RIESMAN, David (1909 – 10 Mayıs 2002)
ABD’li sosyolog. Sanayi toplumlarında bireylerin toplumsal davranış biçimleri üzerine incelemeleriyle tanınmıştır.
22 Şubat 1909’da Philadelphia’da doğdu. 1934’te Harvard Üniversitesi’nde hukuk öğrenimini tamamladı. Bir süre Yüksek Mahkeme’d e görev yaptıktan sonra 1937-1941 arasında Buffalo Üniversitesi’nde (bugün New York Eyalet Üniversitesi) hukuk dersleri verdi. 1942-1943 yıllarında New York’ta bölge savcı yardımcılığı yaptı. 1946’da Chicago Üniversitesi’nde sosyoloji profesörü olan Riesman, 1958’den 1981’e değin Harvard- Üniversitesi’ nde bulundu. Yale Üniversitesi Ulusal Politika Komite-si’nin desteklediği, Amerikan toplumun un özelliklerini araştırmayı amaçlayan bir program çerçevesinde 1950’de yayımlanan The Lonely Crowd(“Yalnız Kalabalık”) adlı yapıtıyla ün kazandı. Bu yapıtında 19.yy’daki Amerikan toplumsal karakterinin 20.yy’da yerini nasıl başka bir toplumsal karaktere bıraktığını inceledi. 1964’te yayımlanan Abundance for Whatl and Ot her Essays (“Ne İçin Bolluk? ve Öteki Denemeler”) adlı kitabı aynı konuyu Soğuk Savaş’ın toplumsal etkileri açısından ele alan denemelerinin bir toplamıydı. Daha sonra yayımladığı yapıtlarında daha çok ABD üniversitelerinin akademik sorunlarına eğildi.
Toplumun üyelerinden beklediği ve elde ettiği uygun davranışlar, toplumsal alışkanlıklar ve bu alışkanlıkların geçirdiği değişikliklerin toplumsal karakteri oluşturduğunu düşünen Riesman, evrimci bir bakış açısıyla, birbirinden değişik üç toplumsal karakter tipi belirler. Birinci tip,yüksek ölüm oranının, nüfus yoğunluğu ile kıt kaynaklar arasında belli bir denge sağladrğı geleneksel toplumlarda görülmektedir. Bu toplumlarda bireylerin davranışlarıyla toplumun beklentileri arasındaki uygunluğu sağlayan geleneklerdir. Birey tıpkı doğal olaylar karşısında olduğu gibi toplumsal kurallara da edilgin biçimde boyun eğer. Riesman bu toplumun bireylerini “geleneksel- yönlendirilmiş’ ’ olarak niteler.
İkinci toplumsal karakter tipi, sanayileşmeyle insanın doğal çevresine egemen olmaya başladığı, nüfusun hızla arttığı, geleneklerin boş bıraktığı yeri aile ve eğitimin doldurduğu, bireylerin değişmez bir dünyaya değil, sürekli değişen durumlara uyum sağlamayı öğrendiği toplumlarda ortaya çıkar. Bu toplumların insanı “içten-yönlendirilmiş”tir. Rönesans’tan 20.yy’ın başlarına değin Avrupa’nın içinde bulunduğu bu aşamada düzenin gerçek efendileri anne-babalar ve öğretmenlerdir.
Riesman II.Dünya Savaşı’ndan sonra sanayileşmiş ülkelerde beliren, kitle iletişim araçlarının yaygınlaştığı, nüfus artışının durağanlaştığı, tüketimin ön plana çıktığı yeni dönemde “dışdan-yönlendirilmiş” olarak adlan-dırıidığı yeni bir toplumsal karakterin oluştuğunu öne sürer. Kapitalizmin, sanayileşmenin ve kentleşmenin ürünü olan bu karakterin özelliği, toplumdaki bireylerin, kendi dışındaki çağdaşlarınca yani, yaş, toplumsal sınıf, ya da diğer özellikleriyle kendisine benzeyen kişilerin oluşturduğu gruplarca yönlendirilmesidir. Bu toplumun bireyleri başkaları tarafından dolaylı olarak, ya da iletişim araçları yoluyla yönlendirilirler. Riesman’a göre sanayi insanı, yaşamının her aşamasında başkaları tarafından onaylanmayı bekler; gerçek bireysel girişim giderek yok olmaktadır. Bu düzenin gerçek efendisi de “başkaları’ ’dır. Bireyler yalnızken bile çağdaşlarının varlığını duyarlar; örneğin yalnız başlarına televizyon izlerken, aslında başkalarıyla birliktedirler. Riesman, bu nedenle, çağdaş Amerikan toplumun a “yalnız kalabalık” adını vermiştir.
Riesman’m çözümlemelerinde kitle iletişimi ve teknolojiye verdiği önem genç kuşak ABD’li radikal sosyologları büyük ölçüde etkilemiştir. Düşünceleri, 1960’larda önem kazanan ünlü Kanadalı iletişim kuramcısı McLu-han’ın görüşlerine yakındır.
• YAPITLAR (başlıca): The Lonely Crowd(N.Gazer, R.Denny ile), 1950, (“Yalnız Kalabalık”); Abundance for What? and
other Essays, 1964, (“Ne İçin Bolluk? ve Öteki Denemeler”); The Academic Revolution (C.Jenkins ile), 1968, (“Akademik Devrim”).
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi