BLACKSTONE, William (1723-1780)
İngiliz hukukçu. Üniversitelerde İngiliz hukukunun ders olarak okutulmasını sağlamıştır.
10 Temmuz 1723’te Londra’da doğdu, 14 Şubat 1780’de Wallingford’da öldü. Oxford Üniversitesi’nde öğrenim gördükten sonra burada İngiliz hukuku üzerine dersler verdi. 1758’de yine Oxford Üniversitesi’nde İngiliz hukuku dalının ilk profesörü oldu. 1759-1769 arasında hazırladığı dört ciltlik Commentaries on the Laws of England (“İngiltere Yasaları Üstüne Görüşler”) adlı kitabı, İngiliz yasalarının açıklamalarıdır ve verdiği dersleri kapsar. 1768-1770 arasında parlamento üyesi oldu. 1770-1780 arasında da on yıl süreyle Temyiz Mahkemesi yargıçlığı yaptı. Magna Carta’nin yeni bir basımını hazırlamıştır.
Blackstone, Oxford ve Cambridge Üniversitelerinde okutulan Roma hukukunun yanı sıra İngiliz hukukunun da ders olarak üniversitelerde okutulmasını sağlamıştır. Böylece hukuk bir öğrenim alanı olma özelliğini kazanmıştır. Sistematik ve kuramsal incelemeyi olanaklı kılan eğitim düzenlemesiyle İngiliz hukukunun sadece geçmişini, birliğini, temellerini öğretmekle kalmamış, bu hukukun tarih felsefe ve siyaset bilimleriyle ilişkisini de kurmuştur.
Commentaries adlı kitabı, İngiliz hukukunun Roma hukuku ve Kıta Avrupa’sında geçerli olan hukuk ile karşılaştırılmasını sağlamıştır. O zamana kadar varlığım karmaşık bir biçimde sürdüren İngiliz hukukunu, anlışılır ve kullanılır bir duruma sokmuştur.
Blacktone’un yerleşmiş gelenek ve göreneklerin değeri üzerinde ısrarla duruşu ve hukukun yavaş yavaş geliştiği görüşü, onu 19. yy’da egemen olan tarihçi görüşün, özellikle de Savigny’nin öncüsü yapar.
Blackstone’un görüşleri faydacı hukuk reformu akımında ve Analitik Okul’un kurulmasında da yardımcı olmuştur. Blackstone’un amacı eleştirel bir hukuk bilimi kurmak yerine varolan hukuk sistemini kavrayabilen ve yeterli açıklamalar yapabilen kişiler yetiştirmekti. Ele alman konuların yaygın toplumsal yararı olduğunu düşünür, kitabını bilimsel bir incelemeden çok, “sokaktaki adam” için bir elkitabı olarak görürdü. Doğal hukuk ve pozitif hukuk arasındaki ayrım üzerinde duran Blackstone doğal bir hukukun varolduğunu savunur ve doğal hukukun ilkeleriyle uyuşmayan bir pozitif hukukun hukuk olarak ele alınamayacağını ileri sürmüştür.
Blackstone’un görüşleri, Amerika’da hukukun ve kuramların gelişmesinde etken oldu. Amerikan Bağımsızlık Hareketi öncesinde kitabının yaptığı etki İngiliz hukukunun kolonilerde yerleşmesinde önemli rol oynadı.
Blackstone’un hukuk felsefesi ve siyaset felsefesi ile ilgili görüşlerinin ve çalışmalarının büyük bölümü Pufendorf, Locke ve Montesquieu’nün etkisini taşır. Montesquieu’nün erklerin ayrımı ilkesini kabul etmesi, İngiliz hukukuna ve siyasal yaşamına uygun olup olmadığı incelenmeden yapılan bir yakıştırma olarak değerlendirilir. Bazı görüşleri, özellikle de hukuk ve yönetim üzerine görüşleri, 18. yy’da Avrupa’da oluşan hukuki ve siyasal hareketlerden etkilenmiştir. Çağının başka yazarları gibi o da hukuk ve ahlak bilimini birbirine karıştırmıştır.
Blackstone’a göre, yaratılmış varlıklar arasında sadece insan, akıl ve özgür istem ile donatılmıştır. Bu yüzden de diğer yaratıklardan farklı olarak kutsal yasaların bilincinde olabilir ve onlara uyup uymamaya karar verebilir. Blackstone doğal haklardan yanaysa da, insanın üstünlüğünü, onun aklının gücünü, isteminin niteliklerini göz önünde tutmaktadır.
Blackstone’un önemi, kuramsal olarak ortaya koyduklarından çok eylem olarak gerçekleştirdikle-rindedir. Parlamenter sistemin üstünlüğünü savunarak İngiltere’de meşrutiyet düşüncesinin yaygınlaşmasında etkili olmuştur. Hapishane reformu hareketinin öncülüğünü yapmıştır. Bazı teklik alanlarda, örneğin sözleşme yasaları konusunda düşünceleri, çağdaşlarından daha ileridir.
Blackstone yaptığı işi felsefi bir sistem kurmaktan çok eğitsel bir reform yapmak olarak görmüştür.
• YAPITLAR (Başlıca): Commentaries on the Laws of England, 4 cilt, 1765-1769, (“İngiltere Yasaları Üstüne Görüşler”).
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi