Düşüncenin Yasalarını Sunuş
Düşünmek bir anlak işlemidir. Anlağın usavurmayı gerçekleştirirken yararlandığı birtakım yasalar vardır. Bu yasalar mantık denen bilim dalının temelini oluşturur. Boole yeni bir mantık, yeni bir düşünme düzeni geliştirme amacıyla yoğun çalışmalara girişmiş, matematik verilerinden kaynaklanan bir yöntem ortaya atmıştır. Aristoteles mantığı kavramlar arasında kurulan bağlantıya dayanıyor, bütün gücünü özneyle yüklem arasındaki ilişkiden alıyordu. Rönesans başlangıçlarına değin süregelen bu mantık yöntemi, doğa bilimlerinin gelişmesiyle yeni boyutlar kazandı. Deney bilimlerinin kendi verilerine dayanan bir mantık anlayışı ortaya çıktı. Özettikle Bacon’ın geliştirdiği tümevarım yöntemi mantıkla deney bilimleri arasında bir köprü kurdu. Matematikle mantık arasında, düşünme yasalarına göre, bağlantı kurmaya çalışanların başında ise Boole gelir. Boole, bu kentudaki görüşlerini, “Düşüncenin Yasalarını Sunuş” başlığı altında sergilemiştir:“Buçalışmanın amacı, önce, anlağın usa vurmayı yürütürken yararlandığı temel yasaları araştırmak, onları bir Calculus içinde dilegetirmek ve temel üzerinde bir mantık bilimi kurup yöntemlerini saptamaktır. ”
Boole’un kurmaya çalıştığı “mantık bilimi” Aristoteles mantığından apayrı bir nitelik taşır. Bu nitelik mantığın matematikle olan bağlantısından kaynaklanır. Boole’a göre yeni mantık biliminin yöntemlerini bulduktan sonra “yapılacak iş, bu saptanan yöntemi matematiksel olasılık öğretisine uygulanabilecek ” bir duruma getirmektir. Böylece genel bir yöntemin temelini kurma olanağı bulunur. Bunu başardıktan sonra “ortaya çıkarılan gerçeklerden, insan anlağının yapı ve doğası üzerine” birtakım yaklaşımlar sağlanır. Çünkü “dilin doğasında temellenen kimi genel ilkeler, bilimsel söylemin öğeleri olan, sembollerin kullanımını belirler.” Boole’un üzerinde durduğu öğelerin yorumlan “salt anlamda uzlaşmaya dayanır. ” Bu öğelerin istenilen yönde yorumlanma olanağı vardır. Ancak, bu yorumlama özgürlüğünün de belli koşullan vardır, “işlemlerde uyulan yasalann, kullanılan sembollerin bu uzlaşımsal anlamla-nndan başka bir tabana oturtulmaması gerekir. Bu ilkelere bağlı olarak, mantık ve cebir sembollerinin yasaları arasında kurulacak bütün tutarlılık bir işlemler tutarlılığı biçimini alacaktır. ”
Boole’un geliştirdiği bu mantık yöntemi, 19.yy sonlanna değin pek ilgi çekmedi. 20.yy başla-nndan sonra, özellikle Anglo-Sakson felsefesi aracılığıyla, çok geniş bir alana yayıldı. “Modem Mantık” adıyla geliştirilen bilim dalında uygulanan yöntem Boole’un görüşlerinden geniş ölçüde yararlanılarak kurulmuştur.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi