ada
a. 1. coğ. Deniz veya göl suları ile çevrilmiş küçük kara parçası, cezire: İnziva yerim bazen limanda bir şileptir, bazen bir ada. –R. H. Karay. 2. Tali yoldan ana yola güvenli çıkışı sağlamak için tali yolun sağ tarafına yapılan, çizgilerle ayrılmış bölüm. 3. Kavşaklarda trafiği düzenleyici, yönlendirici veya ayırıcı olmak üzere bordürle sınırlandırılmış veya yer çizgileriyle belirlenmiş alan. 4. Çevresi yollarla belirlenmiş olan arsa ve böyle bir arsayı kaplayan yapılar topluluğu.
Güncel Türkçe Sözlük
ada
İçi, düden, bataklık ve sazlıklarla, kenarları kovalık ve çayırlarla kaplı otlaklar.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ada
Üzüntü ile karışık şaşma bildirir, eyvah: Ada ne yaptın, sütü devirdin.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ada
1. Koyu pekmez. 2. Armuttan yapılan pekmez.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ada
Ağabey: Âdâ pazara gitti.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ada
Kaynatılarak koyulaştırılmış pekmez, şeker vb., ağda.
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ada
Su kenarlarında kavak ekimine uygun düz arazi (Kaman)
Türkiye Türkçesi Ağızları Sözlüğü
ada İng.island Alm.insel Fr.ile Uluslararası İlişkiler Terimleri Kılavuzu
ada İng. island
Deniz ve göllerde, her yanından sularla çevrili kara parçası.
BSTS / Coğrafya Terimleri Sözlüğü 1980
ada İng. city block
Çevresi yollarla çevrili, yerbölümlere ayrılmış kent toprağı ile bu topraklar üzerine oturtulmuş yapılardan oluşan küçük bir kent dilimi yapı adası.
BSTS / Kentbilim Terimleri Sözlüğü 1980
ada Osm. cezire
(coğrafya)
BSTS / Orta Öğretim Terimleri Kılavuzu 1963