CROMWELL, Oliver (1599-1658)
İngiliz asker ve siyaset adamı. İngiltere İç Savaşı’nda parlamentocu güçlerin önderliğini yapmıştır.
15 Nisan 1599’da Hutıtingdon’da doğdu, 3 Eylül 1658’de Londra’da öldü. Ailesi, servetini VIII.Henry tarafından bağışlanan bir rahibe manastırı etrafında oluşturmuş, ayrıca Cambridgeshire’da ve Hunting-donshire’da idari görev alarak yörenin geleneksel yöneticilerinden olmuşlardı. Ailenin çok eski bir parlamenterlik geleneği vardı. Oliver Cronvsvell’in babası Robert Cromtvell de parlamento üyesiydi. Ancak Cromweller’in serveti bu kuşakta azalmış eski aile malikânesi satılmıştı.
Cromwell Huntingdon’da Grammar School’da okudu. Burada hocası Dr. Thomas Beard’m etkisiyle Protestan görüşleri benimsedi. Dr. Beard koyu bir Püriten olarak ona tanrının her şeyin üstünde tarafsız ve ulaşılmaz bir varlık olmadığını aşıladı. 1616’da Cambridge Universitesi’ne girdi. Burası Püriten ideolojinin önemli merkezlerinden biriydi. Cambridge’de çok kalmadı. 24 Haziran 1617’de babasının ölümü üzerine ailesinin yanına döndü.
İngiltere’nin yükselişi
Ingiltere 17.yy’da önemli dönüşümler geçirmekteydi. Denizaşırı ticaret, toplumun her kesimini etkisi altına almış, İngiliz tüccarları Baltık Denizi, Akdeniz ve Atlas Okyanusu’na açılmışlar, dünya ticaretinde söz sahibi olmuşlardı. Denizaşırı ticaret alanında yünün önemli bir ağırlığı vardı. Toprak sahipleri giderek ekili alanları koyun yetiştirmek için meralara dönüştürüyorlardı. Kraliyet ailesinin elden çıkarmaya devam ettiği kilise toprakları da bu kesimin eline geçiyordu. Pazar ve kâr için üretime yönelen, servetlerini sermayeye dönüştüren soyluların bir bölümü ile tüccarların yükselişi giderek eski toplumsal değerlerin sarsılmasına, yeni değerlerin oluşmasına yol açıyordu. 1640’ta 450.000 kişinin yaşadığı ve Avrupa’nın en büyük kentlerinden biri sayılan Londra, ülke ekonomisinin merkezi durumuna geliyordu.
Pazar için üretim yapan büyük toprak sahiplerinin ve tüccarların siyasi gücü parlamentoda etkin bir biçimde temsil ediliyordu. İngiliz parlamentosu 17.yy’m ortalarına doğru kraliyet karşısındaki siyasi gücünü artırmak istemekteydi. Parlamentonun Orta Çağ’dan beri bazı kazanılmış hakları ve yasa gücünde bir takım gelenekleri vardı. Bu kazanılmış hakların en önemlisi kralın uygulamaya koymak istediği vergileri onaylama hakkıydı. Tudorlar döneminde kral ile parlamento arasında oldukça hassas bir denge sağlanmıştı. Ancak 1603’te İngiliz tahtına geçen Stuartlar bu konuda gerekli duyarlılığı göstermiyor ve sürekli olarak getirdikleri yeni vergi istemleriyle parlamentoyu karşılarında buluyorlardı. 1625’te I.James’in ölümüyle tahta çıkan I.Charles parlamento onayı olmayan yeni vergiler almaya yönelik bir dizi yöntemler getirdi. Giderek gerginleşen bu siyasi ortamda Crom-well parlamento üyesi seçildi.
I.Charles’ın İspanya ve Fransa ile sürdürdüğü savaşların çok pahalıya mal olması, servet ve sermaye sahiplerinden zorla borç alması, parlamento ile arasındaki çelişkinin daha da artmasına yol açtı. Charles’ın uygulamalara karşı çıkan parlamenterleri tutuklatması İngiltere İç Savaşı’na yol açacak gelişmelerin başlangıcı oldu. Bu süreçte Cromwell parlamentoda sivrilmeye başladı. Parlamento Charles’a “Haklar Dilekçesi” adı altında bazı hakların güvence altına alınmasını isteyen bir belge sundu. Bu belgeyle parlamento onayı olmaksızın vergi uygulanmaması, özel orduların kaldırılması, hiç kimsenin nedensiz olarak ve yasaların öngördüğü biçimin dışında cezalandırılmaması, ve barış zamanında askeri yönetimin sona ermesi isteniyordu. Bu maddelerin oluşturulmasında Crom-well, etkileyici konuşmacılığıyla parlamento üyelerinin dikkatini çekti ve parlamentonun önderleri arasına girdi.
Charles bu dilekçeyi kabul etmedi. Parlamenter önderlerden Sir John Elliot’u da hapise attı. Elliot parlamentonun hapiste ölen ilk kurbanı oldu. 1629-1640 arasında Charles kişisel yönetimini güçlendirmeye çalıştı. Yasal olmayan yollardan koyduğu vergilerden en çok tepki göreni Gemi Vergisi oldu. 1637’de yürürlüğe giren bu vergiyle kıyı kentlerinin yanı sıra tüm kentler için bir tür kabotaj vergisi getirildi. Bu vergi ticaret kesiminin kazançlarını sınırlandırdığı için büyük bir muhalefete yol açtı. Cromwell’in varlıklı akrabası John Hampden vergiyi ödemediğinden kralın mahkemelerinde yargılandı ve suçlu bulunmasına karşın ülke çapında kahraman oldu. Kral ile parlamento arasındaki mücadelenin tırmanmaya başladığı bu günlerde, İskoç soyluları da başkaldırdı.
Stuartlar Iskoç kökenli olmalarına karşın, Iskoç-lar özellikle dini konularda, Charles’a güvenmiyorlardı; Charles’ın başpiskoposu Laud’un İskoçya’daki uygulamalarından, Protestan İskoçya’da Katoliklik’in yayılacağından korkuyorlardı. 1638’de ayaklanan Iskoç soyluları, Charles’dan İskoçya Protestanlık’ını güvence altına alacak taahhütler istediler. İskoçlar’la kısa bir savaştan sonra uzlaşan Charles, hâzinenin boşalmak üzere olduğunu anlayınca 1640’ta 11 yıldır toplanmayan parlamentoyu topladı ve ek kaynaklar istedi. Parlamento para vermeyi reddettiği gibi 11 yıl öncesinin isteklerini yineledi. Charles da buna karşılık parlamentoyu dağıttı. İskoçlar’la savaşın bundan sonra tekrar canlanması Charles’ı çok zor durumda bıraktı. Savaş için gereken parayı parlamento desteği olmadan ödeyemeyince tekrar parlamentoyu toplamak zorunda kaldı. Bu toplanan parlamento ise İngiliz İç Savaşı’nın ünlü “Uzun Parlamentosu” olacaktı.
İç Savaş
Charles’ın Ocak 1642’de 5 parlamento önderini tutuklama girişimi gerilimi daha da artırdı. Artık her iki taraf da savaş hazırlıklarına girişmişlerdi. Ağustos 1642’de Cromwell kendi seçim bölgesi olan Cambrid-geshire’ın, parlamentonun yanında yer almasını sağladı. 22 Ağustos 1642’de, Charles’ın York kentinde kraliyet sancağına adamlarını toplamasıyla İngiliz İç Savaşı başlamış oldu. O günlerde üstteğmen rütbesine yükseltilen Cromvvell, askerin eğitimi, morali ve disiplinine çok önem veriyordu. Savaşın ilk çarpışmalarında deneyimsiz askerlerle komutanlardan oluşan parlamento tarafı, Charles’ın profesyonel ordusunca yenilgiye uğratıldı. Ekim 1643’te Edgehill çarpışmasında Charles’ın süvari gücü üstündü. Parlamento aleyhine gelişen savaşın bugünlerinde bile Cromwell askeri yeteneği ile dikkat çekiyordu. 1644’te Cromwell’in doğum yeri Huntingdon’un en zengin kişisi Edward Montagu parlamento kuvvetlerinin başkomutanlığına atandı ve yardımcılığına da Cromwell’i getirdi. Kralın ordusu 2 Temmuz 1644’te Marston Moor savaşında ilk kez kesin bir yenilgiye uğratıldı.
Cromwell ve sonraki günlerde yakın işbirliğine girişeceği arkadaşı Sir Thomas Fairfax bu çarpışmada parlamento tarafının galibiyetini sağlayan iki komutanı olarak isim yaptılar.
Parlamentonun sürekli olarak askeri işlere karışması, savaşı kazanmaya başlamış olan parlamentocu güçleri zor duruma düşüyordu. Cromwell, buna çözüm olarak Yeni Model Ordu’nun kurulmasını ve siyasi görevi olmayan bir başkomutanın emrine verilmesini önerdi. 1644 sonlarında kurulan bu ordunun başına Sir Thomas Fairfax getirildi. Cromwell ise ordudan ayrılma hazırlıkları içindeydi. Ancak Cromwell’in üstün askeri yeteneğini bilen Fairfax, onu başkomutan yardımcılığına getirdi. Cromwell’in eğittiği Yeni Model Ordu, 14 Haziran 1645’te, iç savaşın en kritik çarpışması olan Naseby çatışmasında, kralın ordusunu yendi. Artık savaşı parlamentocu güçlerin kazanacağı belli olmuştu. Savaşın son çatışmalarında Cromwell disiplin anlayışı ve acımasızlığı ile dikkati çekti. 1646’ya gelindiğinde İngiltere İç Savaşı’nın ilk aşaması parlamento lehine kapanıyordu. I.Charles 1647’de parlamento ordusu tarafından tutuklandı.
Ordu ve Parlamento
Parlamento, kral ile ne tür bir anlaşma yapacağına; ordunun dağılmasını nasıl sağlayacağına karar vermek zorundaydı. İrlanda’da, 1641’de başlayan ayaklanmalar sürüyordu. Parlamentodaki değişik Protestan gruplar arasında çatışmalar başlamıştı. Bu arada Cromwell parlamento ile kral arasında bir uzlaşma arayışı içindeydi. Parlamento ise, kral konusunda ikiye ayrılmıştı. Bir kesim, Charles ile ılımlı bir anlayış içine girilmesini isterken, Levellers (“Eşitçiler”) adını taşıyan radikal kanat ise krallığın kaldırılmasını savunuyordu. Bu arada parlamentonun çekişmelerinden yararlanan Charles, İngiltere ve Galler’ de, krallık yandaşlarını yeniden harekete geçirince iç savaşın ikinci aşaması başlamış oldu. Bu kez Charles’ı destekleyen İskoç ordusu Kuzey İngiltere’ye girdi.
Cromwell yeniden komutanlığa başladı. 16 Ağustos 1648’de Kuzey İngiltere’de Preston’da kralcıları yendi. Iskoçlar geri çekilmeye zorlandı. Cromwell, 6.000 İskoçyalı esir aldı. 1648’in sonuna gelindiğinde İskoç tehlikesi atlatılmıştı.
I.Charles’ın idamı
Kuzey ve Güney İngiltere’de kraliyet orduları yenilirken, Charles 1647’de sığındığı Wight adasından parlamento ile görüşmelerini sürdürüyordu. Ancak Charles’m İngiltere’ye bir İskoç ordusunu davet edişi parlamentonun tutumunu katılaştırmıştı. Cromwell daha önce ılımlı bir tavır içindeyken artık kraldan bir şey umulamayacağı görüşünü benimsedi. Charles, parlamento önünde yargılandı ve vatana ihanetten suçlu bulundu. Cromwell, genç yaştan beri edindiği Püriten görüşlerin de etkisiyle kralın suç işlemiş herhangi bir insan gibi mahkûm edilmesini savunuyordu. Bu arada Charles, parlamentodan gelen tüm teklifleri reddediyor, yazgısını benimsemiş görünüyordu. Cromwell Charles’ın idam kararım imzalaması için parlamentoya baskı yaptı. İngiltere Kralı I.Charles, 30 Ocak 1649’da “ülkenin yasalarını çiğnediği için” idam edildi.
Charles’m ölümünden sonra İngiltere’de cumhuriyet kuruldu. Cromwell Devlet Konseyi başkanlığına getirildi. Bu sırada daha ileri toplumsal istemler isteyerek başkaldıran Eşitçiler’in önderi John Lilbur-ne hapise atıldı ve bu hareket dağıtıldı. İrlanda’da süren ayaklanmalar İngiltere’nin kanayan yarası haline gelmişti. VIII.Henry döneminden beri süren bu sorun, İngilizler’in İrlandalılar’ı basit bir sömürge halkı olarak görmesinden kaynaklanıyordu.
Cromwell İrlanda’ya özgürlük verilmesine karşıydı. 13 Ağustos 1649’da ordusuyla Dublin’e gelen Cromtvell acımasız bir bastırma harekâtına girişti. Dublin’in kuzeyinde Droghada kentinin surları arkasına çekilen İrlandalılar, 11 Eylül 1649’da kılıçtan geçirildi. Cromtvell İrlandalılar’ı “barbar” olarak görüyor ve gene Püriten tanrısının yargılarına sığınarak “böylelikle bir daha günah işleyip ellerini kana bulamazlar” diyordu. Cromwell, Droghada’dan sonra 11 Ekim’de Waxford’da da acımasız yöntemlerini uyguladı. Mayıs 1650’ye gelindiğinde Irlandalılar’ın başkaldırısı tümüyle bastırılmıştı.
Ingiliz cumhuriyet yönetimini kabul etmeyen Iskoçyalılar’m I.Charles’m oğlu Il.Charles’ı kral ilan etmeleri üzerine, parlamento, Cromwell yönetimindeki bir orduyu Iskoçya’ya gönderdi. Cromwell, 22 Temmuz 1650’de, 10.500 piyade ve 5.500 süvari ile Iskoçya üzerine yürüdü. Savaşın başlarında hastalık ve açlıktan ordusunun önemli bir bölümünü yitirmesine karşın İskoç ordusunu 2 Eylül 1650 Doon Hill savaşında yendi ve îskoçya’mn başkenti Edinburgh’a girdi. Cromwell, 1651 yazında İngiltere’ye kaçan II.Charles’ı Worcester’de kesin yenilgiye uğrattı ve Iskoçya zaferini kazanmış oldu.
Cromwell, 1651’den sonra Devlet Konseyi’nin bir üyesi olmasına karşın İngiltere’nin en güçlü adamıydı. 12 Aralık 1651’de ordunun baskısıyla hazırlanan İngiltere’nin ilk yazılı anayasası (Instrument of Government) ona Koruyucu Lord unvanını verdi. Cromwell parlamentoyu; anayasayı desteklemesi gerektiğine inandırmaya çalışıyordu. Ancak, parlamento, ordunun siyasi gücünü artıran bu anayasayı kabul etmedi ve yeni bir anayasa hazırlığına girişti. Bunun
üzerine Cromwell, Ocak 1655’te parlamentoyu dağıttı. Monarşistler’in Mart 1655’teki ayaklanma girişimini fırsat bilerek bir askeri diktatörlük rejimi kurdu. Ülke 11 bölgeye ayrıldı, her bölge Cromwell’ in güvendiği bir komutanın yönetimine verildi. Bunların emrinde süvari milis kuvvetleri bulunuyordu. Bunların giderleri Monarşistler’in ödemeye zorlandığı bir vergi ile karşılanıyordu. Askeri yönetim, yeni vergiler koyabilmek için 1656 Eylülü’nde toplamak zorunda kaldığı parlamentoyu Ocak 1658’de yeniden dağıttı.
Cromwell’in dış politikası
İngiltere, 1650-1654 arasında Hollanda ile yaptığı savaştan güçlenmiş olarak çıktı. Bu dönemde İsveç, Danimarka ve Portekiz ile İngiltere’ye elverişli ticaret ortamı ve koşulları sağlayan antlaşmalar yapıldı. Bu yıllarda savaşan Fransa ile İspanya arasında bir seçim yapan Ingiltere, Fransa’nın yanını seçti. Böylelikle hem Protestanlık davasına hizmet edecek hem de İspanyol sömürgelerinden kendisine pay çıkaracaktı. 1656-1658 arasındaki bu savaş sırasında İngiltere Ispanya’dan Karaib Denizi’ndeki Jamaica Adası’m aldı.
Cromwell’in ölümünden sonra, 1660’ta meşrutiyet idaresi kuruldu ve parlamento Il.Charles’ı kral seçti.
• KAYNAKLAR: A.Dakers, Oliver Cromvoell, 1925; J.Drinkwater, Oliver Cromwell, 1929; A.Fraser, Crom-well:Our Chief of men, 1973; J.V.Morley, Oliver Crom-well, 1923.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi