Johann Bernhard Basedow Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

c (1724-1790), Alman eğitim reformcusu ve Aydınlanma hareketinin önemli bir figürüdür. Eğitimde daha pratik ve çocuk merkezli yaklaşımları savunmasıyla tanınır. İşte Basedow hakkında bazı önemli noktalar:

  1. Arka Plan ve Erken Yaşam: Basedow, Almanya'nın Hamburg kentinde doğdu. Teoloji eğitimi aldı ancak sonunda dikkatini eğitime yöneltti.

  2. Eğitim Felsefesi: Basedow, çocukların öğrenme sürecine dahil olmalarının önemine inanıyordu. Eğitimin keyifli ve pratik olması gerektiğini vurguladı, fiziksel aktiviteyi ve uygulamalı öğrenmeyi eğitim sistemine entegre etti.

  3. Philanthropinum: 1774 yılında Dessau'da Basedow, eğitim ilkelerini somutlaştıran ilerici bir okul olan Philanthropinum'u kurdu. Okul, pratik becerilere, beden eğitimi ve modern diller, bilim ve sanatlar gibi geniş bir müfredata odaklandı.

  4. Etkisi ve Mirası: Basedow'un fikirleri, Johann Heinrich Pestalozzi ve Friedrich Froebel gibi sonraki birçok eğitim reformcusunu etkiledi. Çocuğun ihtiyaçları ve ilgi alanlarını ön planda tutan modern pedagojik yöntemlerin geliştirilmesine zemin hazırladı.

  5. Yayınları: Basedow, eğitim üzerine "Elementarwerk" (İlkel Eser) gibi birçok etkili eser yazdı. Bu eser, onun eğitim teorilerini ve yöntemlerini özetlemekteydi. Yazıları, Aydınlanma dönemi boyunca eğitim reformu üzerine yapılan tartışmalara önemli katkılarda bulundu.


Genel olarak, Johann Bernhard Basedow'un eğitim alanına katkıları, modern öğretim uygulamalarının şekillenmesine yardımcı oldu ve daha insancıl ve çocuk merkezli bir yaklaşımı vurguladı.

Alman eğitimci. Geleneksel eğitim yöntemine karşı “doğal eğitim” yönteminin uygulandığı Philantropinum Okulu’nun kurucusudur.

Philantropinum okulu

Basedow, tasarladığı eğitim reformunu uygulamak için özellikle parasal yönden destek sağlamak amacıyla, 1768’de yöneticilere, zenginlere, bilim adamlarına, bilim kuruluşlarına çağrıda bulundu. Kısa zamanda yeterli yardımı topladı. 1774’te bütün kitaplarını Elementarwerk adı altında toplu olarak yayımladıktan sonra, Anhalt-Dessau Prensi Leopold’un desteğindePhilantropinum adlıünlüokulunuaçtı.Okul kısa sürede büyük bir başarı kazandı ve ilgi gördü. Önceleri Salzmann, Campe, Wölke gibi çağın ünlü eğitimcilerinin katıldığı öğretim kadrosu sonraları daha da genişledi. Kant, Göethe gibi düşünür ve edebiyatçıların inceleme ve kitaplarına konu oldu. Özellikle Kant, bu girişimi eğitimde örnek alınması gereken bir devrim olarak nitelendirdi. Ancak Base-dow, yöneticilikte, eğitimciliğinde olduğu kadar başarılı değildi. Biraz da geçimsiz bir kişiliği vardı. Nitekim okulun büyük yükünü çeken Wölke ile görüş ayrılığına düştü ve 1778’de bu kurumun yöneticiliğini bıraktı. Bundan sonra, Dessau’da özel öğretmenliğe başladı ve çeşitli yazılar yazdı. Yaşamını, sonuna değin böylece sürdürdü. Basedow’un kurduğu Philantropinum adlı okul ise 1793’te kapandı.

Basedow’un yaşadığı dönem, Batı’da skolastik eğitimden çağdaş eğitime geçiş yıllarıdır. Klasik, kuramsal, yaşamdan kopuk, koyu dindar eğitim sistemine ilk olarak etkili bir biçimde karşı çıkan Comenius ve gene aynı tepkiyle eğitimde Naturalizm akımını düşünsel düzeyde başlatan Jean Jacques Rousseau, Basedow’u etkilemişlerdir. Nitekim Base-dow’un ilköğretim çağındaki çocuklar için bir ders kitabı olarak geliştirdiği Elementarwerk, Comeni-us’un kitabı OrbisPictus’un devamı olarak nitelendirilir. Ana, baba ve öğretmenlere yol göstermek amacı ile yazdığı Methodenbuch für Vater und Mütter der Familien und Völker adlı kitabında ise, Rousseau’nun yöntemleri yorumlanmış ve geliştirilmiş bir biçimde sunulmuştur. Çocukluk ve gençliğinde annesinden ve okul çevresinden gördüğü bunaltıcı baskıların kişiliğinde yarattığı etkilerin, çağının eğitsel ortamı ve tepkisel birikimiyle birleşmesi sonucunda, Basedow, eğitim alanının ünlü bir uygulama adamı olarak ortaya çıkmıştır.

Eğitim reformu anlayışı
Basedow, Aydınlanmacı felsefe doğrultusunda bir eğitim reformu anlayışı savunmuştur. Bu reformun amacı, insanlığın bir “doğal din”e, akla dayalı bir ahlaka ve faydacılık ilkelerine göre yeni baştan eğitilmesini sağlamaktır. Bunu gerçekleştirmek için ise, bütün okullar kamu yararına göre yeni baştan düzenlenmelidir. Basedow’a göre, devletin mutluluğu ve güvenliği, halkın mutluluğuna bağlıdır; eğitimin amacı da bu mutluluğu sağlamaktır. Eğitim, insanı gerçek hayatta işine yarayacak nitelikler, bilgi ve becerilerle donatmalıdır. İyi bir beden eğitimi verilmeli; pratik ve yararlı bilgilere dayalı bir formasyon sağlanmalıdır. Kamu okulları bütün çocuklara açık olmalı ve okullar kiliseden bağımsız kılınmalıdır. Öğretimde izlenecek yöntem ise, daima somuttan soyuta ve basitten karmaşığa doğru bilgilendirmek olmalıdır. Doğa’nın öğeleri çocuğa, mutlaka onun bu öğelerle karşı karşıya kalmasını sağlayarak öğretilmelidir. Hatta üzüntü, sevinç, iyilik gibi soyut kavramlar da elden geldiğince yaşatılmalıdır ki, anlamlı biçimde öğrenilsin.

Basedow’a göre, aileler ve eğiticiler çocuk eğitiminde baskı ve ceza uygulamaktan ve ahlak kuralları dikte etmekten kaçınmalıdırlar. Çocuk en iyi eğitimi oyun ortamı içinde alır. Ceza, hele kızgınlık anında verildiğinde, kendimizce mutlak doğru sandığımız kurallara uyulmamasının intikamını almaktan ibarettir. Ahlak telkinleri ise belki de çocuğun aklından dahi geçmeyen ahlaksızlıkları öğrenmesi sonucuna yol açar.

Philantropinum eğitimi
Basedow’un kurucusu olduğu Philantropinum akımı, eğitim biliminin gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Bu akımın temsilcileri, derslerde yalnız kuramsal bilgiyle yetinilmemesini savunmuşlar; duyumsal algılamanın ve gözlemin önemine işaret ederek, çocukların seyahat ve gezilere katılma fırsatına kavuşturulmasını istemişlerdir. Derslerin çocuklara “zevk ve neşe verici” bir biçimde düzenlenmesi gerektiğini ileri sürerek, eğitimde “oyun” ile “oyuncakların geliştirilmesi gibi yenilikler getirmişlerdir. Ayrıca, küçük çocuğun eğitimi konusunda bulundukları katkılarla, Almanya’daki “okul öncesi eğitim”in öncülüğünü yapmışlardır.

Etkisi
Basedow, kendinden: sonraki eğitimciler ve eğitim dünyası üzerinde başlıca iki yönden etkili olmuştur. Bunlardan biri, eğitim görüşü ve yöntemi yukarıda belirtilen Philantropinum Okulu’na tepki niteliğindedir. Tepkinin birincil nedeni, kimi eğitimciler gözünde Philantropinum’un aşırı “faydacı” olması, öğretimde bir miktar Latince ve kültür derslerine yer verilmesine karşılık, çocukta edebiyat, tarih gibi kültürel dallarda boşluk bırakmasıdır. Hatta Philantropinum’da Basedow ile birlikte çalışan Cam-pe bile, “çıkrığı icat eden kişinin okulda Homer’den daha fazla önemsendiğini” belirtmiştir. Bu tepki, sonradan özellikle eski Yunan kültürünün eğitimde tekrar öne çıktığı “Yeni Hümanizma” akımının besleyicisi olmuştur. Ayrıca Almanya ve öteki Avrupa ülkelerinde açılan sözde Philantropinum türü okulların akımı yozlaştırması da tepkiyi artırmıştır.

Basedow’un ikinci etkisi, Philantropinum öğretisinin çağımıza değin doğrudan ya da dolaylı olarak sürmesidir. Kendisinden hemen sonra Philantropi-num’daki çalışma arkadaşı Joachim Heinrich Campe (1746-1818) Hamburg’da benzer bir okul açmıştır. Baron Eberhard von Rochow (1734-1805) Branden-burg’daki arazisinin bir bölümü üzerinde büyük bir okul kurmuştur. Yine Philantropinum Okulu’nun temsilcilerinden Christian Gotthielf Salzmann’ın (1744-1811) Sachsen-Gotha kraliyet ailesinin desteğiyle Schnepfental’de 1784’te açtığı okul bu tür eğitimin sürdürüldüğü bir kuruluş olmuştur.

Akımın, Almanya’da olduğu gibi İsviçre ve başka ülkelerde de önem kazanmasının nedeni Froe-bel, Herbart ve Pestalozzi gibi ünlü eğitimcileri de etkilemesidir. Bu etki, Pestalozzi’nin bir çeşit uzantısı olarak, Türkiye’de Köy Enstitüleri’nin kuruluşuna da yansımıştır.

Daha yeni Daha eski