ŞEYH SAİT AYAKLANMASI
Devrimlere tepki olarak başlayan hareketlerin en büyüğü olan Şeyh Sait Ayaklanması, dış görünüşüyle Anayasa’nın laiklik ilkesine dayanılarak, halkın din elden gidiyor propagandasıyle kışkırtılmasıydı. Oysa derinlemesine inildiği zaman, Şeyh Sait’in başkanlığında bir kürt devleti kurma amacını taşıdığı anlaşılıyordu. Nitekim, kovuşturma sırasında elde edilen belgeler ve isyancıların üzerinden çıkan yabancı silâh ve askeri malzeme dışarıdan yardım alındığını, hareketin İngiliz Hükûmeti’nin kışkırtmasıyle ve Kürt Teali Cemiyeti’nin desteğiyle gerçekleştiğini ortaya koymuştu.
Doğu’da bir aşiret reisi ve aynı zamanda Nakşibendi Tarikatı’nın şeyhi olan Şeyh Sait’in ve taraftarlarının hazırladığı isyan, Elazığ’ın Eğin ilçesine bağlı Piran köyündeki asker kaçaklarını yakalamağa gelen jandarmalara ateş açılmasıyle başladı (13 şubat 1925). İsyancılar bölgede haberleşmeyi kestikten sonra . Genç hapishanesini basarak jandarmaları esir ettiler. Şeyh Sait kendisine katılan dört aşiretin kuvvetleriyle Çapakçur, Muş ve Diyarbakır cephelerini kurdu; Hani, Lice ve Palu’yu ele geçirdi.
Ayaklanmayı bastırmakla görevlendirilen Kâzım Paşa’nın (Karabekir) müfrezesi isyancıların elinde bulunan yerlere giremeyince, Diyarbakır’a çekilmek zorunda kaldı. Ayaklanmanın kısa süre içinde geniş bir bölgeye yayılması karşısında hükümet, Doğu bölgesinde sıkıyönetim ilân ederken (24 şubat 1925), bir yandan da Hıyaneti Vataniye Kanunu’na, siyasî amaçlarına dini âlet edenlerin vatan haini sayılacağı ve idam edileceği şeklinde bir ek yaptı (25 şubat 1925).
Üç gün sonra askeri kuvvetlerin yaptığı taarruz da başarısızlıkla sonuçlanınca, isyancılar saldırıya geçerek süvari alayını esir aldılar. Elazığ, Muş illerinde yağma hareketlerine giriştiler. Bunun üzerine Fethi (Okyar) Bey hükümeti istifa zorunda kaldı. Yerine geçen İsmet Paşa (İnönü) Hükümeti ise Takriri Sükun Kanunu’nu çıkarmakla işe başladı ve ayaklanma bölgesi (Diyarbakır) ile Ankara’da birer istiklâl mahkemesi kurdu. Şeyh
Sait’in kuvvetleri Diyarbakır’a saldırmağa hazırlanıyordu. Ancak, Müreel Paşa (Baku) kuvvetleri karşısında önce geri çekildi ,sonra da Siverek çevresinde saldırıya geçti. Yedek askeri birliklerin yardımıyle bölge kısa zamanda isyancılardan temizlenidi. 14 martta Varto’da yapılan çarpışmalarda Şeyh Sait’in bir oğlu öldürüldü. Çok geçmeden isyancılar Genç’e doğru kaçmağa başladı. Ancak, ayaklanma çözülmüştü ve Şeyh Sait Varto’da Osman Nuri Paşa’ya (Koptagel) teslim olmak zorunda kaldı (15 nisan 1925). Hareketi destekleyen Kürt Teali Cemiyeti başkanı ,Seyit Abdülkadir ve 12 arkadaşı İstanbul’da yaıkalanarak Diyarbakır İstiklâl Mahkemesi’nde yargılandı, Abdülkadir ve beş kişi asıldı (27 mayıs). Şeyh Sait ve yakalanan 47 kişi de İstiklâl Mahkemesi’nin kararıyle asıldı (29 haziran 1925).
Türkiye Ansiklopedisi