BROCA, Pierre Paul (1824-1880) Fransız nöroloji uzmanı. Beyin kabuğunun sol frontral lobunda konuşmaya ilişkin bir alanın varlığını göstererek beyinde işlevsel lokalizasyon anlayışının doğmasına yol açmıştır.
28 Haziran 1824’te Fransa’nın güneybatısındaki Gironde’a bağlı Sainte-Foy-la-Grande kasabasında doğdu. Babası başarılı bir ordu cerrahıydı, annesinin ise olağanüstü güçlü bir belleği vardı. 17 yaşında, tıp öğrenimi yapmak üzere Paris Üniversitesi’ne giren Broca, diplomasını aldıktan sonraki on yıl içinde daha çok patoloji alanında çalıştı. Ardından, özellikle Geoffroy Saint-Hilaire ve Quatrefages De Breau’nun yönlendirmesiyle , ilgisini antropolojiye ve etnografyaya kaydırdı. Kısa bir süre sonra “kranyometri” ve “antropometri” alanındaki çalışmalarıyla dikkatleri çekmeye başladı. O yıllarda antropoloji, çok ilgi uyandıran bir dal olarak bağımsız bir kişiliğe kavuşma çabası içindeydi. Quatrefages ilk kez “antropoloji” sözcüğünü ders programına koyarken, konu ile ilgili bir açıklama yapmak gereğini duymuş, dersin adına “…ve insanın doğal tarihi” tanımını eklemişti. Broca ise, antropolojiyi “insan türünün, bütün içinde, ayrıntılarda ve doğanın geri kalan kısmıyla ilişkilerinde incelenmesi” olarak tanımlıyordu. Anatomi ve patoloji konularındaki bilgi birikimi Broca’nın antropolojinin biyolojik yönüne ağırlık vermesine yol açtı. “Kranyometre” denilen ve kafatasının çeşitli çaplarını ölçmeye yarayan kalınlık pergeli, ilk kez Broca tarafından tasarlanmış ve Alman antropoloji uzmanı Rudolph Martin tarafından gerçekleştirilmişti. Broca, 1859’da, Paris Antropoloji Derneği’ni (“Societe d’Anthropologie de Paris”) kurdu ve ölümüne değin derneğin sekreterliğini yaptı. 1872’de Revue d’Antropologie dergisi ile “Ecole d’Anthropologie”’yi kurdu ve okulun başkanlığına atandı. 1880’de Fransız Cumhuriyet Senatosu’na “bilimi temsil etmek üzere”, yaşam boyu üye seçildi. Ancak bu görevi yalnızca 6 ay sürdürebildi. 8 Temmuz 1880’de, henüz 56 yaşındayken öldü.
Kafatası ölçümlerine dayanarak bazı beyin işlevleri ve kişilik özellikleri ile ilişkin çıkarımlarda bulunma konusu, daha Gali zamanında gündeme gelen yaklaşımlardı. Bu yaklaşımlar, bir yandan “frenoloji” diye bilinen ve kafatasının girinti-çıkıntı-larından, kişinin zihinsel yetenekleri ve zekâsı konusunda fikir edinme biçiminde özetlenebilecek, oldukça fantaziye kaçan alanlara kayarken, öte yandan da, beyin kabuğunun işlevsel analizine dayanan “lokalizasyon” (yerelleşme) anlayışının gelişmesine katkıda bulundu.
Broca, Antropoloji Enstitüsü’nde karşılaştığı Gratiolet’nin de etkisiyle, beynin işlevsel analizine ve lokalizasyon araştırmalarına yöneldi. 1861’de, tek bir olgunun gözlemleri ve nörolojik bulgularına dayanarak, beynin belli bölgelerinin lezyonlarında, belli eksiklik belirtilerinin ortaya çıktığını ileri sürdü. Antropoloji Derneği’nde tartıştığı hastanın sol frontal lobunda lezyon vardı ve hasta konuşamıyordu (afe-mi-afazi). Bu ve bunu izleyen çeşitli gözlemlerden sonra Broca, sol frontal lobun 3.kıvrımının arka bölümünün, konuşmanın “artikülasyonu” için “vazgeçilmez” bir alan olduğunu gösterdi ve bu bölgeye “konuşma kıvrımı” adını verdi. Daha sonra Ferrier aynı alan için “Broca kıvrımı” deyimini önerdi. Aslında Gali ve Bouillaud, Broca’dan çok daha önce, frontal lob lezyonlarında konuşmanın bozulacağını ileri sürmüş, hatta Bouillaud, bunun tersini kanıtlayanlara“500 Frank ödeyeceğini” söylemişti. Fakat, sol frontal lobun 3.kıvrımının arka bölümünün “konuşma merkezi” olduğu tezini, bilimsel toplantılar ve yayınlarla kanıtlayan Broca oldu. Bu tez başlangıçta genel bir kabul görmedi. Trousseau ve J.H.Jackson açıkça Broca’ya karşı çıktılarsa da 1874’te Alman nöropsikiyatristi Wernicke’nin temporal lob lezyonlarında konuşmanın “duysal” unsurunun bozulduğunu ortaya atmasıyla Broca’nın tezleri daha da güçlendi.
Broca’mn tezlerini, bugünün nöroloji düzeyi içindeki geçerliliğinden çok, taşıdığı tarihsel anlam açısından değerlendirmek gerekir. Daha 1900İerin başında, Pierre Marie, Broca’mn ünlü olgusuna yola-çan ve “Musee Dupuytren”de saklanan beyni yeniden incelemiş ve Broca’mn tanımladığı frontal lezyonun dışında, parieto-temporal bölgede de lezyon olduğunu göstermişti. Broca ve Wernicke’nin beyin kabuğundaki konuşma merkezleri konusundaki katı ve sınırlayıcı “lokalizasyoncu” görüşleri, bir süre sonra yeniden değerlendirilmiş ve gözden geçirilmiştir. Bugün beyin kabuğu lezyonlarında ortaya çıkan “afazi” diye adlandırılan konuşma bozukluklarının, Broca’nm düşündüğünden çok daha karmaşık mekanizmalara bağlı olduğu biliniyor, ancak bu beynin belli bölgelerinin belli işlevleri olduğunu kabul eden “Lokalizasyon” anlayışının Broca ile başladığı ve afazi konusundaki çağdaş yaklaşımın tarihsel temelinin onun tarafından atıldığı gerçeğini değiştirmez.
• YAPITLAR (başlıca): Memoires sur les caracteres sphy-sicjues de l’homme prehistorique, 1869, (“Tarihöncesi İnsanın Fiziksel Özellikleri Üstüne incelemeler”); Memoirs d’anthropologie, 1871-1875,(“Antropoloji İncelemeleri”); Instructions craniologiques et craniometriques, 1875, (“Kraniyoloji ve Kraniyometri Dersleri”).
• KAYNAKLAR: W.Haymaker (der.), The Founders of Neurology, 1953; H.Wilkins ve I.A.Brody, Neurological Classics, 1973.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi