İsrail Devleti’nin Kuruluşu ve Genişlemesi
Musa Peygamber tarafından Yahudiler’e vaadedilmiş olan Filistin topraklarında bir Yahudi Devleti kurulmasını amaçlayan Siyonist Hareket 16.yy’dan beri varlığım sürdürmekteydi. 19.yy sonuna doğru Theodor Herzi’in öncülüğünde yeni bir kişilik kazanan Siyonizm, 1897’de İsviçre’nin Basel kentinde toplanan I. Siyonist Kongresi’nden sonra örgütlü bir siyasi hareket durumuna geldi. 1903’te toplanan 6. Siyonist Kongresi’nde Yahudi Devleti için Filistin ve çevresindeki ülkelerden toprak sağlanması karara bağlandı. 1917’de BalfourBildirgesi’yle Filistin ’de kurulacak Yahudi Devleti için İngiltere’nin açık desteği tüm dünyaya duyuruldu. Nisan 1920’de toplanan San.Remo Konferansı ’nda I.Dünya Savaşı ’mn galip devletleri, Osmanlı Devleti’nin egemenliği altında bulunan Filistin’in Ingiliz manda yönetimine verilmesini kabul ettiler. Filistin’de kurulan Ingiliz manda yönetimi 1922’de Milletler Cemiyeti’nce de onaylandı ve 1923’te resmen yürürlüğe girdi. Manda yönetimiyle birlikte Filistin’e Yahudi göçü arttı, Yahudiler’in toprak sahibi olmaları kolaylaştırıldı. Yahudi şirketlerine ayrıcalıklar tanındı.
Ingiliz manda yönetimine girmeden önce kesin olmayan istatistiklere göre Yahudiler Filistin nüfusunun % 10-11’ini oluşturuyorlar, toprağın da % 2,5 kadarına sahip bulunuyorlardı. 1933’te Almanya’da Hitler’in iktidara gelmesiyle izlenmeye başlanan Yahudi düşmanlığı sonucu Filistin ’e Yahudi göçü büyük ölçüde arttı. Öte yandan Yahudi göçü bölgedeki Araplar’ı tedirgin etmeye başladı. 1929’da ve 1936-1939 arasında küçük ve büyük çaplı birçok Arap-Yahudi çatışması oldu. Arap hükümetlerinin ve Filistin halkının tepkisi Ingiltere’yi Araplar’a karşı yakınlaşmaya zorladı.
1945’e gelindiğinde Yahudiler Filistin’de toprağın % 7’sine sahip bulunuyorlardı. Bölgede Arap-Yahudi geriliminin artması sonucu Ingiltere konuyu Birleşmiş Milletler’e götürdü. 29 Kasım 1947’de, Filistin’de bir Yahudi ve bir Arap devletinin kurulması, Kudüs, Bethlehem ve çevresinin ise uluslararası yönetim altında corpus seperatum olması, yani Filistin’in üçe bölünmesi konusundaki karar benimsendi.
14 Mayıs 1948’de kurulan İsrail Devleti ile Filistin’de nüfusun ancak üçte birini oluşturan ve toprakların da % 7’sine sahip olan Yahudiler’e,Filistin topraklarının % 56’sı verildi. Araplar Birleşmiş Milletler kararına karşı çıktılar. İsrail Devleti’nin kurulmasından bir gün sonra Mısır, Suriye, Lübnan, Ürdün ve Irak birlikleri İsrail’e girdi. Uzun çatışmalar sonunda hem sayıca hem de teknik olarak geri olan Arap ordusu, 1949’da yenildi. Savaş sonunda Arap ülkeleriyle İsrail arasında yapılan antlaşmalarla, savaş sırasında ele geçirdiği topraklar İsrail’e bırakıldı. İsrail böylece Birleşmiş Milletler tarafından tanınan sınırlan aşarak Filistin’in % 77’sini denetim altına almış oldu.
1950’de İngiliz, Fransız, ABD Üçlü Bildirisi yayınlanarak İsrail topraklarının güvenliği garanti altına alındı. 1956’da Mısır’la İsrail arasındaki savaş sonunda İsrail Gazze şeridini ve Sina Yarımadası’nı işgal etti. Ama ABD ve SSCB’nin ağırlığını koyması ve Birleşmiş Milletler baskısıyla buralardan geri çekilmek zorunda kaldı. Savaştan elde ettiği en önemli kazanç ise Tiran Boğazı’ndan geçiş hakkı elde etmek ve Eliat Limanı’m genişleterek Kızılde-niz yoluyla ticaret yapabilme olanağını sağlamak oldu.
Haziran 1967’de İsrail’le Mısır ve Ürdün arasında yeni bir savaş patlak verdi. Savaş sonunda İsrail Mısır’dan Gazze’yi ve Sina Yarımadası’ nın tümünü, Ürdün’den Batı Şeria bölgesi ile Kudüs’ün Arap kesimini ve Israil-Suriye sınırındaki Golan tepelerini ele geçirdi.
Ekim 1973 savaşından sonra İsrail, Batı Şeria ve Kudüs’ü tümüyle ilhak etti. 1977’de Mısır ile İsrail arasında başlayan barış görüşmeleri, 1979’da ABD’de Camp David’de yapılan bir antlaşmayla sonuçlandı ve İsrail Sina’yı Mısır’a geri vermeyi kabul etti. Haziran 1982’de FKÖ’ yü sindirmek amacıyla Lübnan’a giren İsrail birlikleri Beyrut’a dek tüm Güney Lübnan’ı denetimleri altına aldılar. FKÖ’nün Lübnan’ı terketmesinden sonra varılan bir anlaşmayla Evveli Irmağı’nın güneyine çekilen İsrail birlikleri, Kasım 1983’te sınır çizme çalışmalarına başlayarak, Güney Lübnan’ın bir bölümünü ilhak hazırlıklarına girişti.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi