SATIE, Erik (1866-1925) Fransız, besteci. Yalın ve nükteli üslubuyla avant-garde (öncü) müzik akımının temsilcisi olmuştur.
Erik Alfred Leslie Satie 17 Mayıs 1866’da Hon-fleur’de doğdu, 1 Temmuz 1925’te Paris’te öldü. Annesi İskoçyalı, babası Normandiyalı’ydı. Her ikisi de müzikle uğraşıyordu. Satie ilk müzik derslerini sekiz yaşında aldı. 1878’de Paris Konservatuvan’na girdi. Buradaki katı disiplini benimsemediğinden 1887’de öğrenimini yanda bırakıp Montmartre’da kabare piyanisti olarak çalışmaya başladı. Debussy ile bu dönemde tanıştı. Onun dostu olmakla birlikte, izlenimci müziğine karşı çıkmaktan da geri kalmadı. 1890’larda, mistik bir reform anlayışını savunan ve Rosenkreuzer (Güllü Haç) adıyla amlan harekete ilgi duydu. Bu nedenle özellikle ilk bestelerinde mistik bir hava egemendir. Bir süre Arcueil’deki evine kapanarak, kendini beste yapmaya verdi. Kırk yaşına geldiğinde, müzik bilgisinin yetersiz olduğuna inanarak Schola Cantorum’a girdi. Uç yıl boyunca V.d’Indy ve Albert Roussel’in (1869-1937) öğrencisi oldu.
Satie besteci olarak, Dadacılık ve Gerçeküstücülük’ün etkisinde kalmıştır. O dönemde, Fransız müziğine egemen olan Wagner’in gösterişli tavnna ve İzienimcilik’in (Empresyonizm) duygusal, süslü motiflerine karşı çıkmıştır. Bu karşı çıkış, parça adlarında ve kullandığı teknik terimlerdeki alaycılığında olduğu kadar, müziğindeki yalınlıkta da belirir. Satie’nin, Trois morceaux enforme depoire (Armut Biçiminde Uç Parça) gibi adlar verdiği yapıtlarında “dişi ağrıyı bülbül gibi” türünden terimlere rastlamak olağandır. 1920’lerde, bir galerinin açılışı için beste yapmış, hazırladığı program kitapçığında ise, insanlardan “müzik yokmuş gibi” davranmalarını istemiştir. Satie’nin besteleri yalın olduğu kadar, çarpıcıdır da. Gregoryen makamlarını inceleyerek bunlardaki paralel (kaygan) aralıkları kullanmış, klasik armoni kurallarıyla bağdaşmayan bu tutumuyla Debussy’yi de etkilemiştir. Ayrıca kimi uyumsuz (dissonant) akorları da ilk kez o kullanmıştır. J.Cocteau’nun metni, Picasso’nun sahne tasarımı, Massine’in koreografisiyle, 1917’de Diaghilev’in Rus Baleleri topluluğunca sahnelenen Parade (“Geçit”) adlı balesi, gerçeküstücü yaklaşımın müzikteki ilk denemelerindendir. Kimi kez, sahne üstündeki hareketin havasına aykırı düşen bu müzik, daktilo, siren gibi öğeleri de içerir. Satie’nin bir başka bale müziği olan Relâche (“Perde Arası”) yönetmen Rene Clair tarafmdan gerçeküstücü bir tutumla sinemada kullanılmıştır. Dört soprano ve oda orkestrası için yazdığı Socrates ise başyapıtı sayılır. Bu senfonik dram Platon’un diyalogları üzerine kuruludur. Satie’nin gösteriş ve süslemelerden arınmış, öz müzik arayışının en yetkin ürünü olarak değerlendirilir. Ancak onun özgün yaklaşımı, kimi çevrelerce şarlatanlık olarak da adlandırılmıştır.
Satie döneminin Debussy, Ravel, Stravinsky gibi ünlü bestecilerini etkilemekle kalmamış, Fransız müziğine yeni bir kimlik arayan genç bestecileri de çevresine toplamıştır. Bunlardan, Milhaud, Honegger gibi sanatçıların oluşturduğu Les Six (Altılar) grubu Satie’yi kendisine önder olarak seçmiştir. Bu nedenle Satie, ülkesinde o dönemde yeşermekte olan öncü sanat hareketinin müzik alanındaki başlıca adlarından sayılır.
• YAPITLAR (başlıca): Piyano Müziği: Trois sarabandes, 1887, (Üç Saraband); Trois gymnopedies, 1888, (Üç Gymnopedie); Trois gnossiennes, 1890, (Üç Gnossienne); Trois morceaux enforme de poire, 1903, (Armut Biçiminde Üç Parça); Apercus desagreables, 1908, (Hoşa Gitmeyen Algılamalar); Embryons desseches, 1913, (Suyunu Çekmiş Embriyonlar). Bale: Uspud, 1892, Jack in the Box, 1899, (“Kutudaki Kedi”); Parade, 1916, (“Geçit”); Relâcbe, 1924, (“Perde Arası”); Mercure, 1924. Çeşitli: Messe des pauvres, 1895, (“Yoksullar Missası”); Socrates, senfonik dram, 1918; La belle excentrujue, orkestra için, 1920, Ludıons, vokal, 1923.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi