Türkiye’de Roma Hukuku
Türkiye’yi Roma hukukunun etkilemesi yeni Türkiye Cumhuriyeti’ndeki hukukta batılılaşma akımıyle başlamıştı. Ondan önce genellikle İslâm hukukunun uygulandığı Osmanlı İmparatorluğu’nda Roma hukukunun hiç bir etkisi olmamıştır. Türkiye Cumhuriyeti 1926’da İsviçre’den aldığı Medeni Kanunu ve Borçlar Kanunu’nuyla başlayan ardından Almanya’dan Ticâret ve Cezâ Usul Kânunu ve İtalya’dan aldığı Cezâ Kânunu ile Roma Hukûkunun modern çağdaki etkisi altına girmiştir. Bunların Türkiye’de kabul edilmesiyle birlikte, Roma hukukuyle ilgilenmek zorunlu bir hale geldi. Gerçi, Avrupa hukuk sistemleri içinde Roma hukukundan en az etkilenen ülke İsviçre olmuştu. Ancak buna rağmen, temelde yine Roma hukukunun ilkeleri olduğu için bu hukuka önem vermek gerekti. Ayrıca, çağdaş özel hukuku daha iyi anlayabilmek için de, Roma hukukunu bilmek zorunluydu.
Bu nedenlerle, İstanbul ve Ankara Hukuk fakültelerinin programlarına Roma hukuku zorunlu bir ders olarak kondu. İlk Roma hukuku ders kitabı 1934 yılında Mişon Ventura tarafından yayımlandı Bunu Richard Honig’in 1934’te birinci, 1933’te ikinci basımı yapılan ve Şemsettin Talip tarafından çevrilen Roma hukuku adlı kitap izler. Türkiye’de Roma hukukunun gelişmesine en büyük katkıyı Ord. Prof. Dr A. B. Schwarz yapmıştır. Ayrıca Prof. Dr. Paul Koschaker’in de katkılarıda belirtelim.