CANNON, Walter Bradford (1871-1945)
ABD’li fizyoloji uzmanı. X ışınlarının fizyolojide kullanımına öncülük etmiş, vücutta iç ortamın dengesini sağlayan mekanizmaları inceleyerek homeostazi kavramını geliştirmiştir.
19 Ekim 1871 yılında Wisconsin Eyaleti’nin Pairie du Chien kasabasında doğdu. Öğrenimini Harvard Üniversitesi’nde sürdüren Cannon, 1896’da mezun oldu. 1900’de tıp doktoru unvanını alarak Harvard Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapmaya başladı. 1906’dan 1942 yılında emekli oluncaya değin de fizyoloji bölümünde profesör olarak araştırmalarını sürdürdü. I.Dünya Savaşı sırasında Harvard Üniversitesi Hastanesi’nde, önceleri İngiliz, daha sonra da Amerikan Ordusu için travmatik şok konusunda klinik ve deneysel araştırmalar yaptı. II.Dünya Savaşı sırasında da kan nakli ve travmatik şok konularındaki çalışmalarını sürdürdü. 1 Ekim 1945’te New Hampshire Eyaleti’nin Franklin kentinde öldü.
Tıp fakültesindeki ilk yıllarında o dönemler yeni keşfedilmiş olan X- ışınları ile ilgilenen Cannon, 1897’de H.P.Bowditch ile birlikte, suda çözünmeyen bizmut tuzlan kullanarak X-ışmları aracılığıyla kedilerde sindirim sisteminin hareketlerini araştırdı. Kedinin yiyeceğine katılan bizmut tuzları opak olduğundan, yiyecek maddelerinin sindirim sürecindeki hareketlerini X-ışınlarıyla gözlemek olanaklıydı. Bu yöntemle midenin ve barsakların hareketlerini inceleyen Cannon kalınbarsakta sirküler kasların yiyeceği ileri iterken halka şeklindeki hareketlerini tanımladı. Bu hareketlere daha sonra “Cannon halkaları” adı verildi. Ayrıca boş midenin kendine özgü hareketleri ve kasılmaları olduğunu bularak bunların açlıkduygusuyla ilgili olabileceğini öne sürdü. Sindirim sistemine ilişkin bu çalışmalarını 1911 ’de The Mechanical Factors of Digestion (“Sindirimde Mekanik Faktörler”) adlı yapıtında yayımladı.
Cannon X-ışınları ile sindirim sistemini incelerken midenin hareketlerinin duygusal tepkilere aşırı duyarlı olduğunu buldu. Deney hayvanı olarak kullandığı bir kediyi saldırgan bir köpeğin yanına koyarak incelediğinde, kedide böbreküstü salgılarının arttığım, bunun sonucunda gözbebeklerinin genişlediğini, tüylerin dikleştiğini, kalp atışlarının hızlandığını ve sindirim sistemi hareketlerinin durduğunu gözledi. Bu araştırmalarını 1915’te yayımladığı Bodily Chan-ges in Pain, Hunger, Fear and Rage (“Ağrı, Açlık, Korku ve Öfke Durumlarında Vücuttaki Değişiklikler”) adlı kitabında topladı. Bu gözlemleri sırasında barsak salgılarını sağlayan organların sinirsel etkiler altında olduğu sonucuna ulaştı. Bu konuya ilişkin çalışmaları sonucu 1931’de sympathin adını verdiği bir salgı maddesi keşfettiğini açıkladı. Adrenaline benzeyen bu maddenin sempatik sinir sisteminin uyarıldığı durumlarda salgılandığını, adrenalin gibi kalbi ve düz kasları etkilediğini gözledi. Bu çalışmaları sempatik sinirlerin işleyişi, istemsiz hareketlerin mekanizması ve kalbin atım hızını etkileyen faktörlerin anlaşılmasına ışık tuttu. Asetilkolin üzerine çalışmaları olan Otto Loewi, daha sonra, Cannon’un sympathin adını verdiği hormonal maddenin aslında asetilkolin olduğunu, Cannon’un deneysel yöntemlerinden yararlanarak buldu.
Cannon araştırmalarını 1920’lerden başlayarak vücudun iç dengesini sağlayan mekanizmalar üzerinde yoğunlaştırdı. Organizmanın yaşamını sürdürebilmesi için iç ortamın önemini ilk kez Bernard vurgulamış, ondan sonra gelen araştırmacılar parasempatik ve sempatik sinir sisteminin ve hormonların bu ortamı nasıl etkilediklerini incelemeye başlamışlardı. Cannon, o dönemde sempatik ve parasempatik sinirlerin iç ortamdaki dengeyi sağlamadaki rolü iyi bilinmediğinden, çalışmalarını daha çok bu alana yöneltti. Hayvanlar üzerine yaptığı deneyler sonucu, kalbin, tüm sinirleri çıkarıldığı durumda bile çalışabileceğini ve sempatik sinirleri çıkarılmış hayvanların yaşayabileceğini gösterdi. Bu deneylerin ışığında, vücudun değişen koşullara karşın kendi iç ortamını düzenleyerek dengede tutma eğilimini vurguladı. 1932’de yayımladığı (The Wisdomof the Body (“Vücudun Aklı”) adlı yapıtında bu dengelemeyi sağlayan süreç ve mekanizmalarını tanımlamak için “homeostazi” kavramını geliştirdi. Vücudun iç ortamını sürekli olarak hücrelere uygun nitelikte tutmak üzere, bu ortamda mevcut glikoz, oksijen, kalsiyum gibi önemli maddelerin konsantrasyonlarını, osmotik basıncı, vücut sıcaklığını, vb. belli sınırlar içerisinde tutmayı sağlayan mekanizmaları bu kavram çerçevesinde ele aldı. Kandaki şeker, protein, yağ ve kalsiyum homeostazisi, vücut ısısının sabit tutulması vb. konularda araştırmalar yaptı. Cannon’un kendi araştırmalarında fizyolojiyle sınırlandırdığı, ama biyolojide genel olarak geçerli olabileceğini öne sürdüğü homeostazi kavramı, bugün biyolojinin en önemli araştırma konularından biridir.
• YAPITLAR (başlıca): The Mechanical Factors of Digestion, 1911,(“Sindirimde Mekanik Faktörler”) •,Bodily Changes m Pain, Hunger, Fear and Rage, 1915, (“Ağrı, Açlık, Korku ve Öfke Durumlarında Vücuttaki Değişiklikler”); The Wisdom of the Body, 1932, (“Vücudun Aklı”).
• KAYNAKLAR: W.B.Cannon, The Way of an Investigator, 1945.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi