Nikolay Buharin Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

BUHARİN, Nikolay (1888-1938)

Rus Marxist kuramcı. Bolşevik Partisi’nin ve Sovyet Devrimi’nin önderlerindendir.

Nikolay İvanoviç Buharin 9 Ekim 1888’de Moskova’da bir öğretmen ailesinin çocuğu olarak doğdu.
18 Mart 1938’de Moskova’da öldü. Kültürlü bir aile çevresinde yetişti. Dört buçuk yaşında okuma yazmayı öğrenen ve parlak bir öğrenci olan Buharin, genç yaşta devrimci harekete katıldığı için üniversite öğrenimini tamamlayamadı. 1906’da Bolşevikler’in yanında devrimci mücadeleye katıldı. 1906-1910 arasında Rusya’da, 1910-1917 arasında Avrupa ve Amerika’da bu parti için çalıştı. Avrupa’da yazdıkları ile bir kuramcı olarak dikkati çekmeye başladı. 1917 Şubat Devrimi’nden sonra Rusya’ya dönerek partinin merkez komitesinde görev aldı. Bolşevikler’in Moskova’ daki ayaklanmalarının başarısında önemli rol oynadı.

Ekim Devrimi’nden sonra Komünist Partisi’nin merkez komitesi ve politbüro üyesi sıfatıyla parti organı olan Pravda gazetesinin genel yayın müdürü ve Komünist Enternasyonali’nin yürütme komitesinin başkanı oldu. 1929’da Stalin’in politikalarıyla ters düştüğü için partinin merkez komitesinden uzaklaştırıldı. 1937’ye kadar Ağır Sanayi Bakanlığı’nda, ikinci Beş Yıllık Plan hazırlıklarında, Marx-Engels-Lenin Enstitüsü’nde çalıştı. Izvestia gazetesinin genel yayın müdürlüğünü yaptı. 1937’de, parti merkez komitesinin yedek üyesiyken tutuklandı, ihanet suçlamasıyla yargılandı ve idama mahkûm edildi.

Gençlik yılları
Nikolay Buharin’in, Marxizm ile ilk ilişkisi lise sıralarında başladı. Eline geçen ilk Marxist metinleri ve illegal broşürleri okuyan Buharin, lise öğrencilerinin katıldığı Sosyal Demokrat eğilimli çalışma gruplarında bir süre bulunduktan sonra 18 yaşında Sosyal-Demokrat İşçi Partisi’nin Bolşevik kanadına girdi. Ölümüne kadar (daha sonra Komünist Partisi’ne dönüşecek olan) bu partinin üyesi olarak kaldı.

1906’da Moskova’daki bir ayakkabı fabrikasındaki grevin örgütleyicileri arasında Ilya Ehrenburg ile birlikte çalıştı. Moskova Universitesi’nde illegal parti eylemlerini sürdüren Buharin iki kere tutuklandıktan sonra 1910’da gizlice ülke dışına çıktı. Hannover’de kısa bir süre kaldıktan sonra Viyana’ya geçti, 1912’de kısa bir süre için gittiği Krakov’da Lenin’le tanıştı. I.Dünya Savaşı çıkıncaya kadar Viyana’da kaldı.

Buharin bu dönemde parti çalışmalarının yanı sıra Viyana Üniversitesi’nde ünlü neoklasik iktisatçı Böhrn-Bawerk’in ve Avusturya Okulu’nun öteki temsilcilerinin derslerini izliyor, Mantist dergilerde ilk denemelerini yayımlıyordu. Bunlar, Böhm-Bawerk, Tugan-Baranowski ve Struve gibi neoklasik ve “legal Mancist” iktisatçılara karşı kaleme alınmış kuramsal polemiklerdi.

I.Dünya Savaşı yılları
I.Dünya Savaşı’ndan hemen önce Avusturya polisi Buharin’i, öteki devrimci göçmenlerle birlikte İsviçre’ye sürdü. Buharin burada bir yandan, Lausanne Üniversitesi kitaplığında iktisat incelemelerini, öte yandan siyasi çalışmalarını sürdürdü. Lenin’in çağrısıyla 1915 Şubatı’nda Bern’de toplanan Bolşevik Partisi Konferansı’na katıldıktan birkaç ay sonra İsveç’e geçti. Bu sırada Avrupa’daki çeşitli sosyalist gruplar içinde “emperyalist savaş”a karşı en şiddetli mücadeleyi Bolşevikler vermekte idi. Savaşın işçi hareketi içinde yaydığı uzlaşmacı ve milliyetçi akımlara karşı yapılan polemikler emperyalizmin kuramsal bir analizine dayandırılmak zorunda idi. Buharin bu ortamda İsveç’te emperyalizm kuramı üzerinde çalışmaya başladı.

Bu dönemde Bolşevikler’in sol kanadında yer alan Buharin, ulusal devlet, ulusal bağımsızlık, gibi kavramları, tamamen aşılmış, işçi hareketine yabancı, bu hareketi temsil eden partilerin programlarında yer almaması gereken düşünceler olarak görmüş ve Lenin’ in ulusların kaderlerini tayin hakkını desteklemesini “hayalci ve zararlı” bulmuştur. Lenin ise, onun görüşlerini “devlet konusunda anarşizmin sınırlarında dolaşmak” olarak değerlendirmiştir. Zaman zaman Lenin’e ters düşmesine karşın Buharin’in Lenin’e karşı büyük bir bağlılığı ve saygısı olmuştur. Aynı günlerde Lenin’e yazdığı bir mektupta yer alan, “benimle polemik yaparken aramızda kopmaya yol açmayacak bir anlatım kullanmanızı rica ediyorum. Gelecekte birlikte çalışmamızın imkânsız hale gelmesi, bana tahammül edemeyeceğim kadar acı verir (Zira) size karşı büyük bir saygı ve sevgi duyuyorum ve sizi devrimci öğretmenim olarak görüyorum.” sözleri, bu tavrını yansıtmaktadır.

Savaş yıllarında, savaşa karşı mücadele veren öbür devrimci mülteciler gibi Buharin de sık sık değişik Avrupa ülkelerinde tutuklandı ve sınır dışı edildi. İsveç ve Norveç’ten sürüldükten sonra 1916 Ekimi’nde ABD’ye gitti. Bu dönemde Amerika’da bulunan ve Bolşevikler’e oldukça yaklaşmış bulunan Troçki ile 1916 kışında bir süre işbirliği yaparak Rusça bir dergi çıkarttı.

Şubat 1917’de Rusya’ya dönüşü
Rusya’da çarlığın yıkılması ile sonuçlanan 1917 Şubat Devrimi, Avrupa ve Amerika’ya yayılmış Rus devrimcilerinin ülkelerine dönmelerine yol açtı. Ancak Bolşevik önderlerin önemli bir bölümü ülkelerine döndükten sonra da saklanmak ve illegal çalışmak zorunda kaldılar. Bu durumda olmayan Buharin 1917 Ağustosu’ndaki VI. Parti Kongresi’nin hazırlıklarına ve örgütlenmesine Stalin’le birlikte katıldı, Kongre’ nin önde gelen sözcülerinden biri oldu; parti merkez komitesine seçildi ve Ekim D’evrimi sırasında Moskova’da önemli rol oynadı.

1916’da “sol ve anarşik” eğilimlerinden ötürü Lenin’in eleştirilerine uğrayan Buharin Ekim Devrimi öncesinde partinin en üst ka rar organına yine Lenin’ in desteği ile girebildi. Bolş evikler’i iktidara getiren Ekim Devrimi ile birlikte, esıki görüşlerini sürdüren Buharin tekrar Lenin’in soluma düştü ve 1918-1921 yıllarında parti içindeki sol muhalefetin en etkili sözcüsü oldu.

İlk muhalefet
Buharin 1918’de bir yandan Kommunist adlı bir muhalefet dergisi yayımlarken, bir yandan da partinin en üst düzeydeki karar or;şanlarından Pravda’nin yayın müdürü olarak bulunu iyor ve Yüksek Ekonomik Konsey’in yönetim bürosunda görevler alıyordu. Devrimi izleyen bir yıl için de Buharin, uzmanlara maddi ayrıcalıklar verilmesi, devlet tröstlerinin oluşması, sanayide işletme mü dürünün etkin olması ilkesinin benimsenmesi gibi iktisadi kararlara ve devrimci savaşı sürdürmek ye rine Brest-Litovsk Ant-laşması’yla Almanya ile ayrı ve ağır ödünler içeren barış imzalanması, ulusların kendi kaderlerini tayin hakkının benimsenmesi gibi s iyasi kararlara muhalefet etmiştir.

Öte yandan, 1918’in ikinci yarısında uygulanmaya başlayan ve iç savaşın yaraıttığı iktisadi çöküntü ve enflasyona karşı getirilen “sa’vaş komünizmi” politikası partinin sol kanadı ve Bul iarin tarafından hararetle benimsenmiştir. Köylünün ürün fazlasına doğrudan el koyma, çalışma yükü mlülüğü, aynî ücret ve parasız mübadele gibi önlemle :r, Buharin ve arkadaşları tarafından zor koşulların kaçınılmaz kıldığı geçici bir iktisat politikası olarak değil, komünizme kestirme yolla geçişi sağlayacak devrimci bir atılım olarak görülmüştür. Buharin’in Komünistlerin Programı, Geçiş Döneminin iktisadı, Tarihi Maddecilik ve E.Preobrajenski ile birlikte kaleme aldığı Komünizmin Alfabesi adlı kitapları bu dönemdeki “sol” eğiliminin ürünleridir.

1920’de Pravda’da çıkan bir yazısında, ilk kez köylü sorununun karmaşıklığı üstünde durmuştur. 1921’de ise sol muhalefetten uzaklaşmaya başlamıştır. “İşçi Muhalefeti” diye anılan sol kanadın tezlerine karşı, Troçki’nin “sendikaların üretken birimlere dönüştürülerek devlet mekanizmasına kaynaştırılması” tezine katılmıştır.

Mart 1921’deki X.Parti Kongresi’nde kabul edilen, piyasa dürtülerine ve küçük özel mülkiyete açılmayı öngören “Yeni İktisadi Politika”yı (NEP) hararetle benimseyen Buharin, bu kez de, NEP’i zorunlu ve geçici bir iktisat politikası değil, birçok öğesi ile kalıcı bir model olarak görmüş,; 1922’den sonra partinin sağ kanadının sözcüsü ve ideolojik önderi olmuştur.

Tarıma yönelik iktisat politikalannı desteklemesi
Buharin’in 1929’a dek, parti içi mücadelelerde savunduğu bu sağ çizgiye göre, iktisadi büyüme tarım kesiminin içsel birikimine dayanmalı, pazarlanabilir üretim fazlasını yaratan köylülerin piyasa dürtülerine göre davranmaları serbest bırakılmalı, tarım-sanayi fiyat ilişkilerinin tarım lehine dönmesi yararlı görülmeli ve hatta köylüler, “Zenginleşiniz!” sloganı ile desteklenmelidir. Bu gelişme biçiminin gerekirse bir “salyangoz hızıyla” büyüme anlamına gelmesi ise Buharin’e göre, işçiler ve köylüler arasındaki ittifakı pekiştirdiği sürece sakıncalı değildi. Buharin’in bu görüşleri, Lenin tarafından, “sanayi proletaryasına karşı spekülatörü, küçük burjuvayı, en zengin köylüyü koruduğu” gerekçesiyle eleştirilmiştir.

1924’ü izleyen yıllarda, Preobrajenski fiyatları sistematik olarak tarım ürünleri aleyhine döndürerek tarım kesiminden “artık” kaynak aktarılmasına dayanan kuramı üstüne çalışmaktaydı. “İlkel Sosyalist Birikim” kavramını temel alan bu tezi, siyasi planda savunarak sol muhalefetin temsilcisi durumuna gelen Troçki’nin görüşlerinin en şiddetli eleştiricisi Buharin olmuştur. Stalin, bu yıllarda, Troçki, Kamenev ve Zinoviev’e karşı yürüttüğü mücadelede, görüşlerini aşırı bulmakla birlikte Buharin’in etkin sözcülüğünü desteklemiştir.

Merkez Komitesi’nden çıkarılması
1926 XV.Parti Kongresi’nde sanayileşmenin kolektif tarım temeline dayanması ve hızlandırılması kararlaştırılmıştı. 1929’da kolektifleştirmelere karşı çıkan kulaklara karşı sert önlemler alınmıştır. Buharin’ in politbüro ve merkez komitesinden çıkarılması da 1929 yılında olmuştur. 1930 sonrasında Buharin, siyasi karar alma düzeyinin hemen altındaki bazı görevlerde bulunmuş ve 1936 Sovyet Anayasası’nın hazırlanmasında etkin bir rol oynamıştır.

Ancak Leningrad parti sekreteri Kirov’un öldürülmesi ile gerginleşen siyasi hava içinde Stalin ile geçmişte anlaşmazlığa düşen önderler ağır suçlamalarla tutuklanıp yargılanırlarken, Buharin de, Mart 1937’de tutuklanarak “Anti-Sovyet Sağcılar ve Troç-kistler” davasına katılmıştır.

Buharin’in baş sanık olarak yer aldığı dava 18 sanığın idam kararı ile sonuçlanmıştır. 1978’de tarihçi Medvedev, Buharin’in yazdığını öne sürdüğü ve kendisinin aklanmasını isteyen bir siyasi vasiyetnamenin bazı bölümlerini New Left Revievo’da (“Yeni Sol Dergisi”) yayımlamıştır.

Buharin’in ekonomi politik alanındaki başlıca katkıları, neoklasik iktisat okulunun eleştirisi, emperyalizm kuramı ve sosyalizme geçişin politik iktisadı olarak üç grupta toplanabilir.

Kuramsal katkıları
Neoklasik    iktisat    kuramını    ciddi    olarak    kavramaya ve değerlendirmeye çalışarak bu okula karşı ilk Marxist eleştiriyi Buharin getirmiştir. 1914’te yazılan ve 1919’da yayımlanan Aylak Sınıfın Ekonomi Politiği başlıklı kitabı, marjinalist iktisat okulunun problema-tiği ile Marxist ekonomi politiği karşılaştıran ve her iki yaklaşımın yöntemsel temellerini ortaya koyan bir denemedir.

Emperyalizm kuramı üzerinde Buharin’in katkıları ise Hilferding, Luxemburg ve Lenin’in katkıları ile iç içe girmiştir. Hilferding’in Mali Sermaye adlı kitabının ana bulgularından hareket eden Buharin, 1915’te yazdığı bir makalede, emperyalizmi kapitalizmin yeni ve son aşaması olarak ele almıştır. Buharin Emperyalizm ve Dünya Ekonomisi adlı kitabında emperyalizmin belirleyici özellikleri arasında tekelleşmeden çok sermaye birikiminin uluslararası bir nitelik kazanmasına ve devletin öneminin artmasına ağırlık vermiştir. Sermaye ihracının yanı sıra ihraç pazarlarına ve hammadde kaynaklarına egemen olma güdüsünü vurgulamıştır. Bu analizi, bir “dünya ekonomisi” kavramı aracılığıyla yapmıştır. Böylece 50 yıl sonra Wallerstein ve izleyicilerinin geliştirdiği “dünya sistemi” analizinin öncülüğünü yapmıştır. 1925 sonrasında Buharin, bu analizi, iktisadi kriz kuramı ile birleştirerek geliştirmeye çalışmıştır.

Sosyalizme geçiş sorunlarını incelediği Komünizmin Alfabesi, Tarihi Maddecilik, Geçiş Döneminin İktisadı, Sosyalizme Giden Yol ve Bir iktisatçının Notları gibi çalışmaları, geri kalmış bir ülkede sosyalizmin kuruluş sorunlarını, gelişme ve sanayileşme stratejilerini kapsayan özgün denemelerdir.

Siyasetçi Buharin için tarihçi E.H.Carr: “devrimin trajik simalarından biridir. Ancak onun trajedisi, ruhsal yapısını çok aşan olayların kargaşası içine düşmüş olmasıdır” değerlendirmesini yapmaktadır. Kuramcı olarak ise Buharin 20.yy başlarında Marxist ekonomi politik alanında önemli katkılar yapmıştır.

• YAPITLAR (başlıca): Mirovoe Khozyaistvo i Imperializm, 1918, (Dünya Ekonomisi ve Emperyalizm); Programmo Kommunistov, 1918, (“Komünistlerin Programı”); Azbuka Kommunizma (Preobrajenski ile) 1919, (Komünizmin Alfabesi); Political Economy of the Leisure Class, 1919, (“Aylak Sınıfın Ekonomi Politiği”); Ekonomika Perekhodnogo Perioda, 1920, (“Geçiş Döneminin iktisadı”); Teoriya Istoriceskogo Materyalizma, Popularniy Ucebnik Marksistkoi Sociologii, 1921, (“Tarihi Materyalizmin Kuramı, Marxist Sosyoloji El Kitabı”); Lenin as a Marxist, 1924, (“Bir Marxist Olarak Lenin”); The Road to Socialism, 1925, (“Sosyalizme Giden Yol”); Imperialism and the Accumulatıon of Capital, 1925, (“Emperyalizm ve Sermaye Birikimi”); Notes of an Economist, 1928, (“Bir iktisatçının Notları”); Kriticeskie Zamecaniya na Kiniği E. Preobrazhenskogo “Kovaya Ekonomika”, 1928, (“Preob-rajenski’nin “Yeni iktisat” Kitabına Eleştiriler”).

• KAYNAKLAR: C.Bettelheim, Les luttes des classes en URSS; Troiseme periode 1930-1939, 1981-1983; E.H. Carr, A History of Soviet Russia, 1950-1978; R.Medvedev, “Bukharin’s Last Years”, New Left Review, 19,1978; E.Zarzyeka-Berard, “Biographie de Nikolai Ivanovich Bukharin”, lntroduction a l’Economie de la periode de la transition.

Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi

Daha yeni Daha eski