BALAGUER, Joaauin (1907)
Dominikli devlet adamı. 1960-1962 ve 1966-1978 arasında devlet başkanlığı yapmıştır.
Santiago de los Caballeros’da doğdu. Santo Domingo Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra Fransa’ya giderek Paris Üniversitesinde hukuk doktorası yaptı. Dominik’e dönerek Escuela Normal’ de ders vermeye başladı. Uzmanlık alanı tarih ve uluslararası ilişkilerdi.
1930’da dikta rejimini kuran Rafael Trujillo 1947’ye değin ülkeyi tek başına, 1947-1961 arasında da dolaylı olarak kukla devlet başkanları aracılığıyla yönetti. Balaguer’in devlet hizmetinde yükselmesi Trujillo’nun diktatörlüğü dönemindedir. Balaguer, 1932-1935 arasında Dominik Cumhuriyeti’nin Madrid elçiliğinde görev yaptı. 1936’da devlet bakanı yardımcısı, 1937’de dışişleri bakan yardımcısı oldu. 1940-1947 arasında Kolombiya, Venezuela ve Meksika’da, Dominik büyükelçisi olarak bulunduktan sonra ülkesine dönerek 1949’da eğitim ve güzel sanatlar bakanı, 1953’te de dışişleri bakanı oldu.
1957’de diktatör Rafael Trujillo, kardeşi Hector’ u yeniden devlet başkanlığına, Balaguer’i de başkan yardımcılığına seçtirdi. Uç yıl sonra Amerikan Devletleri Örgütü Trujillo’yu akrabasını devlet başkanı yapması nedeniyle eleştirince, Trujillo Hector’u isti-fayazorladı ve Balaguer devlet başkanı oldu. Baiaguer, devlet başkanlığı yetkilerini çok sınırlı bir biçimde kullanabiliyordu, çünkü Trujillo’nun buyruğundaki güvenlik güçlerinin sürekli gözetimi altındaydı. Balaguer, bu döneme ilişkin olarak kendinden “ülkedeki en önemli tutuklu” olarak söz etmiştir. 1961 ’de Trujillo’nun bir suikast sonucu öldürülmesinden sonra devlet başkanlığını sürdürmeyi denedi. Özel güvenlik birliklerini silahsızlandırmaya çalıştı. Trujillo’ nun akrabalarını sürgüne yolladı. 1962 yılı sonunda Hava Kuvvetleri Komutanı Rodriguez Echeverria, yönetimi ele geçirerek kısa süren bir diktatörlük kurdu. Balaguer ise ABD’ye sürgüne giderek üç yıl boyunca New York City’de yaşadı. 1963’te ülke tarihinde demokratik yolla seçilmiş ilk devlet başkanı olan Juan Bosch, yedi ay sonra tutucu güçler tarafından devrildi. Ülkenin içinde bulunduğu siyasal kargaşa ortamında demokratik güçlerin gerçekleştirebilecekleri bir devrimden korkan ABD, 1965’te ülkeyi işgal etti. Balaguer, ülkeye döndü ve 1966’da seçimlerin yapılacağı ilan edildi. Balaguer ile Juan Bosch’un başkan adayı olarak katıldıkları seçimleri, Balaguer büyük bir çoğunlukla kazandı. Düzeni sağlama ve düşmanlıkları yok etme vaadiyle işbaşına gelmiş olmasına karşın 1965’te iç savaşa yol açan sorunları ortadan kaldıramadı, siyasal cinayetler sürdü. İktisadi alanda bazı düzenlemeler yaptı, hükümet harcamalarını denetim altma alarak, bir iktisadi kalkınma planım uygulamaya koydu. 1970’te yeniden seçildi. 1971’de bir darbe girişimini engelledi. 1974 seçimlerinde güçlü muhalefete karşın üçüncü kez başkan seçildi. Seçimlerden sonra muhalefetin oluşturduğu koalisyonun sözcüsü Silvestre Antonio Guzman Fernandez seçimlerde hile yapıldığı gerekçesiyle sonuçların geçersiz sayılmasını istedi. Balaguer, 1978 seçimlerinde tekrar seçilmek için çaba göstermeyeceği yolunda bir güvence vererek muhalefeti susturmaya çalıştı. 1978 seçimlerinde yeniden adaylığını koydu ve Guzman Fernandez karşısında yenildi.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi