Tuna Okulu, 1500-1650 arasında, Avusturya ile Bavyera arasındaki bölgede etkinlik gösteren bir grup ressam, grafik sanatçısı ve mimarın, sanatlarındaki ortak özellikler için kullanılan bir addır. Okulun üslubu Geç Gotik dönem sanatçılarının ve özellikle de (Yaşlı) Lucas Cranach’ın geliştirdikleri yeni biçim anlayışı üstüne temellendirilmiştir. Bu anlayış iyice genişleyerek 1620 ve 1630’larda Bohemya, Macaristan, Yukarı Ren ve İsviçre’yi de içine alan bölgelerde yaygınlık kazanmıştır. Tuna Okulu’nun en büyük temsilcileri resimde Altdorfer’ ile Wolf Huber (ykş. 1490-1553) heykeldeyse Hans Leinberger’dir. (16. yy’ın ilk yansı).
Tuna Okulu sanatçıları, doğayı topografik bir bağlılık ve şiirsel bir içtenlikle betimleyen özgün yöntemleri ile öteki sanatçılardan aynlırlar. Bu sanatçılar için, bir doğa görüntüsü ya da manzaranın, cansız nesnelerin canlandırılmış bir biçimi olmanın ötesinde bir anlamı vardır. Doğa, kendini sürekli olarak yenileyen canlı bir organizmadır. Doğayı hareket ettiren temel güçler ise dinsel ve hümanist düşüncelerin en dolaysız anlatım araçlarıdır.
Tuna Okulu sanatçıları, bu bakış açısının geliştirilmesiyle manzarayı ilk kez temel bir sanat biçimi düzeyine getirmeyi başardılar. Manzara içinde ikinci derecede bir rol oynayan insan figürünü, hareketli bir biçimde betimlediler. Böylelikle figür kompozisyonunda klasik biçimciliğin sözcüsü olan Dürer’in karşıtı bir biçim anlayışı geliştirmiş oldular. Resimlerinde figürler ve manzarayı bütünleştiren tutumlarıyla bu dünyanın gerçeğini aşan kozmik bir duygu anlatımını gerçekleştirdiler.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi