Janos Bolyai Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

BOLYAI, Jânos (1802-1860)

Macar matematikçi. Eukleidesçi olmayan geometrinin kurucularındandır.

15 Aralık 1802’de, Avusturya-Macaristan Imparatorluğu’nun sınırları içindeki Kolozsvar (bugün Romanya’daki Cluj) kentinde doğdu. Bazı kaynaklarda küçük adı Johann olarak geçer. Babası Farkas (Wolfgang) Bolyai (1775-1856), edebiyat, resim ve müzikle de yakından ilgilenen değerli bir matematikçiydi. 1817’de yayımladığı Mohamed vagy a dicsöseg qyözedelme a szerelmen (“Mehmed ya da Şan ve Şerefin Aşkı Yenmesi”) adlı trajedisinde Fatih Sultan Mehmed’in yaşamından bir kesiti işleyen baba Bolyai, küçük yaştan başlayarak oğlunun matematik ve müzik eğitimini üstüne aldı ve Jânos’unher iki konuda da üstün yetenekli olduğunu, özellikle keman çalmadaki ustalığını farketmekte gecikmedi. 1815’ten 1818’e değin Marosvâsârhelv’de (bugün ’Romanya’da Cantor, kümeler kuramım ortaya atarken Bolzano ’ dan etkilendiğini açıkça belirtir.

Bolzano,yaşadığı çağda daha çok bir Tannbilimci ve ahlakçı olarak tanınıyordu. Bu konularda verdiği derslerde toplumcu görüşler yaydı. Çalışmadan sağlanan özel mülkiyete karşı çıkarak, insanın onsuz olunmaz nitelikleri savdığı eşitlik ve insan hakları için her türlü özveriye katlanılması gereğini savundu. Bu derslerde biçimlendirdiği görüşlerini, Von dem besten Staate başlığı altında, kitap haline getirmiş ancak bunu yaşamı süresince yayımlatamamıştır. Tanrıbilim alanında Bolzano, katolikliğin sağduyuya uyduğunu göstermeye çalışır. Bu amaçla, katolikliğin içerdiği mistik öğeleri ya görmezden gelir ya da bunları simgeler olarak yorumlar. Toplum ahlakı konusunda Bentham’ı anımsatan bir yararcılık benimser. Ona göre, ahlakın en üst ilkesi “Bizim için olanaklı olan bütün eylemler arasından, sonuçları tartıldığmda, çoğunluğu her yönüyle daha iyiye götürecek olam” seçmeyi gerektirir.

Köktenci bir kuşkuculuğa karşı koyabilmek için Bolzano bilgi kuramını kimi ontolojik ilkeler üzerinde temellendirir. Kant’ı anımsatan bir anlamda “kendinde doğruluklar” (Wahrheiten an sich) bulunduğunu ileri sürer. Bunlar hem dilden hem de insandan önce gelir. Bu nedenle de düşünülmüş ve söze dökülmüş doğruluklardan ayırt edilmelidirler. Kendinde doğruluklar, “kendinde önermelerin” (Sdtze an sich) bir alt öbeğidir. Kendinde önermeler de düşünülmüş ve dile getirilmiş önermelerden ayırt edilmelidirler. Önermeler, terimler ya da “kendinde tasarımlardan” (Vorstellungen an sich) oluşurlar. Bunlar da sözcükler ve zihindeki öznel idealarla karıştırılmamalıdır. Terimler, hakkında oldukları nesneden özenle ayrıştırılmalıdır. Ancak bu nesneler ve sözler somut varlık taşıyabilirler. Bu ise zorunlu değildir; nesneler ve dilsel anlatımlar soyut olarak ta varolabilirler. Terimler ya yalın ya da karmaşık, ya boş, ya da dolu olabilir. Dolu olduklarında tekil veya genel olurlar. Boş terimler, -1, 0, Hiç, Altın dağ, gibileridir. Bunların karşılığı yoktur.

Terimlerin biraraya gelmesinden oluşan önermeler terimlerin düzenli sıralanmaları olarak düşünülebilir. Bir önermenin içeriği ise, düzensiz bir yalın terimler öbeğidir. Karmaşık terimler de buna benzer bir yapıdadır. 35 ve 53, başka başka terimler olmalarına karşın özdeş bir içerik taşırlar. Öte yandan l* ve 42, ayrı terimler olarak, hem özdeş içeriğe hem de özdeş bir nesneye sahiptirler, içeriğin böyle bir yorumu, içlem ve kaplam arasında görülen geleneksel karışık-lılığı yıkmaktadır.

Bolzano, 19.yy’m ilk yarısında bilgi ve mantık konularında özgün ve önemli bir felsefi yaklaşım ortaya koymuştur. Leibniz ve Kant felsefelerini temel alan çağdaşı Alman idealizmine karşı çıkmış, sezgiciliğe karşı çözümlemeyi, spekülasyona karşı da bilimsel bir tutumu yeğlemiştir. 19.yy’m sonundan itibaren büyük bir gelişme gösteren analitik düşünce ve matematik felsefesini etkilemiş, öte yandan da Brenta-no, Meinong ve Husserl gibi filozofların düşüncelerinin biçimlenmesinde payı olmuştur. Bolzano bir matematikçi olarak da çağının çok ilerisindedir.

•    YAPITLAR: Athanasıa oder Griinde für die Unsterblicbkeıt der Seele, 1827, (“Ruhun Ölümsüzlüğü ve Sarsılmazlığı Üstüne”); Lehrbuch der Religions-Wıssenschaft, 1834, (“Din Bilimi El Kitabı”); Von dem Besten Staate;Wissens-chaftslebre, 1837, (“İyi Devlet Üstüne Bilim Öğretisi”); Paradoxıen des Unendlicben, (ö.s.), 1851, (“Sonsuzluğun Paradoksları”); Grundlegung der Logik, (ö.s.), 1964, (“Mantığın Temellendirilmesi”).

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski