COMENIUS, Johann Amos (1592-1670)
Bohemyalı eğitimci. Realism ve Pan-sophism akımı temsilcisidir.
Asıl adı Jan Komensky olan Comenius 1592’de Bohemya’da doğdu; 1670’te Amsterdam’da öldü. 12 yaşında ana ve babasını ve dört kardeşinden ikisini salgın hastalıklarda kaybetti. Bunun üzerine akrabalarının yanına sığınarak Moravia okullarında öğrenim görmeye çalıştı. Sonraları “akıl mezbahası” diye nitelendirdiği bu bunaltıcı okul ortamından kurtulup 1608’de Prerov’da Straznice Latince okuluna kaydoldu. Ancak burada da 6 yaşında çocuklarla okumaya zorlandı. 1611’de Nassau’da Herborn Jimnazyum’una gönderildi. Bu okulda genç ve parlak bir öğretmen ve eğitim reformcusu olan Johann Heinrich Alsted ile dostluk kurdu. Alsted’in önerileri ile Alman eğitimci Wolfgang Ratke’nin eserlerini ve düşüncelerini inceledi. Ayrıca Çekçe-Latince sözlük hazırlamak üzere geniş boyutlu bir çalışmaya girdi. İki yıl sonra Heildelberg Üniversitesi’ne kaydoldu. 1614’te Prerov’a döndü ve yetiştiği okulda Latince öğretmenliğine başladı.
Comenius, Moravia’nm Fulnek kentinde görev yaparken Otuz Yıl Savaşları patlak verdi. 1620’de İspanyol ordularının istilası ile evi, kitaplığı ve çalışmaları yandı. Karısı ve iki çocuğu iki yıl içinde öldü. Bir süre hayatını kaçarak ve saklanarak sürdüren Comenius, 1627’de Polonya’nın Leszno kentine sığındı. Burada önce Jimnazyum müdürlüğüne getirildi. 1632’de rahip seçilerek görev alanı genişletildi. Reformcu görüşleri zamanla Avrupa’ya yayılan Comenius, okul reformu yapmak isteyen bir grup adına Samuel Hartlib tarafından İngiltere’ye davet edildi. Ancak bu arada çıkan İrlanda isyanı ve iç savaş, İngiliz hükümetinin dikkatini okul reformundan uzaklaştırdı. 1642’de İngiltere’den ayrılan Comenius, Fransa’da Kardinal Richelieu de dahil olmak üzere çeşitli kişi ve kurumlardan danışmanlık teklifi aldı. İsveç Kralı Gustavus Adolphus adına yapılan öneriyi kabul ederek İsveç ulusal okul sistemini kurmak üzere bu ülkeye gitti. 6 yıl bu görevi sürdürdükten sonra Leszno’ya döndü. Burada önemli eğitsel ve dinsel görevlerde bulundu ve bu arada birçok eser verdi. Ancak mezhep savaşları, 1656’da yaşadığı kentin istilasına yol açtı ve geliştirdiği kitaplıklar yeniden tahrip oldu. Bunun üzerine zengin bir Fransız ailenin yardımı ile Amsterdam’a göç etti ve yaşamının sonuna kadar bu kentte kaldı.
Comenius’un yaşadığı çağın, görüş ve felsefesini şekillendiren iki öğesinden biri, Orta Çağ’ın henüz kaybolmamış baskıcı, ürkütücü, ussallığa kapalı ve nitelikçe de yetersiz eğitsel yapısıdır. Diğer öğe ise, sosyal, dinsel ve bilimsel parçalanmışlık ile, bunların getirdiği savaş ve yok etme ortamıdır. Birinci öğe, Comenius’u eğitimde gerçekçiliğe ve eğitimi sistemleştirmeye, diğeri de bilginin toplanması, özleştirilmesi ve evrenselleştirilmesi yolunda çalışmaya yöneltmiştir. Comenius bu nedenle eğitim alanında “realism”, bilim alanında “pansophism” akımı içinde yer alır.
Comenius’a göre gerçek bir dindar, kendisi de dahil olmak üzere doğadaki her şeyin niçin yaratıldığını anlayarak, bunların kaynağı olan Tanrı ile bağlantısını kurabilmelidir. Anlamak ise bunları her yönü ile öğrenmekle olabilir. Öte yandan, istenilen biçimde öğrenim kendiliğinden gerçekleşmez; öğrenmek için okul sistemi ve öğretim yöntemi gereklidir. Bir din adamı olmakla ve en yüce olgunluğu tanrıya ulaşmada sağlamanın yolunu kendini, doğayı, eşyayı bilmek ve anlamakta aramıştır. Bu şekilde bilimi ve öğretimi, yaşanılan dünyanın somut öğelerine indirgemiştir.
Comenius, eğitsel görüşlerinin büyük bir bölümünü Didaktıka Magna adlı eserinde yazmıştır. “Herkes, her şeyi, her yönüyle bilmelidir” şeklinde özetlenebilecek Pansophism felsefesini bu eserde ortaya koymuştur.
Comenius’un dil alanında da yoğun çalışmaları vardır. 1631’de yayımlananJanua Linguarum Resera-ta (“Dillerin Açık Kapısı”) adlı eseri büyük ün yapmış ve kısa süre içinde Almanca, Fransızca, İtalyanca, İsveççe,İspanyolca,Macarca gibi Avrupa dilleri yanında Türkçe ve Moğolca gibi Asya dillerine de çevrilmiştir. Comenius Latince’yi bilimin evrensel dili olarak kabul etmekle birlikte çocukların ilk öğrenimlerini kendi dilleri ile yapmalarını savunmuştur.
Görüşlerinde Ratke’den etkilendiği ileri sürülen Comenius, çağımızda kabul gören ve izlenen pek çok eğitsel ilkelerin adeta bir “kâhin”i idi. İnsanın yalnızca belirli bir okul döneminde değil, doğumundan ölümüne dek eğitilmesi gerektiğini sistematik biçimde ortaya koyan öncülerdendir. Eğitim dönemlerini okul öncesi, çocukluk, gençlik, olgunluk, yaşlılık gibi aşamalara ayırması bugünkü anlayışa çok yakındır. Herkesin okuma hakkına sahip olduğunu, okumada zengin yoksul ayırımının kaldırılması gerektiğini hararetle savunarak, toplumsal okul anlayışının temelini atmıştır. Yine aynı gerekçe ile kadınların da eğitilmesi gerektiğini savunmuştur. Comenius’un Or-bis Pictus adlı eseri, eğitim dünyasının ilk görsel araçlarından sayılabilir. Ama tüm bu “ilk”lerle Comenius; Basedovv hariç, hemen hemen hiç bir eğitimciyi doğrudan etkilemiş değildir. Ne var ki, çağdaş eğitim anlayışına sahip her eğitimcide, Comenius’un kendi çağma göre çok ilerici eğitim görüşleri dolaylı olarak az ya da çok kendini göstermektedir. Bir kısım eserleri yangınlarda tahribata uğrayan Comenius, öldüğünde 150 büyük, 50 daha küçük ve tamamlanmamış eser bırakmıştır.
• YAPITLAR (başlıca): Janua Linguarum Reserata, 1631, (“Dillerin Açık Kapısı”); Opera Didactica Omnia, 1657; Didactica Magna, 1657; Orbus Pictus Sensualium, 1657.
• KAYNAKLAR: C. Boyer, History of Education, 1919; J.S. Brubacher, A History of the Problems of Education, 1966; F.R. Butts, A Cultural History of Education, 1947;E.P. Cubberley, The History of Education, 1920; E.P. Cubberley, Readings in the History of Education, 1920; F.P. Graves, A History of Education in Modern Times, 1930.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi