PIUS IX (1792-1878)
İtalyan, papa. Yönetimi sırasında Papalık Devletleri’nin bağımsızlığını yitirerek İtalyan Krallığı’ na bağlanmasıyla İtalyan Birliği tamamlanmıştır.
13 Mayıs 1792’de Senigallia’da doğdu, 7 Şubat 1878’de Roma’da öldü. Asıl adı Gıovanni Maria Mas-tai Ferretti’dir. Sağlığının bozukluğu nedeniyle muha fızlık mesleğine giremedi. Kendi başına tamamladığı tanrıbilim öğreniminin ardından 1819’da papaz oldu. 1827’de Spoleto başpiskoposluğuna, 1832’de de Imola piskoposluğuna atandı. 1840’ta kardinalliğe yükseltildi. Papa XIV. Gregorius’un ölmesinin ardından, Temmuz 1846’da IX. Pius adıyla papalığa seçildi.
İtalyan Birliği’ni sağlamak ve ülkedeki Avusturya egemenliğine son vermek için yürütülen mücadelenin güç kazandığı bir dönemde papa seçilen IX. Pius’un göreve başlar başlamaz siyasi tutukiular için af çıkarması, sansürü yumuşatması ve yönetiminin temsili niteliğini artıracak önlemler alması, Liberaller arasında ulusal birliğin onun önderliğinde gerçekleşebileceği umudunu doğurdu. Tüm Avrupa’yı saran 1848 Devrimleri’nin etkisiyle, Mart 1848’de iki meclisli bir parlamentonun kurulmasını öngören liberal bir anayasayı yürürlüğe koymasıyla bu umut daha da güçlendi. Ancak aynı tarihte Piyemonte-Sardinya Kralı Carlo Alberto’nun Avusturya’ya açtığı savaşı, Hıristiyanlar arasında savaşı mahkûm ettiğini açıklayarak, desteklemeyi reddetmesi saygınlığını yitirmesine neden oldu.
Kendisine ve yönetimine karşı büyüyen hoşnutsuzluğun can güvenliğini tehlikeye soktuğunu düşünerek Kasım 1848’de Roma’dan kaçan IX. Pius, İki Sicilya Krallığı’ndaki Gaeta’ya yerleşti. Yerine bıraktığı naipler kurulunun aracılığıyla yönetimini sürdürmeye çalıştıysa da. Şubat 1849’da Mazzini önderliğindeki Cumhuriyetçiler’in Papalık Devletleri’ nde iktidarı ele geçirerek Roma Cumhuriyeti’ni ilan etmelerini engelleyemedi. Papanın cismani iktidarına son veren Roma Cumhuriyetinin Temmuz 1849’da Louis-Napoleon’un bölgeye yolladığı Fransız birlikleri tarafından yıkılmasından sonra Nisan 1850’de Roma’ya döndü. Bu tarihten sonra Papalık Devletleri’ nde otoriter bir yönetim kurdu ve tüm gücüyle, Katolik Kilisesi’nin ruhani bağımsızlığının önkoşulu olarak gördüğü cismani iktidarını korumak için çalıştı.
IX. Pius’un tüm direnişine karşın İtalyan Birliği, Venedik ve Roma dışında kalan tüm İtalyan devletlerinin Mart 1861’de Piyemonte-Sardinya Krallığı çevresinde bir araya gelmesinden oluşan İtalyan Krallığı’nın kurulmasıyla büyük ölçüde gerçekleşti. 1866’da Venedik’in de birliğe katılmasının ardından Ağustos 1870’te Roma, İtalyan birlikleri tarafından ele geçirildi ve yapılan bir plebisitle İtalya Krallığı’na bağlandı. Bu durumu kabul etmeyen IX. Pius kendisini Vatikan’ da tutsak saydığını açıkladı ve İtalyan Krallığı’na karşı uzlaşmaz tutumunu yaşamının sonuna değin sürdürdü. 1874’te Katolikler’in seçimlere katılmasını yasaklaması ve izleyicilerinin de aynı politikayı sürdürmeleri İtalya’da demokratik parlamenter sistemin istikrarını zedeleyen önemli bir etmen oldu.
IX. Pius din. sorunlarının çözümünde, Papalık’m başlıca kaynak olduğunu, kiliseler arası çekişmelerin gereksizliğini, papanın yargılarında yanılmazlığını, buna karşı dinde birtakım yeniliklerin kaçınılmaz olduğunu savunmuş, Protestanlık’ın egemen olduğu ülkelerde Katoliklik’in yeniden önem kazanmasını sağlamıştır,
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi