CHABRIER, Alexis-Emmanuel (1841-1894)
Fransız, besteci. Çağdaş Fransız müziğinin oluşumunu etkilemiştir.
18 Ocak 1841’de, Puy-de-Döme’daki Ambert’de doğdu, 13 Eylül 1894’te, Paris’te öldü. Altı yaşında piyano, on yaşında keman öğrenmeye başladı. Müziğe büyük bir ilgi duymasına karşın, babasının isteği üzerine, 1858-1862 arasında hukuk öğrenimi gördü. Daha sonra da, içişleri Bakanlığı’nda görev aldı. Ancak, müzik eğitimini ve çalışmalarım, amatörce sürdürmekten geri durmadı. Piyano ve kontrpuan derslerinin yanı sıra, bestecilikte kendi kendini yetiştirdi. Dönemin önde gelen d’Indy, Faure, Messager, Duparc gibi bestecileri ve Manet, Verlaine gibi sanatçılarıyla kurduğu ilişkiler, Fransa’daki sanat ortamını ve izlenimci resmin gelişimini yakından tanımasını sağladı.
1879’da Wagner’in Tristan und Isolde adlı operasını izlemesi, Chabrier’yi derinden etkiledi. Kendini tümüyle müziğe adamaya karar verdi; 1880’de, on sekiz yıldan beri hoşnutsuzca sürdürdüğü bakanlıktaki işinden ayrıldı. Önceleri bestelemiş olduğu operetler yerine, daha ciddi müzik türlerine yöneldi. 1883’te üç aylık bir tatil için gittiği Ispanya’dan edindiği izlenimlerin ürünü, yazdığı Espana adlı rapsodi oldu. Aynı yıl Paris’te seslendirilen yapıt, büyük bir başarı kazandı ve bestecinin ünlenmesini sağladı.
Chabrier, 1884 ve 1885 yıllarında, Lamoureux Orkestrası’nda koro şefi olarak çalışmaya başladı. Tristan und Isolde’nin ilk iki perdesinin sahnelenmesinde yardım etti ve ardından, açıkça Wagner’in üslubuna benzemesine çalıştığı Gmendoline adlı operayı besteledi. Bunu, kendi eğilim ve yeteneklerine daha uygun olan lirik ve şakacı yönleri ağır basan yapıtlar izledi. Özellikle, 1887’de Paris’te sahnelenen Le Roi malgre lui (“Kendisine Karşın Kral”), neşeli ve canlı bir opera-comique’ti. Armonik yapısı ve orkes-trasyonu bakımından ilginç buluşlar getiren özgün bir yapıt olarak görüldü ve Chabrier’nin en önemli ürünlerinden biri sayıldı. Yaşamının son üç yılını, beden ve akıl sağlığı bozulmuş olarak ürün veremeden geçirdi.
Chabrier’nin müziği, parlak, coşkulu ve mizah doludur. Genellikle, içten gelen yaratıcılıkla ve kolaylıkla bestelediği dikkati çeker. Yerlisi olduğu Auvergne bölgesinin bir dansı olan Bourree ’nin ritmik özelliklerinden esinlenmesi, özgün armonisi ve orkestra renkleri, çok çeşitli müziksel malzemeyi kullanarak bir bileşime ulaşabilme yeteneği, başka bestecileri etkileyen önemli özellikleridir. Bakır nefesli ve vurmalı çalgıların kullanılışı bakımından Espana, Stravinski’nin Petruşka’sını haber vermiş sayılır.
Wagner etkisindeki yapıtları fazla ilgi görmemiş, buna karşılık kişisel duyarlığım yansıtan ürünleriyle Satie, Debussy, Ravel gibi çağdaş Fransız müziğinin önde gelen temsilcilerinin hayranlığını kazanmış ve onları önemli ölçüde etkilemiştir.
• YAPITLAR (başlıca): Opera: L’Etoile, 1877, (“Yıldız”); Une Education manquee, 1879, (“Boşa Gitmiş Bir Eğitim”); Gvıendoline, 1885; Le Roi malgre lui, 1887, (“Kendisine Karşın Kral”); Briseis, ou Les Amants de Corinthe ‘(ö.s.), 1899, tamamlanmadı, (“Briseis ya da Corinthe Aşıkları”). Vokal müzik: Soprano, koro ve orkestra için La Sulamite, 1884; solo ses, kadın korosu ve orkestra için Ode d la musique, 1890, (“Müziğe Od”). Orkestra müziği: Espana Rapsodisi, 1883; Süite pastorale, Dix Pieces pittoresqııesym 6, 7, 4 ve 10’uncu parçalarının orkestrasyonu; Joyeuse Marche, 1888.. Piyano müziği: Dix Pieces pittoresques, 1880, (“On Pitoresk Parça”) Capriccio, 1883; Habanera, 1885; Bourree fantasque, 1891.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi