CANOVA, Antonio (1757-1822)
İtalyan, heykelci. Neo-Klasik (Yeni-Klasik) üslupta yarattığı kadın tipleri Batı dünyasında ideal güzelliğin en yetkin biçimi sayılmıştır.
1 Kasım 1757’de Venedik yakınlarında Possag-no’da doğdu, 13 Ekim 1822’de Venedik’te öldü. Küçük yaşta öksüz kaldı, taşçı ve yapı ustası olan dedesi tarafından büyütüldü. 1768’de Torelti adıyla bilinen heykelci Guiseppa Bernardi’nin yanma çırak olarak girdi. Torelti’nin ölümünden sonra kendi atölyesini kurdu ve büstleri ile ün kazandı. 1779’da Roma’ya gitti, Venedik elçisinin onun için elçilikte kurduğu atölyede çalışmaya başladı. 1780’de Hercu-laneum, Pompei ve Paestum gibi eski Roma kentlerine yaptığı gezilerde Antik Çağ’ın yapıtlarını inceleme olanağını buldu. 1783-1787 arasında Papa XIV.Cle-mens, 1792-1795 arasında Venedik Senatosu’nun sipariş ettiği Angelo Erno anıtları üzerinde çalıştı. 1798’de Fransızlar İtalya’yı işgal edince Viyana’ya çekildi. 1799’da Roma’ya döndü; 1800’de San Luca Akademisi’ne üye seçildi. 1802’de Napoleon’un portresini yapmak üzere Paris’e çağrıldı. 1805’te Papalık Devle-ti’nin güzel sanatlar genel müfettişliğine getirildi. 1814’te San Luca Akademisi’nin müdürlüğüne atandı. 1815’te Papa XIV.Pius tarafından, Napoleon ordularının yağmaladığı İtalya’ya ait sanat yapıtlarını geri almak üzere Paris’e yollandı. Bu zor görevi büyük bir başarı ile yerine getirdiği için Ischia Markisi unvanı ile ödüllendirildi. Son yıllarını, doğduğu kasabada kendisi için yaptırmakta olduğu anıt-müze çalışmaları ile geçirdi.
Canova sağlığında, çağının en büyük sanatçılarından biri olarak ün kazandığını görmüş ender kişilerdendir. Yaşamının büyük bir bölümünü aralarmda Adamo Tadolini, Rinoldo Rinaidi ve Cincinna-to Baruzzi gibi sanatçıların da bulunduğu gençleri yetiştirmek için harcamıştır. Ölümü nedeniyle yarım kalan yapıtları öğrencisi Baruzzi tarafından bitirilmiştir.
Canova’nın sanat yaşamı Venedik’te geçen gençlik dönemi ve Roma’ya göçtükten sonraki olgunluk dönemi olmak üzere ikiye ayrılır. Gençlik döneminde 18.yy Fransız portrecilik anlayışı ile Venedik Natüralizmi’ni (Doğalcılık) kendine özgü psikolojik bir boyut içinde bütünleştirmiştir. Roma’daki ilk yıllarında ise, Winkelmann tarafından ileri sürülen klasikçi ölçülerin gerektirdiği idealleştirmeye ulaşmayı amaçlayan bir gelişim göstermiştir. Bu yılların en ünlü yapıtı olan Cupid ve Psykhe gerçekçilik ile anıtsallık arasındaki bir bölünmeyi sergiler. Cupid ve Psykhe, aynı zamanda duygusal bir erotizmle 18.yy Fransız Neo-Klasik üslubuna özgü nitelikleri birleştirmiştir. Gene bu yılın ürünleri olan Magdelena’da gerçekçilik, Hercules ve Lichas’da. ise anıtsallık ağır basar.
Canova’nın gerçek ustalık dönemi “büyük üslup” (grand manner) olarak bilinen genelleştirilmiş bir idealizm ile belirginlik kazanır. Ustalığının en yetkin örnekleri olan Napoleon ve Pauline Bonaparte Borghese (ya da öteki adıyla Venüs Victrix) heykelleri, genelde egemen olan biçimciliğe karşın, modelden kaynaklanan canlılık ve dirimselliklerini korurlar.
Canova’nın, büyük bir çoğunluğu Possagno’daki Canova Müzesi’nde bulunan desenleri canlı ve içten bir model anlayışını yansıtır. Bu desenler, kitle, ağırlık ve hacim etkilerinin plastik açıdan büyük bir başarıyla işlendiği örneklerdir.
• YAPITLAR (başlıca): Papa KIV.Clemens, 1783-1787, San Pietro, Roma; Cupid ve Psykhe, 1792, Louvre, Paris; Angelo Erno, 1793, Venedik; Hercules ve Lichas, 1796; Magdelena, 1798; Kontes Mana Christina’nm Mezarı, 1798-1805, Augustiner Kilisesi, Viyana; Napoleon, 1802, Apsley House, Londra; Pauline Bonaparte Borghese (Venüs Victrvc), 1807, Borghese Galerisi, Roma; Papa XI.Pius, 1818, San Pietro, Roma.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi