Marc Bloch Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

BLOCH, Marc (1886-1944)

Fransız tarihçi. Feodal toplum ve Fransa’nın Orta Çağ tarımsal düzeni üzerine yaptığı çalışmaları ile tanınmıştır.

6 Temmuz 1886’da Lyon’da doğdu. 16 Haziran 1944’te aynı yerde öldü. Ecole Normale Superieure’ü 1908’de bitiren Bloch, tarih ve coğrafya eğitimi görmüştü. Montpellier ve Agen liselerinde tarih ve coğrafya öğretmenliği yaptı. 1919’da Strasbourg Üni-versitesi’nde Orta Çağ tarihi profesörü olarak göreve başladı. 1937’de Paris Üniversitesi’nde iktisat tarihi profesörü oldu. 1929’da Annales dergisini çıkarmaya başladı, iktisat tarihi yazıları dışında, özgün araştırmalarım bu yıllarda yayımladı.

Hümanist ve demokrat olan Bloch, II. Dünya Savaşı yıllarında Naziler’e karşı savaştı. I. Dünya Savaşı’nda Fransız ordusunda 4 yıl süreyle görevlendirilmesine karşın, 1939’da 53 yaşında ve 6 çocuk babasıvken ülkesini savunmak amacıyla yine orduya katıldı. 1940’ta Fransa’nın yenilgisine değin yüzbaşı olarak görevini sürdürdü. Yahudi asıllı olduğundan öğretim üyeliğine dönemeyen Bloch, bir süre sürgünde kaldı. 1942’de Fransız Direniş Hareketi’ne katıldı. Lyons’da Almanlar tarafından yakalandı. 16 Haziran 1944’te, 26 yurtsever ile beraber hücresinden alındı ve yakın bir tarlada kurşuna dizildi.

İktisat tarihinin önemi
Marc Bloch, Lucien Febvre ile beraber başlattığı Les Annales: Economics, Socıetes, Civilisations dergisinde sosyal ve iktisadi konulara eğildi. Bloch için tarih, siyasi olayları, toplumsal ve ikasadi değişimleri kapsayan bir bütündür, ilk çalışmalarında siyasal tarih geleneğinin dışındaki konulara yöneldi. Bu çalışmalarda Bloch, insan ve toprak düzeni sorunsalı ile ilgilendi. I. Dünya Savaşı’ndan önce yayımladığı ilk kitabı L’Ile de France (Les Pay s autour de Paris) (“Paris’in Çevre Bölgeleri”) bir coğrafya ve tarih incelemesidir. Tez çalışması olarak hazırladığı Rois et serfs:Un Chapitre d’histoire capetienne’ de (“Krallar ve Serfler: Capetler Tarihinde Bir Bahis”) Bloch, tarihin ne olduğunu anlamak için toplumsal ve iktisadi düzeni anlamanın gerekliliğini savunmuştur. Bloch’a göre eğer tarihçiler,serflik düzenininCapetler’le ilişkisini yeterince bilmiş olsalardı X. Louis ile V. Philip
dönemlerini, bu topraklarda serfliğin sona erdiği dönemler olarak görebilirlerdi.

1920-1939 arasındaki tarih çalışmaları, Bloch’un Orta Çağ tarihçiliğine olan özgün katkılarının çoğunu kapsar; toplumsal ve iktisadi tarihçilik için gerekli metodoloji ve kavramları geliştirdiğini gösterir. Gereksinimi olan yabancı dilleri öğrenmenin dışında, arkeoloji, tarım, haritacılık, filoloji, folklor gibi alanları içeren çok yönlü bir biçimde kendini geliştirir. Bloch sosyal bilimlerin ürettiği kavramları, özellikle Marxist bakış açısının üretim ilişkileri kavramını, Durkheim sosyolojisinin kolektif inanç ve davranışlar anlayışını içeren yorumlarıyla tarihsel verileri değerlendirir.

19.yy ve 20.yy tarih anlayışı
Batı tarihçiliği 19. yy’ın sonunda, idealist felsefenin bir ölçüde etken olduğu, düşünce ve dolayısıyla siyasal dinamiğin tarih yorumunda ağır bastığı bir gelenek içindeydi. Pozitif bilimlerin de etkisiyle, özellikle, Leopold von Ranke’nin kurduğu Alman Tarihçi Okulu tarihsel olayları evrensel yorumlardan arındırıp nesnel bir sergileme olarak değerlendirme amacındaydı. Bu okula bağlı tarihçiler 20. yy başlarında çalışmalarında, tarihsel olayların değişiminin dökümünü vermekteydiler. Bu eğilim birçok düşünür tarafından eleştiriliyordu. Bloch birinci el kaynaklara dayanarak yaptığı çalışmalarla, siyasi ve hukuksal tarih anlayışının getirdiği klasik dönem ayırımlarına karşı geniş bir senteze dayalı tarih yaklaşımı yöntemini benimsemiştir.

Bloch, Ranke’nin tarihi bir değişim süreci olarak ele alan görüşlerinin etkisinde kalarak bir üretim ilişkileri modelinin ancak sosyal değişim çerçevesi içinde anlamlı olacağını savunmuştur. Toplumsal değişimlerin evrensel ve kendine özgü özelliklerinin ayırt edilmesi için de karşılaştırmalı tarihsel bakış açısını önermiştir.

1923’te Orta Çağ tarihçisi Henri Pirenne’in bir konuşmasında karşılaştırmalı tarihin gerekliliğini savunmasından esinlenen Bloch, Fransız kırsal tarihini yazmaya karar verdi. Bloch’un, Les caracteres origi-naux de l’histoire rurale française (“Fransız Kırsal Tarihinin Özgün Özellikleri”) adlı kitabı, Fransa kırsal tarihinin temel özellikleri konusunda 1929’da Oslo’da Uygarlıkların Karşılaştırmalı incelemesi Ens-titüsü’nde verdiği konferanslarından oluşmuştur. Bu kitap, Bloch’un en özgün yapıtı olarak bilinir ve tarımsal tarihin incelenmesinde önemli bir aşama olmuştur.

Kitabın önsözünde Bloch, toplumsal ve iktisadi konuları işleyen tarihçinin, tarımsal üretimin özellikleri ve sorunlarıyla yakından ilgilenmesi gerektiğini savunur. Lucien Febvre’nin dediği gibi Fransa’nın kırsal tarihini Bloch’dan önce Fustel de Corlanges, Jacques Flach, Henri See gibi önemli tarihçiler yazmıştı. Ama, onların çalışmalarında siyasal tarihçilik geleneği ağır basmaktaydı ve tarım hakkında yeterli bilgileri yoktu.

Tarihçinin insan ve mekân ilişkilerinin değişimini, ulusal sınırları aşan bir bakışla incelerken, toprak düzeni üstüne birinci el yazılardan başka, harita, hatta bugüne uzanan tarla biçimlerine ilişkin belgeler gibi çok yönlü verileri kullanması gerekiyordu.

Fransız feodalizmi
Bloch bu çalışmasında Fransız Orta Çağ tarım ekonomisini, birbirinden farklı komünal üretim biçimlerinin oluşturduğu bir Avrupa tarım düzeni olarak inceler. Zamanla teknolojik ve öteki değişimlerle, bireysel tarım üretimine geçişi ortaya koyar. Fransız Devrimi sırasında tarım kesiminde gerçekleştirilen anti-feodal uygulamalarla feodal üretim biçiminin ortadan kalkması Bloch’a göre aslında, uzun dönemde, tarımsal evrimin oluşturduğu özelliklere dayanır.

1939’da basılan Bloch’un ikinci önemli kitabı La societe feodale’dir (Feodal Toplum).Feodal toplum sentezinin belirlendiği bu yapıtında, alışılmış siyasi ve hukuki tanımların dışında, feodalizmi bir yeni üretim ve düşünce biçimi olarak ortaya koyar. Feodal toplumun dinamiğinin siyasi güç merkezleri olan malikânelerin (domain) altında oluşan üretim ilişkileri içinde anlaşılması gereğini vurgular. Köylünün hizmetkâr olarak toprağa bağımlılığını içeren serflik düzeni feodal üretim biçiminin en kilit özelliğidir.

Bloch feodal toplum düzeninin, Avrupa tarihinde kapitalist toplum düzenine geçişte bir ara dönüşüm süreci olduğunu belirtir. Ona göre, Avrupa feodalizm modeli, başka toplumların incelenmesi için kullanıldığında, Avrupa tarihinin özellikleri gözönünde bulundurulmalıdır. Çin, Japon ya da Mısır feodalizmlerine, sadece merkezi otoritenin zayıflığı ya da sömürü düzeninin oluşu gibi tek taraflı özelliklere dayanmadan, iç dinamiği olan özgün toplum örnekleri olarak, karşılaştırmalı tarih çerçevesi içinde bakılması gerekir.

Bloch, tarih üzerine olan görüşlerini savaş yıllarında yazmıştır. Bunlar toplu olarak ancak 1949’da basılabilmiştir. Apologie pour L’histoire ou metier d’historien (“Tarihin Savunusu ya da Tarihçinin Mesleği”) adlı kitapta Bloch, tarihin toplumsal, iktisadi, siyasal ve kültürel bir bütün olduğunu vurgulamıştır. Tarihin insan etkeninin her türlü yönüyle yarattığı bir hayat ürünü olarak ele alınması gerektiğini savunmuştur.

1930’larda Annales dergisi çevresinde oluşan sosyal ve iktisadi tarihçilik geleneği Bloch’dan sonra günümüze dek etkinliğini sürdürmüştür.

•    YAPITLAR (başlıca): L’Ile de France (Lespays autour de Paris), 1913, (“Paris’in.Çevre Bölgeleri”); Rois et serfs:Un Chapitre d’histoire Capetienne, 1920, (“Krallar ve Serfler: Capetler Tarihinde Bir Bahis”); Les caracteres originaux de l’histoire rurale française, 1931, (“Fransız KırsalTarihi-nin Özgün Özellikleri”) La societe feodale, 1939, (Feodal Toplum, 1983); Apologie pour L’histoire ou metier d’historien, 1949, (“Tarihin Savunusu ya da Tarihçinin Mesleği”).

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski