CASTELLI, Enrico (1900 – Roma, 1 Mart 1977)
İtalyan, filozof. Us ilkelerine dayalı bilginin kesinlik kazanması için bilinç akışı içinde bulunması gerektiğini ileri sürdü.
20 Haziran 1900’de Torino’da doğdu. Roma Universitesi’nde öğrenim gördü. Once pragmacılık ve ‘dealizm akımlarına ilgi duydu, Blondel ve Labert-honniere’in etkisi altında kaldı, 19. ve 20. yy filozoflarını inceledi. Sonra bütün çalışmalarım bilginin kesinliği, kuşkudan armmışlığmı sağlamak için gerekli yöntemi bulma konusunda yoğunlaştırdı. Hocası
B.Varisco’nun Tanrı ve istenç sorunlarım içeren görüşlerine açıklık kazandırmak için II Problema Teologico in B.Varisco adlı yapıtını yayımladı.
Castelli felsefeye Tanrı, evren ve insan bilinciyle ilgili sorunlara yeni bir çözüm aramakla yaklaşır. Ona göre temel varlık olan Tanrı, felsefenin ileri sürdüğü deneyci, kuramcı ya da yalnız us ilkelerine dayalı bir görüşle açıklanamaz. Tanrı, ancak insan bilincinin akışı içinde, bütün kuşkulardan uzak, “salt edim” olarak kavranabilir. Tanrı “salt edim” olduğundan tümeldir, bütün evreni kuşatır. Bu nedenle, tikel öznenin düşündüğü bütün konular, Tanrı düşüncesinde, daha önceden vardır ve düşünülmüştür. Bu gerçeği kavrayabilmek için evrenin bütünüyle ilgili sorunların kesin çözümünü bulmak gerekir. Bunu başarmak ise insan bilincinin, evrenin bütünlüğü içinde, tarih boyunca geçirdiği gelişimi bilmeye, araştırmaya bağlıdır.
Özne, bilinçle donatıldığından, bir “mantık varlığı” niteliği taşır. Onun gelişimi kendi kendini biçimlendirme, kendi birliğini kurmakla bağlantılıdır, bu da, onun için, bir gerekliliktir. Castelli, Filosofia e Apologetica adlı yapıtında, çağdaş felsefenin, Tanrı ile ilgili sorunlara güvenilir bir çözüm getirmediği, doğa gerçekleriyle doğaüstü gerçekleri birbirine karıştırarak içinden çıkılmaz bir durum yarattığı görüşünü sergilemiştir. Ona göre “mucize” vardır, ancak kimi tanrrbilimcilerin ileri sürdükleri “kötülük” yoktur.
Castelli’ye göre bütün gerçekler ikiye ayrılır. Bunlardan birincisi ve önemlisi doğaüstü, İkincisi de doğal olanlardır. Doğaüstü gerçekler dinin konusudur, din ise “vahiy”dir. Dinde, tartışılmadan, olduğu gibi benimsenmesi gereken ve birer “birim” niteliği taşıyan düşünceler (dogmalar) vardır. Bu tartışılmaz düşünceler doğaüstü öğelerdir. Bunlar, kimi düşünürlerin ileri sürdükleri gibi kavranılamaz varlıklar değildir. Bunların kavranılması bilinçle sağlanabilir.
Castelli, ahlak sorunlarını da, bilgi sorunları gibi: dinin kapsamı içine yerleştirmiş, onların çözümünü inanda aramıştır. Ona göre ahlakın içeriğini inan oluşturur. Bu nedenle “ahlaklı” olmak, inanmakla bağlantılıdır.
Castelli, 20. yy’m ilk yarısında yaşamasına karşın, din sorunlarına getirdiği yorumlarla etkili olmuş, özellikle Augustinus’un görüşlerinin yeniden gündeme getirilmesini sağlamıştır.
• YAPITLAR (başlıca): II Problema Teologico in B.Varisco, 1925, (“B.Varisco’da Tanrıbilim Sorunları”); Filosofia e Apologetica, 1929-1930, (“Kilise Babaları Felsefesi”); Le Double Aspect du Probleme de Mal et Saint Augustin, 1930, (“Augustinus ve Kötülük Sorununun İki Yönü”); Idealismo et Solipsismo, 1933, (“İdealizm ve Tekbencilik”).
• KAYNAKLAR: R.M. di Serradileo, La Philosophie Contemporaine en Italie, 1939.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi