BOUTS, Dirck ( ? – 1475)
Hollandalı resssam. İnsan ve doğayı derin bir din duygusu ve duyarlık içinde işlemiştir.
15. yy başlarında Fiaarlem’de doğdu, ilk adı Dierick, Dirk, Dieric ve Thierry olarak da geçmektedir. 1448’e değin bir resim eğitimi görüp görmediği bilinmemektedir. Avnı yıl Catherine van der Bruggen ile evlendi.1457’de, daha önce de gitmiş olduğu Louvain kentine yerleşti. 146b”de buranın resmi ressamı oldu. 1475’te Louvain’de öldü.
Bouts’un erken dönemindeki üslubu Haarlemli bir başka sanatçı olan Aibert van Ouwater ile büvük bir benzerlik gösterir. Nitekim Bouts’un en eski yapıtları sanılan “Bakire Meryem” konulu dört panonun Ouwater’e ait olduğu ancak son yıllarda kanıtlanmıştır. İsa’nın Mezara Konuluşu gibi, bilinen ilk yapıtlarında işlenen başka bir etki de Roger van der Weyden’inkidir. Bu yüzden Bouts’un Brüksel kentinin resmi ressamı olan Weyden’in yanında çalıştığı sanılmaktadır. Hiç değilse Weyden’in sanatım yakından tanıdığı kesindir. Parlak renklerle bezeli Aziz Yahya Patmos’tu ile Bakire Meryem ile Çocuk Isa dizisi olgunluk döneminin başlangıcını oluşturur. Van Eyck ve Weyden’in üslup özelliklerini taşıyan bu dönem yapıtları, ilk resimlerinin taşra havası taşıyan ilkelliğinden kurtulmuştur. Yoğun ve şiddetli duygulardan uzak, ama kendine özgü bir duyarlığı olan bu yapıtlarda, temelde Weyden’in simgeleri Van Eyck’m resim dili ile işlenmiştir. Yine de Weyden’ın coşkusundan uzak, Van Eyck’in ise gücünden yoksundur. Çoğunlukla dikey kompozisyon uyarlamaları üstüne kurulmuş olan Aziz Erasmus’un Şehit Edilmesi ve Son Yemek gibi resimler Bouts’un ustalık yapıtlarıdır. Aynı yılların ürünü Bir insanın Portresi, onun tarihli ve imzalı tek yapıtıdır. Adaletin işleyişini konu alan iki büyük panoluk Son Yargı zarif ve şık giysiler içindeki abartılmış figürlerinden başka, zengin mekân anlatımı ile de dikkat çekicidir.
Bouts’un deseni katı ve güçlüdür. Resimlerinin birçoğunda, figürleri çevreleyen manzara önemli bir rol oynar. Gün batışı ve alacakaranlık gibi manzaralar doğal etkiler açısından çok zengin işlenmiştir. Yer yer dikey olarak uzatılan figürler geometrik kuruluştaki kübik ve yapımsal bir resim mekânı içine yerleştirilmiştir. Resim mekânı anlayışı bakımından Bouts, Paolo, Uccello, hatta Piero della Francesca’ya bile bağlanabilir. Sanatı genel olarak duygulandırıcı ve uyarıcı etkilerden uzaktır; durağan ve soğuktur. Olaylara uzaktan ve duygulara yer vermeden bakar. Gene de, varlıkların kendi iç gerilimleri ile değerlendirildiği yapıtlarında dışavurumcu bir nitelik de izlenir.
• YAPITLAR (başlıca): Isa’nın Mezara Konuluşu, Ulusal Galeri, Londra; Aziz Erasmus’un Şehit Edilmesi, 1458, St. Pierre, Louvain; Bir insanın Portresi, 1462, Ulusal Galeri, Londra; Son Yemek, 1464-1467, St. Pierre Kilisesi, Louvain; Son Yargı-Cennet, 1470, Güzel Sanatlar Sarayı, Lille; Son Yargı-Cehennem, 1470, Louvre, Paris; Aziz Yahya Patmos’ta, (Rotterdam).
• KAYNAKLAR: A.J. Friedlander, Dieric Bouts and Joos van Ghent, 1969.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi