BLUMENBACH, Johann (1752-1840)
Alman fizyolog. Fiziksel antropolojinin kurucularındandır.
Johann Friedrich Blumenbach 11 Mayıs 1752’de Gotha’da doğdu. 22 Ocak 1840’ta Göttingen’de öldü. Tıp ve fizyoloji öğrenimi gördü. 1776’da henüz 23 yaşındayken Göttingen Üniversitesi’nde profesör oldu ve 1835’e değin doğa tarihi, fizyoloji, antropoloji ve anatomi dersleri verdi. Kendi alanında ders kitapları yazdı.
Göttingen’deki tıp ve fizyoloji öğrenimi sırasında Christian Büttner’den büyük ölçüde etkilenen Blumenbach, Büttner’in ölümünden sonra, onun doğa tarihi koleksiyonunu düzenlemekle görevlendirildi. Doğa bilimci olarak Blumenbach’ın önemi, Almanya’da karşılaştırmalı anatomiyi yaymasında ve zoolojinin bir bilim olarak tanınmasına katkıda bu-lunmasındadır. Blumenbach, hayvansal yaşam biçimlerinin incelenmesinde anatomiyi dikkate almakta Cu-vier’den önce davranmış, hayvan türlerinin iç organlarının yapısına, dış özellikleri ve yaşam biçimlerinden daha fazla önem tanımasıyla da Linnaeus’dan ayrılmıştır. Primatları, bimana ve quadrumana olarak ikiye ayırması ve bu iki tür arasındaki temel farklılıklarda ısrar etmesi nedeniyle Danvinci kurama karşı çıkanlar tarafından desteklenmiştir.
Blumenbach insanlık tarihinin incelenmesinde karşılaştırmalı anatominin önemini vurgulayan ilk kişidir. Kafataslarım ölçerek insan cinsini, Kafkas, Malayalı, Habeş, Moğol ve Amerikan olmak üzere 5 aileye ayırdı. 1775’te yazdığı De generis humani varietate nativa (“İnsan Türlerinin Doğuştan Değişiklikleri Üzerine”) adlı kitabında, insan türlerinin kafatasları ve iskeletleri üzerindeki ölçümlerin sonuçları incelenmiştir. İnsan türlerini 5 aileye ayırarak yaptığı sınıflandırma ile kendisinden sonra yapılan ırk sınıflamalarının temelini atmıştır. Kafkas ırkını orijinal ırk olarak kabul eden Blumenbach, Amerikan ve Malayalı ırkını geçiş ırkları, Moğol ve Habeş ırklarını ise en yozlaşmış iki ırk olarak ele almaktadır. Irk gelişimi anlayışına Herder’in evrim anlayışını sokan Blumenbach, çağdaş insanın, iklim, toprak, kalıtım ve sosyal çevre ile belirlenen bir evrimin sonucu oluştuğunu kabul etmektedir. Adem ve Havva’nın beyaz ırktan olduğunu savunan Blumenbach, öteki ırkların ortaya çıkışını bir yozlaşma olarak görmektedir.
Blumenbach’a göre genelde ırkların oluşu maddi çevre koşullarının bir sonucudur. Örneğin, zenci ırkın rengi, tropik güneşin, Eskimolar’ın rengi rüzgar ve soğuk iklimin etkisiyle ortaya çıkmıştır; Çinliler’in Tatarlar’dan daha açık renkli olmasının nedeni kentlerde yerleşmiş olmalarından ve kendilerini doğa koşullarından daha çok korumalarından kaynaklanmaktadır. Beslenme biçimi, hastalık vb. etkenler de ırksal farklılıklara yol açmaktadır. Ancak, 19. ve 20. yy’daki öteki ırkçı düşünürlerden farklı olarak Blumenbach, ırkların yozlaşma yönündeki gelişiminin tersine çevrilebileceğini ve çevre koşullarının denetim altına alınmasıyla tüm çağdaş insan türlerinin orijinal biçimine dönüşebileceğini savunmaktadır.
Blumenbach’ın en önemli çalışması Büttner’in 60 kafatasından oluşan koleksiyonunu incelediği, Collec-tiorıis suae craniorium diversarum gentium illustratae decades’dir (“ Çeşitli Irkların Kafatasları Koleksiyonunun Resimli Bölümleri”).
• YAPITLAR (başlıca): De generis humani varietate nativa, 1775, (“insan Türlerinin Doğuştan Değişiklikleri Üzerine”); Collectionis suae cranorium diversarum gentium illustratae decades, 1790-1828, (“Çeşitli Irkların Kafatasları Koleksiyonunun Resimli Bölümleri”).
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi