Francis Bacon (ressam) Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

BACON, Francis (1909 – 28 Nisan 1992)

İngiliz ressam. Yoğun bir baskı ve dehşet duygusu içinde canlandırdığı insan figürleriyle 1945 sonrası resminde özgün bir yer edinmiştir.

28 Ekim 1909’da Dublin’de doğdu. 15-16 yaşlarında evden ayrıldı, bir süre Berlin ve Paris’te bulundu. Daha sonra, dekoratör ve mobilya desinatörü olmak amacıyla Londra’ya yerleşti. Ancak çok geçmeden ilgisi resme yöneldi. Dostu Roy de Maistre’den teknik konularda aldığı bazı yardımlar dışında, kendi kendini yetiştirdi. 1927-1929 arasında önce suluboya, daha sonra da yağlıboya çalışmaları yaptı. Geç Kübizm’den etkilenerek yaptığı bu ilk resimlerinin çoğunu sonradan yok etmiştir.

1930’da Roy de Maistre ile birlikte bir stüdyo sergisi açtı. 1933’te de bazı grup sergilerine katıldı ve Çarmıha Geriliş konulu üç resim yaptı. Bir yıl sonra yedi yağlıboya ve yedi guvaş resmini sergiledi. Serginin başarısızlıkla sonuçlanması, 1937’de katıldığı “Young British Painters” (Genç İngiliz Ressamları) adlı toplu sergide yer alan tual üzerine üç çalışması dışında 1944’e değin hemen hemen hiç resim yapmamasına yol açtı.

1944’te Bir Çarmıh Kaidesinin Figürleri Üzerinde Uç Çalııma’yı gerçekleştirdi. Figürlü Manzara adlı yapıtıyla birlikte 1945 başlarında sergilenen bu üçlü dizi büyük bir ilgi gördü ve Bacon’ı savaş sonrasında i İngiltere’nin üstünde en çok tartışılan ressamı durumuna getirdi. Aynı yıl Figür Çalışması I ve Figür Çalışması II’yi, bir yıl sonra da Resim 1946’yı yaptı. 1946’da UNESCO’nun düzenlediği uluslararası bir modern sanat sergisine katıldı. 1949’da da Londra’da kişisel bir sergi açtı ve ünlü Papa resimleri dizisine başladı.

1950’lerin başlarında yapıtlarını ABD’de sergileyen Bacon, 1954’te Venedik Bienali’nde Nicholson ve Freud ile birlikte İngiltere’yi temsil etti. Bir yıl sonra Londra’da ilk retrospektif sergisini açtı. Özellikle 1960’tan sonra pek çok önemli uluslararası sergiye katıldı, kişisel ve retrospektif sergiler gerçekleştirdi. Bunlar, sanatçının dünya çapında tanınmasını sağladı. 1965’te Düsseldorf’ta 108 yapıtı sergilendi. Daha sonraki yapıtları da 1975’te New York’taki Metropolitan Sanat Müzesi’nde “Son Dönem Resimleri 1968-1974” adıyla açılan sergide yer aldı.

Etkilendiği akımlar

Kübizm’den etkilendiği ilk resimlerinden sonra Bacon, 1932 dolaylarından başlayarak, Picasso’nun 1925-1928 arasındaki yapıtlarından esinlenen, dehşet duygusunun yoğunlukla işlendiği gerçeküstücü bir tarza yönelmiştir. II.Dünya Savaşı’nın sonlarına rastlayan dönemde ise insan figürüne ilgi göstermiş ve bu, sonraki çalışmalarının da başlıca konusu olmuştur. İnsanların duyduğu acı ve korkular da yapıtlarında her zaman yer almıştır. Resimlerinde bunların yanı sıra, güzel ve incelmiş bir renk kompozisyonunun da bulunmasından doğan karşıtlık, onun Goya’ya benzetilmesine ve Ekspresyonizm’e (Dışavurumculuk) de yakın bir ressam sayılmasına yol açmıştır. Ancak oldukça kişisel bir üslubu olan Bacon’ı herhangi bir sanat akımına kesinlikle bağlamak güçtür.

1950’lerin başlarında, figür çalışmalarında fotoğraftan da büyük ölçüde yararlanma yoluna gitmiş, bu arada 19. yy’da insan ve hayvan hareketlerini inceleyen bir fotoğraf dizisi hazırlamış olan Eadweard Muybridge’in yapıtlarına başvurmuştur. Öte yandan resimlerindeki dehşet duygusu, giderek konunun kendisinden çok, işleniş biçiminden ve sunulduğu ortamın yarattığı izlenimden kaynaklanan bir vurgu halini almıştır. Çoğu erkek olan figürlerini işkence gören siyasal muhalifler ya da gündelik yaşamın acılarını çeken insanlar arasından seçmiştir. Bunların hemen hepsi de, tek başlarına, çektikleri yalnızlığı, acıyı ve zulmü yansıtan —karabasanlara özgü- bir düşgücüyle biçimleri bozulmuş olarak, bir sis perdesi arkasındaymış gibi resmedilmiş, kapalı yerlerde kalma korkusunu çağrıştıran, gerçek-dışı, boş mekânlara yerleştirilmişlerdir.

Acı çeken azizler, klasik resimde çok ele alınan bir konu olmuştu. Henry Moore ve Alberto Giacometti gibi çağdaşı heykelcilerle birlikte, Bacon da bu geleneği sürdürmüş sayılabilir. Ancak onun yapıtlarında işlediği, sonunda zafere ulaşacak azizlerin değil, dehşet ve korkunun eşlik ettiği gündelik yaşamın acılarıdır.

Bacon’ın asıl önemli ürünlerini verdiği II.Dünya Savaşı sonrası, soyut sanata duyulan eğilimin yaygınlaştığı, figürün resimdeki yerinin giderek azaldığı, hatta ortadan kalkmaya başladığı bir dönem olmuştur. Buna karşın Bacon, yapıtlarıyla hemen her zaman dikkat çekmiş ve büyük bir beğeni kazanmıştır. Çünkü onun yapıtları savaş sonrası yıllarının beklenebilir ürünleri olduğu gibi, bu belirsizlik ve yıkım ortamının koşullarında kendine ve geleceğe güveni sarsılan Avrupa insanına da seslenebilmiştir. Bacon aynı zamanda, figür resmine yeniden canlılık ve önem kazandırmış, bu yönüyle de etkili olmuştur.

•    YAPITLAR (başlıca): Üç ayrı Çarmıha Geriliş, 1933; Bir Çarmıh Kaidesinin Figürleri Üzerine Üç Çalışma, 1944, Tate Gallery, Londra; Figürlü Manzara, 1944; Figür Çalışması I, 1945; Figür Çalışması II, 1945, Bagshaw Sanat Galerisi, Batley/Ingiltere; Resim 1946, 1946, Modern Sanatlar Müzesi, New York; Çömelmiş Çıplak Üzerine inceleme, 1952; Uzanmış Kadın, 1961.

•    KAYNAKLAR: R.Alley, Francis Bacon, 1964; J.Rot-henstein, Francis Bacon, 1967; J.Russel, Francis Bacon, 1971; D.Sylester, Interviews with Francis Bacon, 1975.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski