Maurice Barres Kimdir, Hayatı, Kitapları, Hakkında Bilgi

BARRES, Maurice (1862-1923)

Fransız yazar, siyaset adamı. Fransa’ da milliyetçilik akımının önde gelen temsilcilerindendir.

Auguste-Maurice Barres 19 Ağustos 1862’de Nancy yakınlarında Charmes’da doğdu. Nancy Lise-si’ni bitirdikten sonra 1883’te hukuk öğrenimi için Paris’e gitti. Ancak kısa bir süre sonra yazarlığa yöneldi. Bireyci bir kişiliğe sahipti ve eyleme yönelik büyük bir istek içindeydi. General Baulanger’in milliyetçi görüşlerini benimseyen ve Alsace-Lorraine’in Fransa’ya geri verilmesini savunan Barres, 1889’da politikaya atıldı ve Nancy bölgesinden milletvekili seçildi. 1893’ten sonra dört kez seçimlere katıldı; ancak 1906’ya değin meclise giremedi. Bu tarihten ölümüne değin milletvekilliği yaptı. 5 Aralık 1923’te Paris’te öldü.

1888-1892 arasında, benlik ve bireycilik konularının işlendiği üç ayrı öyküden oluşan Le Culte du moi (“Mezhebim”) adlı kitabı yayımlandı. Barres, bu öykülerinde ölüm ve çöküş gibi konuları, toplumsal kuralları yadsıyan bireyci bir bakış açısıyla işlemiştir.

Le Roman de L’energie nationale (“Ulusal Gücün Romanı”) başlığı altında yazdığı ikinci üçlemesinde Barres, Lorraine bölgesiyle olan ilişkisini incelemiştir. Barres, çocukluk döneminde bu toprakların işgalini yaşamış ve bu olay onun üzerinde derin izler bırakmıştı. Bireyin ve ulusun oluşumunda ulusal geçmişin önemini vurgulayan Barres, gelenek, düzen, aile, vatan ve ulus gibi kavramları kutsallaştırmıştır. Bu roman Barres’in milliyetçi görüşlerinin siyasal bir felsefe ve bir eylem kılavuzu olarak dile getirilmesidir.

Barres, I. Dünya Savaşı öncesinde, koyu bir milliyetçiliği savunmaya başlamıştır. Bu dönemde Charles Maurras ile birlikte Fransız Milliyetçi Partisi’ nin doktrinini geliştirmiş; ideolojik bir yaklaşımla yazdığı Au Service de L’Allemagne (“Almanya’nın Hizmetinde”) ve Colette Baudocbe adlı romanlarında, işgal altındaki Alsace-Lorraine bölgesinde yaşayan) Fransız kültürüne sahip insanların karşılaştıkları çözümsüzlükleri anlatmıştır. Fransa ile Almanya arasındaki kültürel farklılıkların vurgulandığı çeşitli kitaplarında, savaşın tek çözüm yolu olduğunu savunmuştur.

Barres, 1906’da milletvekili seçilmesinden önce iktidarın ve cumhuriyetin önde gelen muhalifleri arasında yer almıştır. Ünlü Dreyfus Davası üzerine yazdığı ve Le Roman de l’energie nationale üçlemesinin bir bölümü olan Les Deracines’de (“Köksüzler”) Dreyfuscular’ı eleştirerek, onları kurulu düzene ve milli amaçlara düşman olmakla suçlamıştır. I. Dünya Savaşı’nı Fransa’nın yeniden kendi ahlak değerlerine sahip çıkması için bir fırsat olarak değerlendiren Barres, savaş sırasında moral yükseltici propaganda eylemine girmiştir.

1918’de Fransa’nın zaferinden sonra görüşlerinde bir ölçüde değişiklik olmuş ve tüm insanlığa yönelik, daha ılımlı ve hoşgörülü bir yaklaşımı benimsemiştir. 1921’de yazdığı Genie du Rhin (“Ren’inTanrısı”) adlı kitabında, Almanya ile Fransa arasındaki ayrılıkların etkisini hafifletebilecek ortak bir Fransız-Alman geleneğini ortaya çıkarma çabasına girişmiştir. Ancak Versay Antlaşması’nm bütünüyle uygulanmasını savunmaktan da geri kalmamıştır.

Barres’in bireyci ve milliyetçi görüşleri, yaşadığı dönemi büyük ölçüde etkilemiş; demokrasi ve cumhuriyete karşı olan ve krallığı geri getirmeyi. amaçlayan “Action Française” hareketince benimsenerek geliştirilmiştir. Öte yandan da, yapıtlarının yazınsal değeri kabul edilerek, 1906’da Academie Française üyeliğine seçilmiştir.

•    YAPITLAR (başlıca): Le Culte du moı, 1888-1892, (“Mezhebim”); Les Deracines, 1897, (“Köksüzler”); L’Appel du Soldat, 1900, (“Askere Çağrı”); Au Service de L’Allemagne 1905, (“Almanya’nın Hizmetinde”); Colette Baudoche, 1909.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski