Yunan Vazo Resmi
Yunanlı ve Romalı yazarların büyük bir övgüyle sözünü ettikleri Yunan duvar resimlerinin hiçbir örneği günümüze ulaşmamıştır. Buna karşılık çeşitli kazı ve araştırmalarda ele geçirilmiş Yunan çanak çömleğinin sayısı çok fazladır. Bunların üstündeki resimler, Yunan resim sanatının IÖ I. binyıl boyunca gelişmesinin adım adım izlenmesine olanak vermektedir. Bu çanak çömlekler ilk kez İtalya’da çok sayıda ele geçtiği için önce Etrüsk işi sanılmış, ama daha sonraki araştırmalarla, Yunanistan’da yapılarak çeşitli ülkelere ihraç edildikleri ortaya çıkmıştır.
Vazo resmi olarak da anılan Yunan çanak çömlek resminde iki teknik kullanılmıştır. Bunlardan daha eskisi IÖ 6. yy’m ortalarında kullanılmaya başlayan “siyah figür tekniği”dir. Bu teknikte çanak çömleğin kendi kırmızı rengi fon olarak bırakılmakta, figürler siyah renkli siluetler halinde işlenmektedir. Figürlerin ayrıntılarım belli eden çizgiler, siyah boyanın sivri uçlu bir kalemle kazınmasıyla oluşturulmaktadır.
“Kırmızı figür tekniği” IÖ 6. yy’ın son çeyreğinde kullanılmaya başlamıştır. Bu teknikte figürler kırmızı bırakılarak kabın yüzeyi siyah renkli sırla kaplanmakta, ayrıntılar ise ince siyah fırça çizgileriyle belirtilmektedir. Saç ve giysilerin seyreltilmiş kahverengi ya da sarı boya ile gösterildiği de olmaktadır. Bazen hem siyah hem de kırmızı figür tekniklerinin aynı kap üstünde birlikte kullanıldığı da izlenir. Attika kırmızı figürlü çanak çömlekleri IÖ 4. yy sonlarında yerlerini kabartma desenli çanak çömleklere bırakmıştır.
Yunan vazo ressamları arasında yapıtlarını imzalayanların sayısı pek azdır. Bugün ancak 50 kadar vazo ressamının ve çömlekçinin gerçek adı bilinmektedir. Genellikle sanatçılar imzalarını en iyi yapıtlarına koymuşlardır. Bazı çok usta sanatçıların yapıtlarım hiç imzalamadıkları da görülür. Halbuki Ingiliz arkeolog J.D. Beazley’in araştırmalarıyla vazo resminin en ileri düzeyde olduğu IÖ 530-330 arasında yüzlerce sanatçının bu alanda çalıştığı saptanmıştır. Yapıtlarına imzalarını koymamış sanatçıları adlandırmak gerektiğinde çeşitli yollara başvurulmuştur. Yapıtta çömlekçinin imzası bulunması durumunda, ressam da bu adla anılmıştır: “Brygos ressamı ” ya da “Meidias ressamı ” gibi. Bazen de yapıtta canlandırılan sahnenin ya da figürün adı kullanılmıştır: “Persefone ressamı”, “Penelope ressamı”, “Lykaon ressamı”, Methyse ressamı” gibi. Ressamın, bir yapıtının sergilendiği kente ya da müzeye göre adlan dirildiği da görülür: “Berlin ressamı”, “Providence ressamı” gibi. Bazen bu yollarla adlandırılmış bir sanatçının gerçek adı, daha sonra ele geçen imzalanmış bir örnekle keşfedilmektedir. Örneğin “Menon ressamı”nın gerçek adının Psiaks, “Lewis ressamı ”nın Polygonotos II, “Kleofrades ressamı”nın ise Epiktetos II olduğu anlaşılmıştır.
Yunan çanak çömlek resimlerinde çoğunlukla günlük yaşamdan sahneler çizilmiş, mitoloji konu edilmiştir. Bu da, Yunan yaşama biçiminin ve dünya görüşünün anlaşılmasına yardımcı olmuştur. Yunan sanatının baş kaygısı her zaman insan figürünü başarıyla canlandırmak olagelmiştir. Bu nedenle çanak çömlek resimlerindeki figürler de gittikçe daha derinlik kazanmış ve iki boyuttan, üç boyutlu bir görünüme ulaşmıştır. Çanak çömlek resminin en önemli özelliklerinden biri de tutumlu olmasıdır. Figürlü sahneler basit bezeme kuşaklarıyla çerçevelenmiş, çok güzel kompozisyonlar ortaya konmuştur. Koyu ve açık yüzeyler dengeli bir biçimde kaynaştırılmıştır. Desenler, kapların yüzeylerinin içbükey ya da dışbükey oluşu göz önünde tutularak seçilmiş ve yerleştirilmiştir; kompozisyonda desenlerin arasındaki doluluk boşluk oranlarına özen gösterilmiştir, insan
figürlerinde portre özelliği yoktur. Belirli kişiler yerine belirli tipler canlandırılmıştır. Bezemelerde izlenen simetri ve oran kaygısı, çanak çömleklerin biçimlerine de yansımıştır. Ağız, boyun, gövde ve kulplar hem birbirleriyle, hem de kabın tümüyle büyük bir uyum içindedir. Yunan çanak çömleğinde belli başlı birkaç temel biçim vardır. Bazı çeşitlemelerin yapılmasıyla bu biçimlerin sayısı zaman içinde çoğalmıştır. Bu tür kaplar yalnızca süs için değil belirli işlevleri karşılamak için ve bu nedenle de yalnızca zenginler değil, yoksullar tarafından da kullanılmak üzere yapılmış, camın günlük yaşama girmesine değin varlıklarım yaygın biçimde sürdürmüşlerdir. Her kabın işlevine uygun bir biçimi vardır. Belli başlı Yunan çanak çömlek türleri arasında şarabı suyla karıştırmakta kullanılan krater ve lebes, şarap soğutulan psykter, su testisi hydria, yağ ve şarap saklanan amfora şarap kabı stamnos, düğün vazosu lebes gamikos, yağ şişesi olarak kullanılan lekytbos ve aryballos, koku şişesi alabastron, şarap testisi oinochoe, içki bardağı olarak kullanılan kant-haros, kyliks ve skyfos, bir tür maşrapa olan kyathos, tuvalet kutuları pyksis ve kylichnis, düğün armağanı olarak verilen lekanis sayılabilir.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi