Sune Bergström Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi

BERGSTRÖM, Sune (1916 – 15 Ağustos 2004, İsveç)

İsveçli biyokimyacı. Prostaglandinlerin kimyasal yapıları ve biyolojik işlevleri konusundaki çalışmaları nedeniyle 1982 Nobel Fizyoloji ve Tıp Ödülü’nü paylaşmıştır.

Sune Bergström 10 Ocak 1916’da Stockholm’de doğdu. Aynı kentteki Karolinska Enstitüsü’nden 1943’te tıp diploması aldı. Eğitimi sırasında 1941 -1942 yıllarında ABD’de Columbia Üniversitesi’nde ve Squibb Enstitüsü’nde araştırmalar yapan Bergström, 1942-1946 arasında Stockholm’deki Nobel Tıp Enstitüsü’nde görev aldı. Bu dönemin sonunda bir yıl İsviçre’nin Basel Universitesi’nde çalışan Bergström, 1947-1958 arasında Lund Universitesi’nde biyokimya profesörü ve biyokimya bölüm başkam olarak bulundu. 1958’den başlayarak Karolinska Enstitüsü’nde profesörlüğe, 1969’da bu kurumun rektörlüğüne, 1975’te de Nobel Vakfı başkanlığına getirildi. 1982’de Bengt Samuelsson ve John Vane ile birlikte Nobel Tıp Ödülü’nü alan Bergström halen Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) tıp araştırmaları danışmanlar komitesinin başkanlığını yapmaktadır.

Bergström kolestrol ve safra asiti üzerine yaptığı çalışmalarının dışında, araştırma çabalarının önemli bir kısmını prostaglandinlere ayırmıştır. Prostaglan-dinlere ilişkin ilk çalışmalar, 1930’da iki ABD’li araştırmacının cinsel üreme üzerine araştırmaları sonucunda menide kasları etkileyen bir maddenin varlığını bulmalarıyla başladı. 1933-1936 arasında isveçli Ulf von Euler koyun veziküler bezinden güçlü ve yaygın biyolojik etkileri bulunan bir madde elde etmeyi başardı. Von Euler, bu maddeye yalnızca prostat tarafından salgılandığını sandığından “pros-taglandin” adım verdi. 1945’te gene von Euler, Bergström’u bu neredeyse unutulmuş buluşun kimyasal yapısını incelemeye ikna etti.1957 yılına gelindiğinde prostaglandinin temel yapısı belirlenmiş ve kristal şeklinde prostaglandin elde edilmişti.

Bergström Karolinska Enstitüsü’nde çeşitli yağları ayırıp incelemek için geliştirilen yeni bir kroma-tografi yöntemiyle prostaglandinleri saflaştırmayı başardı. J.Sjövall ile birlikte “prostaglandin E” ve “prostaglandin F” diye adlandırılan maddelerin basit formüllerini 1960’ta yayımladılar. 1962’de Bergström, asistanı Bengt Samuelsson’un da katkılarıyla prostag-landinlerin kimyasal yapı formülünü ilk kez tüm ayrıntılarıyla açıkladı. Öne sürdükleri kimyasal yapı formülüne göre, vücutta depo edilmeyen ve besin yoluyla alınması gerekli (temel) bir yağ asidi olan arakidonik asidin prostaglandinlerin biyosentezinde ön madde (temel yapı taşı) olduğunu ileri sürdüler ve bu savlarını 1964’te kanıtladılar.

İsveç’te Bergström ve Samuelsson’un, İngiltere’ de de John Vane’in öncülüğünü ettikleri çalışmaların sonucunda prostaglandinlerin yalnızca belirli bir bez tarafından değil, gerektiğinde vücutta hemen her dokuda üretilebildikleri, üretildikten kısa bir süre sonra da etkisiz hale getirildikleri belirlendi. Ayrıca, bukısa ömürlü ve vücutta depo edilmeyen bileşiklerin, A,B,C,D,E,F gibi ana gruplara ayrılan bir hormon ailesi oluşturduğu saptandı. Bu araştırmacıların çalışmalarına dek önemleri anlaşılmayan prostaglandinlerin, bazı önemli enzimlerin etkinliğini düzenleyerek vücuttaki başka hormonların salgılanmasında rol oynadıkları ve böylece çok değişik dokuların fizyolojik işleyişlerini etkiledikleri anlaşılmıştır. Prostaglandin-ler, düz kasları etkilediklerinden, doğumu kolaylaştırma, istenmeyen gebeliği sona erdirme, gebeliği önleme, ay hallerinde krampları azaltma, ağrı mekanizmalarını etkileme, kan dolaşım sistemi hastalıkları (enfarktüs ve atardamar tıkanmaları), astım ve ülser tedavileri, veteriner hekimliğinde suni döllenmeyi kolaylaştırma gibi birçok alanda kullanılmaya başlanmıştır.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski