William Bateson Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

BATESON, William (1861-1926)

İngiliz biyoloji bilgini. Genetik bilimin kurucularındandır.

8    Ağustos 1861’de, Yorkshire’deki Whitby kentinde doğdu. Cambridge’de, babasının başkanı olduğu St. John’s College’da zooloji öğrenimi gördükten sonra, bilimsel araştırmalar yapmak amacıyla ABD, Mısır ve Rusya’ya gitti. Daha sonra, Cambridge Üniversitesi’ne bağlı eski okuluna dönerek 1908’de ülkesinin ilk genetik profesörü oldu. Ancak, iki yıl sonra akademik görevinden ayrılarak, Londra yakınlarındaki Merton’da John Innes Bahçecilik Enstitüsü’ nü yönetmeye başladı ve bu kuruluşu kısa sürede, genetik araştırmalarının merkezi durumuna getirdi. 1912’de Royal Institution’a geçti, 1914’te de British Association for the Advancement of Science’ın başkanlığına getirildi. Bateson’m konferanslarında ve yapıtlarında ileri sürdüğü görüşler, özellikle 1894’te yayımladığı ilk kitabında türlerin değişimine ve evrime ilişkin düşünceleri, Ortodoks çevrelerde büyük bir tepkiyle karşılanmış, meslektaşlarıyla görüş ayrılığına düşmesine yol açmıştı;yine de bu tepki,Bateson’ m aynı yıl Royal Society’ye üye seçilmesini engellemedi. 8 Şubat 1926’da Merton’da öldü.

Bateson, 1885’te, eğitimini bitirdikten hemen sonra ABD’ye giderek, Virginia Eyaleti’ndeki Hampton kentinde uzun bir süre deniz canlıları üzerinde araştırmalar yaptı. Sonunda, derisidikenlilerden bala-noglossusta gövde boyunca uzanan “sırtipi”nin (no-tokord) varlığına dayanarak, bu canlının omurgalı hayvanların en ilkel örneği olduğu kanısına vardı. Bugün bu görüş yaygın olarak benimsenmiştir. Ardından, değişik yörelerdeki türler arasında gözlemlenen farklılaşmayla yerel çevre koşulları arasındaki ilgiyi araştırmak ve yaşanan ortamın canlıların evrimi üzerindeki etkisini incelemek amacıyla Mısır’dan Sibirya’ya dek değişik yöreleri dolaştı. Araştırmaları sonucunda elde ettiği verileri ve gözlemleri değerlendirdiğinde, canlılarda kuşaklar boyunca görülen değişimin çevreyle etkileşimden kaynaklanmadığı, büyük ölçüde yaşam koşullarından bağımsız, kesintili bir süreç olduğu sonucuna vardı. Bu görüşlerini derlediği Materials for the Study of Variation (“Değişimin İncelenmesine Yarayan Gereçler”) adlı yapıtı 1894’te yayımlandığında, pek çok biyoloji bilgininin tepkisiyle karşılaştı.

Bateson’ın o tarihten sonra yaptığı araştırmalar, kalıtım ilkelerinin anlaşılmasında ve genetiğin yeni bir bilim dalı olarak gelişmesinde önemli rol oynamıştır. Değişimin kesintili bir süreç olduğu görüşünü desteklemek için, bazı özelliklerin bir dölde birdenbire ortaya çıkabildiğini, başka bir dölde ise hiç görülme-yebileceğini vurgulayan Bateson, burada egemen olan mekanizmayı açıklayabilmek için 1897’den başlayarak bitki ve hayvanlar üzerinde çaprazlama deneylerine girişti. Konuyla ilgili eski metinleri incelerken, 1900’de, Mendel’in bezelyelerle yaptığı çaprazlama deneylerini anlatan ve o tarihten 34 yıl önce, 1866’da yayımlanan “Versuche Über Pflanzenhybriden” (“Bitki Melezleri Üzerine Deneyler”) adlı makalesini buldu. O yıl, bitki melezleri üzerinde çalışan HollandalI Hugo de Vries, Alman Cari Erich Correns (1864-1933) ve Avusturyalı Erich Tschermak von Seysenegg (1871-1962) de, birbirlerinden habersiz olarak aynı makaleyi bulmuşlardı. Böylece, çağdaşlarının hiç ilgisini çekmeyen Mendel’in çalışmaları, ölümünden 16 yıl sonra yeniden keşfedilerek değerlendirilmiş oluyordu.

Mendel’in bezelyeler üzerindeki çaprazlama deneylerine ilişkin bulgularla kendi araştırma sonuçları arasındaki benzerliği farkeden Bateson, Mendel’in makalesini İngilizce’ye çevirdi ve ülkesinde Mendel yasalarını tanıtmak için büyük bir uğraş verdi. Ayrıca, kümes hayvanları üzerinde yaptığı çaprazlama deneyleriyle Mendel’in bezelye çaprazlamalarından yola çıkarak vardığı kalıtım yasalarının genellik kazanmasına yardımcı oldu.

Ancak, Mendel yasalarındaki “karakterlerin bağımsız ayrılığı” kuralının, her durumda geçerli olmadığını anlaması pek uzun sürmedi. 1906’da, mantıksal olarak aralarında hiçbir bağ ya da ilinti olmayan iki bireysel özelliğin, bir hayvan ya da bitki türünde bir dölden öbürüne birlikte geçebildiğim gözlemledi. Sonradan Morgan bu olayı, aynı kromozomda birbirine çok yakın bulunan iki genin, kromozom bölünmesi sırasında ayrılmadan birlikte iletilmesi biçiminde açıkladı. Morgan’ın tüm kromozom kuramıyla birlikte bu açıklamasına da başta karşı çıkan Bateson, bu görüşü en geç benimseyen genetikçilerden biridir.

Bateson, 1902’de yazdığı Mendel’s Principles of Heredity: A Def ense (“Mendel’in Kalıtım Yasaları: Bir Savunma”) adlı yapıtıyla Mendel yasalarını geniş bir çevreye tanıtmış, kalıtıma ilişkin birçok kavramı geliştirerek genetik bilimine hem adını, hem de alel gen, homozigot, heterozigot gibi pek çok terimi kazandırmıştır. Ayrıca, kalıtım mekanizmalarıyla insan hastalıkları arasındaki ilişkiyi araştırarak genetik ile tıp arasındaki bağıntıyı ilk vurgulayanlardan biri olmuştur.

•    YAPITLAR:, Materials for the Study of Variation, 1894, (“Değişimin İncelenmesine Yarayan Gereçler”); Mendel’s Principles of Heredity: A Defense, 1902, (“MendePin Kalıtım Yasaları: Bir Savunma”); Reports to the Evolution Committee, 1902-1909, (“Evrim Komitesine Raporlar”); Mendel’s Principles of Heredity, 1909, (“Mendel’in Kalıtım Yasaları”); Problems of Genetics, 1914, (“Genetik Sorunları”); Scientific Papers, (ö.s.), R.C. Punnett (der.), 2 cilt, 1928, (“Bilimsel Yazılar”).

•    KAYNAKLAR: B. Bateson, William Bateson, FRS., Naturalist, his Essays and Addresses together with a Short Account of his Life, 1928; W.E. Castle, Genetics in the 20th Century, 1951.

•    BAKINIZ: BENEDEN, BOVERI, C. DARWIN, MENDEL, T.H. MORGAN, VAVİLOV, VRIES.

Daha yeni Daha eski