Joseph Henry Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

HENRY, Joseph (1797-1878)

ABD’li fizikçi. Elektromıknatısı elektrik motorunu geliştirmiş, elektrik akımının özindüklemesini keşfetmiştir.

17 Aralık 1797’de New York Eyaleti’nin Albany kentinde doğdu, 13 Mayıs 1878’de Washington’da öldü. Yoksul bir ailenin çocuğuydu; 14 yaşındayken babasını da yitirince, öğrenimini yarım bırakarak bir saat ustasının yanma çırak girdi. Astronomi, kimya ve felsefe üstüne bilgi veren açıklayıcı bir kitap, onu yeniden okul yaşamına döndürecek kadar etkilemişti. 1819’da New York’taki Albany Academy’ye yazıldı. Geçimini sağlamak için bir yandan da köy okullarında öğretmenlik yapıyor, özel dersler veriyordu. 1822’de öğrenimini bitirince, aynı okulda iki yıl süreyle kimya öğretmeninin asistanlığını yaptı. 1825’te bir yol projesinde çalışırken mühendisliğe heveslendiyse de, maddi sorunlar nedeniyle 1826’da Albany Academy’nin önerdiği matematik ve doğa felsefesi (fizik) öğretmenliğini kabul etmek zorunda kaldı. 1832’de fizik profesörü olarak College of Ne w Jersey’ye geçen, (sonradan Princeton Üniversitesi) ayrıca matematik, kimya, mineraloji, jeoloji, sonradan astronomi ve mimari derslerini de üstlenen Henry, 1846’da Washington’da yeni kurulan Smithsonian Enstitüsü’nün sekreterliğine getirildi. Uzun yıllar sürdürdüğü bu görevi sırasında, bilimsel araştırmalar için devlet desteği sağlayarak bu kuruluşu ABD’nin ve dünyanın sayılı araştırma kurumlan arasına kattı, meteorolojik gözlem ve hava tahmin istasyonları kurarak ülkesinde bu uygulamanın öncülüğünü yaptı.

Elektromanyetizmaya katkılar

Henry’nin elektromanyetizmaya ilk katkısı, elektromıknatısların boyutlarını değiştirmeden sarım sayısını artırabilmesiydi. O güne değin yalıtılmış kablo kullanılmadığından, bu tür mıknatıslarda makara gibi kat kat sarım olanaksızdı. Henry ipekle yalıtımı gerçekleştirerek o güne değin en çok 4 kg kadar kaldırılabilen elektromıknatıslar yapılabildiği halde, 1831’de kaldırma gücünü 300 kg’a çıkardı. Ancak, asıl becerisi ufak çapta ve duyarlı aygıtlar yapmaktı. Elektromıknatısları yardımcı devrelerde “röle” olarak ilk kez kullanarak çok uzaklara zayıf bir akımla sinyal göndermeye olanak sağladı. Geliştirdiği düzenekte, gönderilen elektrik sinyali röle olarak kullanılan bir elektromıknatısı etkileyerek yerel bir kuvvetli akım devresinin anahtarını açıp kapatabilmekte, böylece yerel devreler uzaktan kontrol edilebilmekteydi. Bu düzen telgraf sisteminin fiziksel temelini oluşturmasına karşın Henry buluşunun ticari kullanımına girişmedi, hatta bu konuda hiç teknik bilgisi olmayan Morse’a telgrafın geliştirilmesinde maddi karşılık beklemeden yardımcı oldu. Öte yandan İngiltere’de Wheatstone da Henry ile bu konuda ve görüştükten sonra bir telgraf sistemi geliştirdi. Bu gibi sistemler için gerekli uzun devrelerde akımın dönüş kablosu yerine toprak bağlantısı kullanmayı ilk öneren de Henry oldu. Ancak bu gibi buluşların bilimin insanlığa bir hizmeti olduğuna inanan Henry buluşları için patent almaya yanaşmadı.

Özindüklemeyi keşfi

Albany Academy’de yoğun ders ve yönetim yükü dolayısıyla yalnız Ağustos aylarını araştırmalarına ayırabilen Henry 1830 yılında ilk kez laboratuvarında gözlediği manyetik etkiyle uzaktan elektrik etkisi doğurulması olan “indükleme” olgusunu ertesi yıla bıraktı. Bu arada Faraday’ın bu konudaki ilk notları yayımlanınca Henry derhal kendi düzeneklerinde aynı deneyleri yineledi ve sonuçlarını yayımla-dıysa da bu konudaki öncülük Faraday’m oldu. Buna karşılık aynı makalesinde Henry makaradaki akım şiddeti değişmelerinin yalnız başka bir bağımsız makarada değil, kendi içinde de yeni bir akım indüklediğini ortaya koyarak “özindükleme”yi keşfetmiş oldu. Özindükleme bugün elektronik aygıtların rtemel öğelerinden biri olan ve değişken akım uygulandığında bir direnç etkisi (indüktans) gösteren “indüktör” denilen devre elemanının çalışma ilkesini oluşturur.

1831’de yayımladığı bir makaleyle elektrik motorunun çalışma ilkesini ortaya koyan Henry, böylelikle Faraday elektrodinamik üreteçlerin yapımına öncülük ederken, üretilen elektriğin mekanik işe aktarılmasının da temelini sağladı. Henry’nin geliştirdiği elektrik motoru, akım verildiğinde mıknatıslanan makaraların hep zıt kutupları karşılıklı gelecek biçimde düzenlenerek birbirini sürekli itmesi ilkesiyle çalışıyordu.

Daha sonra, indükleme aracılığıyla düşük gerilimli bir değişken akımdan yüksek gerilimli bir akım (ya da tersi) elde edilmesine olanak tanıyan “transformatör” ilkesini keşfetti. Elektromanyetik indüklemenin temeli, değişken bir manyetik alanın, içinde bulunan bir iletkende elektriksel potansiyel farkı yaratmasıdır. Eğer iletken kapalı ise akım geçer, eğer sarım sayısı çoksa potansiyel farkı aynı oranda artar. Böylece birincil sarıma uygulanan değişken akımın doğurduğu değişken manyetik alan, ikincil sarımda bir elektriksel gerilim doğurur, bu gerilimin değeri, ikincil sarımın sarım sayısıyla istenildiği gibi ayarlanır.

Henry akımın bir iletkende çok uzaklardan da indüklenebileceğini gösterdi. 130 km uzakta çakan bir şimşeğin bir iğneyi mıknatıslaması ve bu mıknatıslanmanın sönümlü ve salmımlı olduğunu (yani yön değiştirerek zayıfladığını) gözleyerek elektromanyetik dalgalara ilişkin ilk gözlemi yaptı. Işının elektrikle ölçülmesine olanak sağlayan bir termogalvanometre kullanarak Güneş lekelerinin, normal Güneş yüzeyine oranla daha az ısı ışıdığını saptadı. 20.yy’a gelinceye değin ABD’nin Benjamin Franklin’den sonra yetiştirdiği en büyük bilim adamı olarak tanınan Henry, elektrik konusunda değerli katkılarda bulunmuş, özellikle Smithsonian Enstitüsü’ndeki görevi nedeniyle ülkesinde bilimsel araştırma ve yayınların gelişmesine önayak olmuştur.

•    YAPITLAR (başlıca): Scientific Writings of Joseph Henry, (ö.s.), 2 cilt, 1886, (“Joseph Henry’nin Bilimsel Yazıları”).

•    KAYNAKLAR: T.Coulson, Joseph Henry: His Life and Work, 1950.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski