Hititler’in Başkenti Hattuşa
Hititler’in başkenti Hattuşa kentinin kalıntıları Ankara’nın yaklaşık 200 km batısında, Çorum ili sınırlan içinde, bugünkü Boğazköy’de bulunmaktadır. Burasını 1834’te Fransız araştırıcı Texier”‘ keşfetmiştir. Daha sonra 1835, 1858, 1862, 1882 ve 1893 ’te İngiliz, Fransız ve Alman bilim adamları çeşitli araştırmalar yapmışlardır. İlk kazı 1906’da Winckler ve Makridi Bey tarafından başlatılmış, aralıklarla 1912’ye değin sürmüştür. Alman arkeolog Otto Puchstein da (1856-1911) 1907’de ayrı bir kazı yürütmüştür, ikinci dönem kazılarını 1931’de Bittel başlatmıştır. Çalışmalar 2. Dünya Savaşı nedeniyle kesilmiş, 1952’de yeniden başlamıştır, günümüzde de sürmektedir.
Hattuşa, doğal savunma olanaklan elverişli, engebeli bir alanda kurulmuş büyük bir kenttir. Yer yer ortaya çıkanlmış olan kent surunun uzunluğu 7 km’yi bulmaktadır. Güney bölümünde çift duvar sırasında oluşmaktadır. Surun çeşitli yönlere açılan birçok kapısı vardır. Bunlardan güney suru üstündeki üç tanesi anıtsal boyutlardadır. En doğudaki Kral Kapısı ’nın iç bölümünde bir tanrı kabartması yer alır. Önceleri bu kabartmanın bir kralı canlandırdığı sanıldığından kapıya bu ad verilmiştir. Tam güneyde, yapay bir tepe üstündeki Yerkapı ’nın altında, kentin oldukça uzağında bir yere çıkan bir yeraltı geçidi (Poterne) vardır. Güney surunun batı ucundaki Aslanlı Kapı’da yanm aslan heykelleri (proton) yer alır. Aslanlı Kapı ile Kral Kapısı arasında, surun dışında iri taşlarla döşeli anıtsal bir rampa ve merdivenler bulunmaktadır.
Doğu surunun hemen içinde, küçük bir tepe üstünde, ayn bir koruma duvan ile çevrili bir tür içkale niteliğindeki Büyükkale vardır. Kentin yönetim merkezi ve kral sarayı olan Büyükkale, birbiri arkasına dizilmiş üç avlu ile bunlan çevreleyen çeşitli yapılardan oluşmaktadır. Bunlardan güneydekiler devlet arşivi, kabul ve toplantı salonlan gibi yönetim yapılandır. Kuzeybatıdakiler ise sarayın konut bölümünü oluşturmaktadır. Çeşitli avlular çevresinde alçak yapılann sıralanması biçimindeki saray plan şeması, tarih boyunca daha başka yörelerde ve kültürlerde de uygulanmıştır. İstanbul’da Topkapı Sarayt’nın da benzer şemada düzenlenmiş olması ilginçtir.
Büyükkale’nin kuzeybatısında dinsel merkez niteliğindeki ve yine ayn bir surla çevrili aşağı kent yer almaktadır. Buradaki anıtsal görünümlü baştapınak, tek tek yapılann birbirleriyle bütünleşmesinden oluşmuştur. Asıl tapmak bölümü, çevresi depo hacimleriyle sanlı, dikdörtgen bir avlu içine yerleştirilmiştir. Güneyinde, tapmakta çalışanlann evleri vardır.
Çok uzun bir geçmişi olan Hattuşa’nm başlangıcı Erken Bronz Çağı’na, İÖ 3. binyıla değin uzanmaktadır.
Yazılıkaya, Hattuşa’nın yaklaşık 1 km kuzeydoğusundadır. Burada kayalann arasındaki biri büyük, biri de dar ve daha küçük iki girintinin önü bir yapıyla kapatılarak bir tür açıkhava tapınağı oluşturulmuştur. Girintilerin önünü örten yapının bugün yalnız taş temelleri kalmıştır. Kayalann yüzlerinde Hititler’in çeşitli tann ve krallanmn kabartmalan yer almaktadır. Hitit kültürünün pek çok yönünün aydınlanmasına yardımcı olan Yazılıkaya kabartmaları İÖ 13. yy’da yapılmıştır.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi