Minyatür, Hat ve Tezhip
İslâm sanatında ilk minyatürlü yazmalar XI. yüzyılın sonuna tarihlenir. Bununla beraber, Mısır’da Feyyûm ve Fustat’ta bulunan, parşömen üzerine yapılmış bazı resimler, daha eski tarihlerde de bir minyatür sanatının var olduğunu ortaya koymaktadır. Büyük bir kısmı Viyana’da Arşidük Rainer Koleksiyonunda mevcut olan bu resimlerin benzerleri, H. P. Kraus ve Keir koleksiyonları ile New York Metropolitan Müzesi’nde bulunmaktadır. Bunlar basit çizgilerle yapılmış insan, hayvan ve bitki tasvirleridir. Fatımî devrine tarihlenen bu eserlerde Abbasî tasvir sanatının etkisi görülmektedir. Bir yazmaya ait olduğu anlaşılan Fustat’ta bulunmuş tam sayfa bir minyatürde, kalın tezhipli bordürle çerçevelenmiş bir şehzade figürü tasvir edilmiştir. Yazılı kaynaklar, daha Tolunoğulları zamanında Mısır’da tasvir sanatının var olduğunu belirtmekte ve bundan, Abbasî sanatı etkisinin Mısır’a o dönemde girdiği anlaşılmaktadır.
IX. yüzyılda Halife Me’mûn’un emriyle bilim ve fen konulu bazı Antik dönem eserlerinin ilk defa Arapça’ya çevrilmeleri sırasında, konulan açıklayan resimler de aynen kopya edilmiş ve böylece Antik tasvir sanatı da İslâm sanatına girmiştir. Fakat bu döneme ait herhangi bir yazma bugüne ulaşmamıştır. Ele geçmiş olan en eski minyatürlü yazmalar. XI. yüzyılın sonlarına ait Abdurrahman es-Süffnin Kitâbü Şuveri’1-kevâkibi’ş-şâbite’si ile Kitâbü)-Hâşâ’iş (Dioskorides’in Materia Medica’sı) adil eserdir. Bu ilk minyatürlerde çizgici bir üslûp hâkimdir. Uygur resim sanatının etkisi yanında, Bizans resim sanatında görülen Geç Antik gelenek de belirgin biçimde etkisini hissettirmektedir. Ga-lenus’un Kitâb-ı Tiryâk’ı XII. yüzyıla tarihlenen en eski yazmalardandır. XIII. yüzyılda ilmî konulu eserlerde bir artma görülmekte olup bu yüzyıla ait minyatürlerin en önemlileri Cezerrnin Kitâb fî ma crifeti’l-hiyeli’I-hendesiyye adlı kitabında bulunmaktadır. Edebî konulan işleyen minyatürlü eserler ise XIII. yüzyılda görülmeye başlamıştır. Bunların en önemlisi, minyatürleriyle Emevî ve Abbasî sarayları hakkında bilgi veren Küâbü’l-Eğanî’dir. Bidbay’ın Kelile ve Dimne’si ile Harîrî’nin Makhmât’ı da minyatürlü yazmaların en önemlilerindendir, bu yazmaların minyatürlerinde artık Selçuklu tasvir sanatının kalıplaşmış üslûbunun hâkim olduğu görülmektedir.
Abbasîler devrinde kûfî ve nesih yazılar kullanılmıştır. Bilhassa köşeli karakteri ile küfî yazı tercih edilen tip olmuştur; harfler dikeyde kısa. yatayda uzatılmış ve yuvarlatılmış olarak yazılmıştır. Bu devre ait mushaflar, IX. ve X. yüzyıllarda parşömen üzerine mavi, eflâtun, kırmızı, siyah mürekkep ve altın yaldızla istinsah edilmiştir. Tezhipler metin boyunca yatay uzanan dikdörtgen bir çerçeve içine alınarak palmetli kıvrık dal ve örgü motifleriyle süslenmekte, uçlarından da stilize birer ağaç veya kanat şeklinde palmetler çıkmaktadır.
- Abbasilerde İlim ve Kültür Hayatı
- Abbasilerde Dil ve Edebiyat
- Abbasilerde İslami İlimler (Tefsir ve Kıraat)
- Abbasilerde İslami İlimler (Hadis)
- Abbasilerde İslami İlimler (Fıkıh)
- Abbasilerde İslami İlimler (Kelam)
- Abbasilerde İslami İlimler (Tasavvuf)
- Abbasilerde (Cebir, Geometri, Mantık vb.) İlimler ve Tercüme Faaliyetleri
- Abbasilerde Mantık ve Felsefe
- Abbasilerde Tıp İlmi
- Abbasilerde Astronomi
- Abbasilerde Matematik İlmi
- Abbasilerde Kimya İlmi
- Abbasilerde Tarih İlmi
- Abbasilerde Coğrafya İlmi
- Abbasilerde Sanat
- Abbasilerde Sanat (Mimari, Sivil, Cami Mimarisi)
- Abbasilerde Sanat (Minyatür, Hat ve Tezhip)
- Abbasilerde Sanat (El Sanatları)
- Abbasilerde Sanat (Çini ve Seramik)