Genç Almanya (Jungdeutschland) Hareketi
1848 Devrimi öncesi Alman kültür tarihinde genel olarak Vormarz (Mart öncesi) dönemi olarak anılır. Bu dönemde oluşmuş birbirine karşıt iki akımdan biri Biedermeier (1815-1848) öbürü de Jungdeutschland’dır (Genç Almanya). Her tür eylemden ve politikadan uzaklaşarak kendi küçük çevresine çekilen burjuvanın yaşama ve düşünme biçimini simgeleyen Biedermeier sözcüğü, edebiyattan önce giyimde ve mobilyada kullanılmış, resim alanında ise en ünlü örnekleri Cari Spitzuıeg vermiştir. Biedermeier edebiyatta bir bakıma fırtınalı Jungdeutschland akımı öncesinde yer alan bir durgunluk dönemi gibidir. Bu anlayıştaki yapıtlarda siyasetten uzak durma, büyük kahramanlıklar yerine ufak şeylerle ilgilenme, geçmişe özlem duyma, doğaya yakınlık gibi yönelişler olduğu izlenir. Jungdeutschland Almanya’da işte bu tutuma tepki niteliğinde bir edebiyat akımı olarak oluşmuştur. 1830-1850 arasında öbür Avrupa ülkelerindeki, örneğin Fransa’da Jeune France, İsviçre’de Das junge Europa gibi gençlik hareketleriyle aynı doğrultuda etkinliğini sürdürmüştür. Bu yıllarda siyasal içerikli yazılar yazan Heinrich Heine, Karl F.Gutzkoıv (1811-1878), Theodor Mundt (1808-1861) ve Heinrich R.C.Laube (1806-1844) gibi yazarlar 1835’te Alman parlamentosunca yazılarının yasaklanması üzerine aralarında sıkı bir bağ olmamasına karşın Jungdeutsche (Genç Almanlar) adıyla anılmaya başlamışlardır. Hepsi de yeniliklerden yana olan bu yazarların ortak yanlan, mutlakiyetçi devlete, tutucu Kilise’ye,her tür toplumsal geleneğe ve dogmaya karşı çıkmaları ve siyasal düşünce özgürlüğünü, kadın haklarını savunmalarıdır. Çoğu, edebiyata toplumsal eleştiri yoluyla girmiştir. Bu yazarlar insanın iç dünyası ve kişisel sorunlarıyla uğraşan edebiyatın yerine, devrimci düşüncelerle beslenen bir edebiyat koymaya çalışmış; geçmişe özlem duyan romantik yazarlara karşı çıkmış, içinde yaşadıkları çağın sorunlarına, güncel konulara yönelmişlerdir. Jungdeutschland hareketi içinde yer alanlar bu doğrultuda gerçekçi bir üslup geliştirmiş, bir yandan da geniş kitleler üzerinde etkili olabilmek amacıyla gazete yazarlığına yönelmiştir.
Özellikle Heine’nin kolay anlaşılır bir üslupla yazdığı düşünce yazılan başlıbaşına bir tür niteliği kazanmıştır. Hareketin bütün yazarlan düzyazı türünde birleşmişler, uzun öyküler, fıkralar, özlü sözlerden oluşan aforizmalar ve baladlar yazmışlardır. Ama çoğu, siyasal yazılann fazla dışına çıkmamış, kalıcı nitelikte edebiyat yapıtlan verememişlerdir. Hareketin şiir ve düzyazı alanında en önemli temsilcisi Heine olmuştur. Tiyatroda ise Christian D.Grabbe (1801-1836) ve Georg Büchner’in adları sayılabilir ama bunlann Jungdeutschland hareketinden aynlan yanlan da vardır.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi