REDI, Francesco (1626-1697/1698)
Italyan biyoloji bilgini, hekim ve şair. Böcek ve sinek kurtçuklarının kendiliğinden türemediğini kanıtlamaya yönelik deneyleriyle tanınır.
18 Şubat 1626’da Arezzo’da doğdu, 1 Mart 1697 ya da 1698’de Pisa’da öldü. Mediciler’in saray hekimliğini yapmış, Floransak ürilü bir hekimin oğluydu. 1647’de Pisa Üniversitesi’nde felsefe ve tıp öğrenimini tamamladıktan sonra, babası gibi Mediciler’in sarayına girip, Toscana büyükdükalarından II. Ferdinando ile III. Co-simo’nun başhekimliğini yaptı. Çağında yalnız bilim adamı olarak değil, çok yönlü bir edebiyatçı, şair ve dilbilimci olarak da tanınmıştı. Biyoloji alanındaki çalışmalarıyla, üyesi olduğu Accademia del Cimento’ya ün kazandırdığı gibi, büyük bir ustalıkla kullandığı anadilindeki derin bilgisi, özellikle az bilinen ya da unutulmuş eski sözcük ve deyimleri de kapsayan zengin sözcük dağarcığıyla da Accademia della Crusca’nın sözlüğünün yeni baskısının hazırlanmasına büyük katkıda bulundu, Roman dillerinde lehçeleri inceleyen ilk dilbilimcilerden biri oldu. Kusursuz bir üslup ve arı bir dille yazılmış bilimsel çalışmaları ile pratisyen hekimlik gözlemlerini içeren Consulti adlı yapıtı da edebiyat açısından büyük değer taşıyan Redi’nin şiirleri, Petrarca’nın ve stitnovo’nun etkileriyle yüklü aşk sonelerinden, uyak, ritim ve ölçünün ustaca kullandığı neşeli şiirlerden ve odlardan oluşur. En ünlü şiiri, yazımından yirmi yıl sonra, 1685’te yayımladığı, dithyrambos türündeki Bacco in Toscana’dır (“Bacchus Toscana’da”).
Titiz bir gözlemci ve usta bir deneyci olan Redi, özellikle böcekler (entomoloji), zehirli maddeler (toksikoloji), asalaklar (parazitoloji) ve asalak kurtlar (helmintoloji) alanındaki öncü çalışmalarıyla tanınır. 1664’te, yılan zehirinin yutulduğu zaman etkisiz olduğunu, ancak dokunun içine girip kan dolaşımına karıştığı zaman zehirli olabileceğini açıklamış, 1684’te, çeşitli hayvanlarda bulunan iç ve dış asalakların ayrıntılı bir listesini vererek, asalak kurtların yaşam çevrimini tanımlamıştır. Gene de, adını bilim tarihine yazdıran en önemli çalışması, bazı canlıların kendiliğinden türediği yolundaki yanlış inancı çürütmek amacıyla 1668’de yaptığı deneylerdir. Özellikle böcek, sinek, kurt gibi küçük canlıların, maddenin bozulup çürümesi sonucunda kendiliğinden ortaya çıktığı görüşü, Aristoteles’ten beri sürüp giden bir yanılgıydı. Redi, bu inancı yıkmak için, içine değişik türden et parçaları koyduğu sekiz şişeden dördünün ağzım sıkıca kapayıp, dördünü açık bırakarak uzun süre bekletti. Sonuçta etlerin hepsi kokuşup bozulduğu halde, yalnızca üstü açık olanlarda sinek kurtçuklarının olduğunu gördü. Bu kurtçukların oluşumuna havanın neden olup olamayacağını sınamak üzere, bu kez şişelerin yarısını açık bırakıp, yansının ağzını ince tülbentle örttü. Gene açık şişelerdeki etlerde kurtçukların görülmesine karşın, tülbentle örtülü şişelerdeki kokmuş etlerde kurtçuklara rastlanmıyordu. Bu deneylerden sonra, bozulmuş etteki sinek kurtçuklarının kendiliğinden türemediğini, etin üzerine konan aynı türden sineklerin bıraktığı yumurtaların çatlamasıyla ortaya çıktığım açıklayan, ancak eski gelenekten tümüyle kopamayarak meyve sineklerinin doğrudan doğruya meyveden türediğini öne süren Redi’nin bu yanılgısını Malpighi düzeltti, kendiliğinden türeme savını tümüyle çürüten ise Pasteur oldu.
• YAPITLAR (başlıca): Osservazioni intorno aile vipere, 1664, (“Engerek Yılanlarına İlişkin Gözlemler”); Esperi-enze intorno alla generazione degli insetti, 1668, (“Böceklerin Türemesine İlişkin Deneyler”); Osservazioni intorno ağlı animali viventi che si trovana negli animali viventi, 1684, (“Canlılarda Yaşayan Başka Canlılar Üzerine Gözlemler”); Bacco in Toscana, 1685, (“Bacchus Toscana’da”).
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi