Huari Bumedyen Kimdir, Hayatı, Dönemi, Hakkında Bilgi

BUMEDYEN, Huari (1932-1978)

Cezayirli devlet adamı. Bağımsız Cezayir’in ikinci cumhurbaşkanıdır.

Cezayir’in doğusunda, Guelma kenti yakınlarındaki Heliopolis’te doğdu, 27 Aralık 1978’de Cezayir kentinde öldü. Asıl adı Muhammed Buharruba’dır. Yoksul bir köylü ailesinin yedi çocuğundan biriydi. Arap bir baba ile bir Berberi annenin çocuğu olarak Cezayirli olmanın tüm yerel özelliklerini üzerinde toplamıştı. Çekingen ve sessiz bir çocukluk dönemi geçirdi. Altı yaşında bir Fransız okuluna yazıldı. Bir yandan da Kuran kursuna devam etti. 8 Mayıs 1945’te Setif ve Guelma’da meydana gelen ve 45.000 Cezayirlinin öldürüldüğü katliam, üzerinde derin etkiler yaptı.

14 yaşındayken bölgenin merkezi ve ülkenin üçüncü büyük kenti Konstantin’e giderek PPA-MTLD (Parti Populaire Algerien-Mouvement pour le Triomphe des Libertes Democratiques) Cezayir Halk Partisi-Demokratik Özgürlüklerin Zaferi Hareketinde çalıştı. Radikal Cezayirli milliyetçi Messali Hac’ın önderlik yaptığı bu hareket, 1 Kasım 1954’te 130 yıllık Fransız sömürge yönetimine karşı başlatılan Cezayir Kurtuluş Savaşı’nm kadrolarını yetiştirmiştir.

Konstantin’de geçirdiği sürede dini çevrelerle ve düşüncelerle ilişkileri gelişti. Arapça ve İslamiyet üzerinde çalışmalar yaptıktan sonra Fransız ordusunda askerlik yapmamak için Cezayir’i terketti. Tüm Kuzey Afrika’nın en önemli ikinci İslami öğretim merkezi olan Tunus’taki Zeytuniye Medresesi’ne yazıldı. Tunus’tan sonra Mısır’ın başkenti Kahire’ye geçerek dünyanın en ünlü ve en önemli Islami öğretim merkezi kabul edilen el-Ezher’de okudu.

Kahire’de bulunduğu yıllarda, 23 Temmuz 1952’de Mısır’daki krallık rejimini deviren darbeye ve Nasır döneminin başlamasına tanık oldu. Cezayirli yurtseverlerle ilişki kurdu. 1 Kasım 1954’te Cezayir Kurtuluş Savaşı’nm başlaması üzerine çalışmalarım keserek Kahire yakınlarında askeri eğitim görmeye başladı.

Kurtuluş savaşına katılması
Şubat 1955’te deniz yoluyla kurtuluş savaşçılarına silah gönderme işine girişti. Gizlice ülkesine döndü. 23 yaşında, Cezayir’in batı bölgesinde askeri sorumluluklar üstlendi. Tlemsen’deki Sidi Bumedyen Camii’nden i Bumedyen adını aldı. İlk isim olarak da Oran bölgesinde çok kullanılan Huari adını benimsedi. Uluslararası alandaki adı gizlilik gereklerinden doğmuş oldu.

25 yaşında Cezayir kurtuluş ordusunun en yüksek rütbesi olan albaylığa yükseldi ve ülkenin beş bölgesinden beşincisinin başına askeri lider olarak getirildi. Fas sınırı yakınlarındaki bu bölgede Fransız sömürge ordusuna karşı silahlı mücadeleyi yönetti.

28 yaşında Genel Kurmay Başkanı sıfatıyla Tunus sınırındaki genel karargâha geçti. Bağımsızlığa dek burada kaldı. 1962 Temmuz’unda bağımsızlığın elde edilmesinden hemen sonra Yusuf Benhed’ın başkânlığmda kurulan “ılımlı” hükümete karşı Ben Bella’mn başını çektiği FLN’nin (Ulusal Kurtuluş Cephesi) temsil ettiği radikallerin yanında yer aldı ve emrindeki birliklerle başkent Cezayir’e yürüyerek Ben Bella’nın iktidara geçmesini sağladı. Ben Bella’ mn yönetimi döneminde Savunma Bakanı olarak görev yaptı.

Cezayir’in bağımsızlığını elde ettiği 1962’den Kurtuluş Savaşı’nın önderi ve ülkenin ilk Cumhurbaşkanı Ahmed Ben Bella’nm kansız bir askeri darbeyle görevden uzaklaştırılmasına dek geçen üç yıl, Kurtuluş Savaşı’nın önder kadroları arasında kıyasıya iktidar mücadeleleriyle geçti. Ben Bella, tüm siyasal rakiplerini birbiri ardınca saf dışı bırakıp, ülkenin tek güçlü adamı olunca sıranın kendisine geleceğini düşündü. Cumhurbaşkanı Ben Bella yetkilerini kısıtlamaya yönelik önlemler almaya başlayınca kuşkuları arttı. Silahlı kuvvetlerin denetimini elinde bulundurması ve Kurtuluş Savaşı sırasında Fas sınırındaki Oujda’daki karargâhında yakın silah arkadaşları olan Abdülaziz Buteflika (Cezayir Dışişleri Bakanı 1963-1979), Belkasım, Medeghri, Ali Mencli ve Aid Ahmed’ten oluşan ve Oujda Grubu adı verilen yönetici kadroların desteğiyle 1965’te Ben Bella’yı iktidardan uzaklaştırdı.

İktidar dönemi
Ben Bella’yı devirdikten sonra Ulusal Meclis’i feshetti. Anayasayı askıya aldı. Bir süre sonra FLN’nin yeniden örgütlenmesiyle uğraştı. FLN’yi tek parti rejiminin devlet partisi haline dönüştürdü. 1976’da yapılan ikinci FLN Kongresi’nde yerel organların üzerinde merkez komitesi ve siyasi büro oluşturuldu. 1965’te iktidara geldiğinde feshettiği Ulusal Meclis’in yerine Devrim Konseyi kuruldu. 1975’te Ulusal Halk Meclisi açıldı. Milletvekili adayları seçime katılmadan önce, bir Ulusal Seçme Korni-tesi’nin onayına bağlandılar. Ulusal Halk Meclisi’nin kurulmasına karşılık Devrim Konseyi’ni korudu. 1976’da bir referandumla Ulusal Misak kabul edildi. Ardından yeni Anayasa onaylandı.

İktidara geçtikten sonra 11 yıl üzerinde uğraştığı siyasal kurumlaşma, karmaşık olduğu ölçüde, tüm iktidar dizginlerinin elinde toplanmasına olanak veriyordu. 1978’de uzun bir hastalığın ardından beklenmedik ölümü Cezayir’i bir süre iktidar boşluğunda bıraktı. Hiç kimse onun kadar kişisel güç ile iktidar gücünü kaynaştırabilecek düzeyde sivrilememişti.

Cezayir’i tam anlamıyla bir “Tek adam” olarak yönettiği 15 yıl boyunca bir kez, 1967’de bir darbe girişimi ile karşılaştı. 1968’de ise bir suikast girişimi sonucunda ağır yaralandı. Bu olaydan sonra uzun süre halkın arasına girmedi.

Birçok konuda Ben Bella’nın yörüngesine uygun bir siyaset izlediyse de gerek biçim, gerekse ayrıntılarda önemli ölçüde farklı davranışlar içinde oldu. Ben Bella’yı devirdiği zaman onu “kişi putlaştırması”, “şeytani iktidar hırsı” ve “demagojik bir sosyalizm” uygulayıcısı olmakla suçladı. Kendisinin, sosyalizmi ülkenin gerçekleriyle uyum halinde kuracağını öne sürdü. Ben Bella döneminde Cezayir, Nasır’a yakın bir siyaset izliyordu. Cumhurbaşkanlığı çevresinde çok sayıda Mısırlı danışman vardı. Mısır’ın yanı sıra Küba ve Çin gibi ülkelerin saygınlığı da çok yüksekti ve Cezayir’in kuruluşunda bu ülkelere örnek olarak bakılıyordu. Bumedyen başa geçtikten sonra bu duruma son verdi. Yandaşlarının tanımıyla “Cezayir’i Cezayirli’leştirdi ”.

Politikası
İktidarı eline geçirince üç temel hedef saptadı: Devleti yeniden örgütlemek, siyasi bağımsızlığı ulusal kaynaklar üzerinde egemenlik kurarak pekiştirmek, ülke ekonomisini güçlendirmek ve kültürel bağımsızlığı sağlamak.

1970’li yıllarda bu hedeflerini uygulamaya koydu. Ülke içine dönük programı üçlü bir boyut taşıdı: Sanayi devrimi, tarım devrimi, kültür devrimi.

Sanayi devrimi ile petrol sanayiinin kamulaştırılmasına bağlı olarak temel sanayi işletmelerini kamulaştırmayı ve ağır sanayii kurmayı amaçladı. Tarım devrimi, köklü bir toprak reformunu içeriyordu.’ Kültür devrimi, Fransız kültürüne bağlanmış olan Cezayirliler’e Arapça eğitim vermeyi öngörüyordu. Bu amaçla “Araplaşma”, “özüne dönme” kampanyaları yürüttü.

Yoksul bir köylü çocuğu olarak büyümüş olmasının da etkisiyle gerek devrim anlayışında, gerek iktisadi kalkınma seferberliğinde ve gerekse uluslararası yeni iktisadi düzen önerilerinde, köylülüğe özel bir yer verdi. Köylülüğün yanı sıra aydınlar ve işçilerin rollerine ilişkin şu görüşü ortaya attı: “Özellikle Arap dünyasında ve genel olarak Üçüncü Dünya’da her devrimin çıkış noktası, devrimci aydınlar tarafından köylülerin gücünün toparlanmasında ve işçinin bilincini sendikal ve iktisadi planda yükseltecek olan siyasal ve toplumsal eylem için birleştirilmesinde yatar”.

Uluslararası politikada “Üçüncü Dünya”mn zengin ülkeler karşısında ortak hareketini savundu. Birleşmiş Milletler’in 1974’te Cezayir’in isteği üzerine toplanan hammaddeler konusundaki olağanüstü oturumunda konuşarak Yeni Uluslararası F.konomik Düzen kavramının siyasal yazına girmesinde etkili oldu.

• KAYNAKLAR: P.Balta ve C.Rulleau, La Strategie de Boumediene, 1978; A.Francos ve J.P.Sereni, Un Algerien nomme Boumediene, 1976; K.Mameri, Citations du Presi-dent Boumediene, 1980.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski