Conrad ve Sürgünün Romanı
3 Ağustos 1924’te öldüğü zaman, vasiyeti üzerine, Conrad’ın mezar taşma Ingiliz şiirinin en büyük şairlerinden Spenser’in bir dizesi yazıldı, ama kendi adının yazılışı yanlıştı. Benimsemeye çalıştığı kültürle hiçbir zaman bütünleşemediği-ni gösteren bu ironik rastlantı Conrad’ın yazarlığının, hem temel gerilimini, hem de bu gerilimden kaynaklanan yaratıcı gücünü oluşturur. Anavatanı olan Polonya’da Mickewicz ve Slowacki’v gibi Romantik yazarlardan, ikinci dili Fransızca’da Flaubert ve Maupassant gibi Gerçekçiler’den etkilenen Conrad on dokuz yaşından sonra öğrendiği İngilizce’de roman yazmaya karar vermekle adeta yaşamını sürgünde geçiren bir kişinin trajik yazgısına, iletişim olanaksızlığına ve köksüzlüğüne meydan okuyordu.Conrad’m bütün romanları deniz yolculuğu romanlarıdır, ama bu yolculuklar gerçekte onun iç yolculuğundaki yalnızlığının öyküleridir. Bu romanların ve Conrad’ın yaşamının anahtarı bir kısa öyküsünde gizlidir. Önce “Amy Poster”, sonra “Bir Koca”, daha sonra da “Terkedilmiş” adını verdiği bu öyküde Conrad genç bir Polonyalı köylünün Iskoçya’da bir deniz kazasından sonra Amy Foster adında iyi ve sade bir kadınla evlenerek orada yerleştiğini anlatır. Bir çocukları da olmasına karşın Amy Foster bir türlü kocasının bazı hallerine alışama-makta ve yadırgamaktadır. Kocası hastalanıp da ateşler içinde Polonyaca “su” diye bağırdığı zaman Amy onun delirdiğini zannederek çocuğunu alır ve kaçar. Genç Polonyalı gene kendi dilinde yalvararak karısının arkasından gitmeye çalışırken ölür. Bu öykü yabancı bir ülkede ve yabancı bir dilde yazarlığını sürdüren Conrad’ ın hem en temel korkusunu, hem de en büyük başarısını simgeler, iletişim güçlüğünü bir karabasan gibi yaşayan Conrad bugün Ingiliz dilinin en büyük ustalarından sayılmaktadır.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi