II- Ahd-i Cedidin Bölümleri
A- İnciller.
Hz. İsa’nın hayatının, faaliyet ve tebliğinin nakledildiği İnciller kilisece dört olarak belirlenmiştir. Halbuki II. yüzyılın ortalarına kadar hep bir tek İncil’den bahsedilmekteydi. İlk defa Justin Le Martyr İncil kelimesini çoğul olarak kullanmıştır. Bugün muteber sayılan dört İncil’in dışında artık apokrif addedilen pek çok İncil vardır. Hıristiyan inancına göre İnciller. İsa Mesîh’in hayat ve doktrinini veren temel kitaplardır.
B- Resullerin İşleri.
Ahd-i Cedîdde tarihî kitaplar arasında yer almakta ve İnciller’den hemen sonra gelmektedir.
Bu bölümde Hz. İsa’nın semaya urûcundan Pavlus’un Roma’ya seyahati ve oradaki iki yıllık ikametine kadar (m.s 63-64] geçen dönemin olayları anlatılmaktadır. İlk hıristiyan cemaatinin hayatının nakledildiği bu kitapta yazar, ilk on iki bab-da on iki havariden sadece bazıları hakkında bilgi vermekte, kitabın ikinci kısmında ise (13-18) Pavlus’un faaliyetleri ve seyahatlerini anlatmaktadır. Kitabın Luka İncili’ne ek mahiyette yazıldığı ve yazarının da İncil yazarı Luka olduğu kabul edilmektedir. Luka, Pavlus’un seyahatlerine katılmış, ancak Hz. İsa’yı görmemiştir. Kitabın yazılış tarihi tartışmalıdır. Yazar, Pavlus’un Roma’daki ika-metiyle eserini bitirmektedir. Pavlus’un Roma’da öldürülüşünden (66 veya 67) bahsetmemesi sebebiyle eserin 64’ten sonra, 67’den önce yazıldığı ileri sürülmekteyse de günümüz tenkit çalışmaları Luka İncili’nin 70 yılından sonra yazıya geçirildiğini, Resullerin İşleri kitabının ise İncil’den sonra ve 80 yılı civarında kaleme alındığını kabul etmektedirler. Kitabın en eski metni, İV-VI. yüzyıllara ait ve fakat birbirinden farklı iki nüsha halinde mevcuttur.
C- Pavlus’un Mektupları.
1- Romalılar’a Mektup. İnciller’den sonra Ahd-i Cedîd’in en önemli bölümü Pavlus’un Romalılar’a Mektubu’dur. Bu mektubun Pavlus’un Mektupları içinde en uzunu olması bir tarafa, ihtiva ettiği akîdevî fikirler hıristiyan teolojisinin temelini oluşturmaktadır. Bu sebeple bazı yazarlar bu mektubu “Pavlus’un vasiyeti” olarak nitelendirmektedirler [563] Romalılar’a Mektub’un yorumu. V. asırdaki aslî günah tartışması ile XVI. asırdaki reform hareketinde büyük bir rol oynamıştır. Mektubun ilk on bir bölümü önemli doktrin meselelerinin açıklaması, 12-15. bölümler ise ahlâkî öğütler mahiyetindedir. Mektupta iman, şeriat ve ruh, günah ve adalet, kurtuluş, ölüm ve hayat meseleleri üzerinde durulmaktadır. XVIIl-XIX. asırlarda bazı münekkitler mektubun Pavlus’a aidiyetini tartışmışlardır. Bugün ise genellikle Pavlus’a ait olduğu kabul edilmektedir. Mektubun yazılışıyla ilgili olarak 55-59 yılları arasında değişik tarihler ileri sürülmektedir.
2-3- Korintoslular’a Mektup. Ahd-i Cedîd’de Pavlus’un Korintoslular’a iki mektubu yer almaktadır. İlk mektup 56 veya 57 yıllarında yazılmıştır. Mektupta Korintos’taki hıristiyan cemaatiyle ilgili meseleler ve Pavlus’a sorulan bazı soruların cevapları yer almaktadır. Pavlus, Korintoslu hıristiyanlar arasındaki anlaşmazlıklara temas ederek gerçek kurtuluşun Mesîh İsâ ve haçta olduğunu, dünyevî bilgi ve hikmetin değil, haçta gizli bulunan ilâhî hikmetin insanları kurtarabileceğini belirtir. Zina ve iffetsizlikten, evlilik ve bekârlıktan bahsederek evlenmemenin daha iyi olduğunu vurgular. Putlara kurban edilen hayvanların etlerinin yenilip yenilemeyeceğini, âyinlerde uyulacak kuralları, kadınların başlarını örtmeleri gerektiğini ve ölülerin dirilişini anlatır. Korintoslular’a İkinci Mektup’ta Pavlus, kendi görev ve faaliyetine karşı çıkanlara cevap vermekte, kendini savunmaktadır. Bu ikinci mektup muhtemelen 57’de yazılmıştır.
4- Galatyalılar’a Mektup. Mektupta. Galatya’daki yahudilerin Müsâ şeriatına, özellikle de sünnet olmanın zorunlu olduğuna dair görüşleri reddedilmekte, şeriatın geçici bir müessese olduğu, meşinin gelişiyle onun rolünün sona erdiği, Mûsâ şeriatının geçerliliğini yitirdiği belirtilmektedir. Pavtus bu mektubunda önce kendi görevinin meşruluğu, tebliğ ettiği İncil’in doğruluğu ve havarilerin bu İncil’e uygunluğu üzerinde durur. Milletlerin Mûsâ şeriatına karşı serbest olduklarını açıklar. Daha sonra, kurtuluş tarihinin mesih ile sona erdiğini, şeriatın bir hazırlık dönemi mahiyetinde olup gayesinin insanları mesihe hazırlamak olduğunu, mesih gelince artık şeriatın varlığını sürdürme sebebinin ortadan kalktığını vurgular. Galatyalılar’ı, ya mesihi kabul ederek mesih özgürlüğünde kalmayı veya sünnet olmayı kabul ederek şeriatın yükü altına girmeyi tercihe davet eder. Mektubun ana teması şudur: Şayet kurtuluş şeriatın (Tevrat) emirlerine bağlanmakla gerçekleşecekse, o takdirde Mesîh isa’nın çektiği ıstırapların ve çarmıhta can vermesinin hiçbir mânası yoktur. Pavlus, Mesîh İsa’nın getirdiği İncil’i tebliğ ettiğini iddia etmekte, ancak şeriatın geçersizliğini öne sürmek suretiyle, “Sanmayın ki ben şeriatı yahut peygamberleri yıkmaya geldim; ben yıkmaya değil fakat tamam etmeye geldim” diyen Hz. İsa’ya ters düşmektedir. Mektubun yazılış tarihi ihtilaflıdır. Eğer Güney Galatyalılar’a gönderilmişse bu Pavlus’un İlk yazdığı mektuptur ve 49 yılında kaleme alınmıştır. Eğer Kuzey Galatyalılar’a gönderilmişse o takdirde de muhtemelen 56-58 yıllan arasında yazılmıştır.
5- Efesoslular’a Mektup. Hıristiyan geleneği, mektubun Pavlus tarafından esaret döneminde yazıldığını kabul etmektedir. “Esaret Mektupları” adlı dört mektuptan birisi olan Efesoslular’a Mektub’un Efes. Kay-seriyye veya Roma esaretlerinden hangisinde yazıldığı bilinmemektedir. Diğer taraftan gerek edebî farklılıklar gerekse teolojik ifadeler yönünden mektubun Pavlus’a ait olmadığı, onun bir talebesi tarafından yazıldığı da iteri sürülmüştür. Edgar J. Goodspeed. Pavlus’un Mektupları’nı ilk defa bir araya toplayan kişinin bu koleksiyona bir giriş olmak üzere Efesoslular’a Mektub’u yazdığını ve Pavlus’a nisbet ettiğini göstermiştir. Bu muhtemelen Onesimus’tur. Zaten mektup, belli bir kiliseye gönderilen mektuptan ziyade, bütün hıristiyanlara hitabeden bir tamim mahiyetini taşımaktadır. Mektubun başındaki “Efesos’ta olan” ifadesi yazma nüshaların çoğunda yoktur ve bazı kilise babaları bu ifadeden haberdar değildir. Bu İkinci görüşü savunanlara göre mektup 80-100 yılları arasında yazılmıştır. Mektupta Allah’ın Mesîh İsa sayesinde insanlara her nevi inayeti bahşettiği, Mesîh Tsâ’nın insanların selâmete kavuşmasının temel taşı olduğu belirtilmekte, hıristiyanların uygulayacakları ahlâkî görevler bildirilmektedir.
6- Filipililer’e Mektup. Mektubun Pavlus’a aidiyeti kabul edilmekle birlikte, düşünce ve üslûptaki kopukluklar bunun birçok mektubun karışmasıyla meydana geldiğini göstermektedir. Mektup Pavlus hapiste iken yazılmıştır. Ancak Roma, Kayseriyye ve Efes hapishanelerinden hangisinde yazıldığı ihtilaflıdır. Bu mektupta Pavlus kendi durumu hakkında bilgi verip Fılipililer’in tebliğ ettiği İncil’e iman ve mesihî hayata uymada gayretli ve uyanık olmalarını Öğütler. Yahudi şeriatını savunanlara karşı kurtuluşun ancak Rab İsa ile olabileceğini iddia eder.
7- Koloseliler’e Mektup. Mektubun yazılış gayesi. Koloseliler’i hıristiyan iman ve ibadetini tehdit eden düşüncelere karşı uyarmaktır. Pavlus’a göre bu tür düşünce sahibi sahte âlimler, meşinin aracılığı yerine, Tanrı ile insan arasına melekleri koymakta, gıdalarla ilgili yasaklara ve yahudi dinî gün ve bayramlarına riayeti savunmaktadırlar. Ne var ki bu tür fikirler, Pavlus’un tebliğ ettiği Hıristiyanlık inancına aykırıdır. Pavlus’a göre mesih. melekler de dahil olmak üzere bütün yaratıklardan üstündür. Mektubun yazılış tarihi ihtilaflıdır. 54-63 arasında değişik tarihler ileri sürülmüştür.
8-9- Selânikliler’e Mektup. Ahd-i Cedîd’de Pavlus’un Selânikliler’e yazdığı iki mektup yer almaktadır ki Selânikliler’e Birinci Mektup, hem Pavlus’un yazdığı mektupların ilkidir, hem de Ahd-i Cedîd’in en eski tarihli metnidir. Bu ilk mektup 51 yılı başlarında yazılmıştır. Mektupta, yahudilerin Pavlus’u kınamalarına cevap verilerek Selânikliler’in Hıristiyanlığa girişlerinden övgüyle bahsedilir. Pavlus’un Selanik’te sadece Allah rızâsı için yaptığı faaliyetler, ahlâkî Öğütler, cemaat hayatıyla ilgili tavsiyeler ve ölülerin dirilişi ile ilgili açıklamalar nakledilir. Selânikliler’e İkinci Mektup, birinciden kısa bir müddet sonra yazılmıştır. Mektupta İsa Mesih’in tekrar geleceği, ancak bunun yakın olmadığı, o gelmeden önce irtidad, dinsizlik, yalan gibi birtakım alâmetlerin çoğalacağı, deccalın zuhur edeceği bildirilir.
10-11- Timoteos’a Mektup. Ahd-i Cedîd’deki Timoteos’a İki Mektup ile Titus’a Mektup XVII. asırdan itibaren “Pastoral Mektuplar” diye adlandırılmıştır. Zira cemaate değil, cemaatin ruhanî reislerine (pasteur) gönderilmiştir ve onların görev ve sorumlulukları anlatılmaktadır. Timoteos’a Birinci Mektup’ta Pavlus, şeriat muallimlerinin iddialarının aksine şeriatın gerçek rolünü ve hedefini bildirir. İbadet sırasında uyulacak kurallar, piskopos ve şemmâs’ların görevleri, gerçeği bildirenlerle sahte muallimler hakkında bilgi verilir. İkinci Mektup’ta, Timoteos’un İncil’i yaymadaki mücadelesi, çektiği sıkıntılar, iyi bir din adamı olmanın şartlan anlatılır.
12- Titus’a Mektup. Mektupta, kiliselerin teşkilâtlanmasında Titus’a düşen görevler, inananların takip edeceği hayat kurallarıyla ilgili vazifeleri belirtilir. Milâttan sonra II. yüzyıla ait yazmalar ile IV. yüzyıla ait nüshalarda bu mektuplar kutsal kitaplar külliyatı içinde yer almaktadırlar.
Ancak dil. üslûp ve özellikle de kilise teşkilâtıyla ilgili bilgiler sebebiyle Pastoral Mektuplar’ın Pavlus’a ait olmadığı ileri sürülmüştür. Pastoral Mektuplar’ın Pavlus’a ait olduğunu ileri sürenlere göre bu mektuplar 63-67 yıllan arasında, Pavlus’a aidiyetini kabul etmeyenlere göre ise 1. asrın sonu veya II. asrın başında yazılmıştır.
13- Filemon’a Mektup. Pavlus’un Mektupları içinde. Pastoral Mektuplar gibi. şahıslara yazılan mektuplardandır. Mektupta, Filemon’un kölesi iken kaçan, daha sonra Pavlus ile karşılaşıp hıristiyan olan Onesimos’un affedilmesi, köle olarak değil de kardeş olarak kabul edilmesi istenir. Mektubun Pavlus’a ait olduğu inancı yaygın olmakla birlikte bundan şüphe edenler de vardır. Jeyöme, Chrysostome ve Theodore de Mopsueste mektubu ilham eseri saymamışlardır. Pavlus’a nisbet edilen mektupların en kısa olanıdır ve Pavlus hapiste İken yazılmıştır.
14- İbrânîler’e Mektup. Ahd-i Cedîd içinde İbrânîlere Mektub’-un yeri yazma nüshalara göre değişmektedir. Mektubun metnine ait en eski belge. III. asrın başlarında yazılmış olan papirüstür. Bu belgede mektup, Romalılar’a Mektup ile Korintoslulara Birinci Mektup arasında, büyük yazmalarda ise ya Selâniklilerde İkinci Mektup ile Timoteos’a Birinci Mektup arasında ya da Filemon’a Mektup’tan sonra yer almaktadır. Vulgate ve günümüz Kitâb-ı Mukaddeslerinde bu son tasnif benimsenmiştir. Pavlus’un diğer mektuplarında adı zikredildiği halde İbrânîler’e Mektupta Pavlus adının olmayışı, dil ve üslûp farklılığı, muhtevasının da Pavlus’un diğer mektuplarına göre farklı oluşu, kilise tarihinde ihtilâflara ve uzun süren tartışmalara sebep olmuştur. Doğu kiliseleri mektubun Pavlus’a ait olduğunu kabul etmekte, fakat farklılıkları değişik şekillerde açıklamaktadır. İskenderiyeli Clemenfe göre mektubun Grekçe metni Pavlus’a değil Luka’ya aittir. Luka. Pavlus’un İbrânîce yazdığı orijinal metni Grekçe’ye çevirmiştir. Origene’e göre ise mektuptaki doktriner bilgiler Pavlus’a aitse de üslûp ve mektubun yazılışı ona ait değildir; Pavlus’un bir talebesi tarafından yazılmıştır.
Batı’da ise IV. asrın sonuna kadar Pavlus’a aidiyeti kabul edilmemiştir. Mektubu Pavlus’un yazmadığı kesindir, ancak kimin yazdığı bilinmemektedir. Apollos tarafından yazılmış olması muhtemeldir. Doğu kiliselerinde Laodicee Konsili’nde (360), Batı kiliselerinde ise daha sonra kutsal kitaplar listesine (canon) alınmıştır. Yazılış tarihi kesin olarak bilinmemekle birlikte 70 yılından önce yazıldığı tahmin edilmektedir. İbrânîler’e Mektup’ta. Hz. İsa’nın meleklerden. Hz. Müsâ ve Yeşu gibi peygamberlerden daha üstün, en büyük kâhin ve Tanrı’nın oğlu olduğu, ilâhî ve manevî olan Ahd-i Cedîd’in ise cismanî ve dünyevî olan Ahd-i Atîk’e göre daha üstün olduğu belirtilir.
- Ahd-i Cedid Genel Bilgiler
- Ahd-i Cedidin Bölümleri
- Ahd-i Cedid (Genel (Katolik) Mektuplar)
- Ahd-i Cedid (Vahiy)
- Ahd-i Cedid ve Müslümanlar
- Ahd-i Cedidin Vahiy ve İlhamı Meselesi
TDV İslâm Ansiklopedisi