PRİESTLEY, Joseph (1733-1804)
İngiliz kimya bilgini, düşünür ve din adamı. Birçok gazı keşfederek gazlar kimyasının temellerini atmış, 18. yy İngiltere’sinde bilim ve din eğitiminin gelişmesine katkıda bulunmuştur.
13 Mart 1733’te Yorkshire’da, Leeds yakınlarındaki Bristal Fieldhead’de doğdu, 6 Şubat 1804’te ABD’nin Pennsyivania Eyaleti’ndeki Northumberland’da öldü. Altı çocuklu bir çuha yapımcısının oğlu olan ve altı yaşında annesini yitirdikten sonra teyzesinin yanında büyüyen Priestley, sık sık hastalanan, sağlıksız bir çocuk olduğundan düzenli bir öğrenim göremedi. Gene de, çok dindar bir kadın olan teyzesinin aracılığıyla, papazlardan evde özel ders alarak ve bol bol okuyarak kendi kendini yetiştirdi; özellikle dil öğrenimine büyük bir yatkınlık göstererek, papazlann yardımıyla İbranice, Süryanice, Arapça ve Kaide dillerini öğrendi, matematik ve doğa felsefesinin temel yapıtlarım okudu. On dokuz yaşına geldiğinde sağlığı düzelmiş, çocukluğundan beri düşlediği papazlık eğitimine başlaması için hiçbir engel kalmamıştı. 1752’de, Anglikan Kilisesi’ne bağlı olmadığı için “Dissenters” (Muhalifler) diye anılan bir Ingiliz Protestan topluluğunun Daventry’deki din akademisine yazıldı. Uç yıl sonra, sıradan bir papaz okulu olmayıp, o çağ İngiltere’sinin en seçkin öğretim kurumlan arasında yer alan bu akademiyi bitirdiğinde, dil bilgisini Latince, Yunanca, Fransızca, İtalyanca ve Almanca’yla zenginleştirmiş, tannbilim, mantık, metafizik, Locke’un deneyci felsefesi, Newton fiziği, matematik ve kimya konusunda oldukça sağlam bir eğitim görmüştü.
1755’te, henüz 22 yaşındayken, küçük bir kasaba olan Needham Market’ta, üç yıl sonra da Nantwich’te vaiz ve öğretmen olarak göreve başladı. İleri derecede kekeme olmasına ve vaazlanyla ortodoks çevreleri huzursuz etmesine karşın, gerek derslerindeki, gerek öğrencileri için düzenlediği fizik ve elektrik deneylerindeki başarısıyla dikkati çekerek, 1761’de Dissenter’iarın Warrington’da yeni kurdukları akademide dil ve edebiyat öğretmenliğine atandı. Ertesi yıl papazlığa yükseltilen ve İngiltere’nin en büyük demir fabrikatörlerinden birinin kızkardeşiyle evlenen Priestley, War-rington’da çalıştığı altı yıl boyunca, özellikle İngilizce dilbilgisi, konuşma sanatı, eleştiri, tarih, siyaset ve eğitim konusunda beş kitap yazdı, eğitim alanındaki çalışmaları nedeniyle Edinburgh Üniversitesi’nin hukuk doktorasıyla ödüllendirildi ve Londra’ya yaptığı bir gezi sırasında tanıştığı Benjamin Franklin’in yüreklendirmesiyle The History and Present State of Electricity (“Elektriğin Tarihi ve Bugünkü Durumu”) adlı kitabını yazmaya başlayarak bilim dünyasına ilk adımını attı. Ancak, çocuklarının doğumuyla büyüyen ailesini geçindirmekte güçlük çektiğinden, 1767’de Warrington’daki öğretim görevinden ayrılıp, Leeds’deki küçük bir kilisenin papazlığını üstlendi.
Bilimsel çalışmalarına ve deneylerine bol zaman ayırabildiği bu dönemde gazlar üzerinde en değerli çalışmalarını yapan Priestley, 1773’te Shelburne kontunun koruması altına girince geçim sıkıntılarını tümüyle geride bıraktı. Kütüphanecisi, danışmanı ve çocuklarının özel öğretmeni olarak kontun Calne’deki malikânesine yerleşerek çalışmalarını aralıksız sürdürdü, deney sonuçlarını altı ciltlik bir kitap halinde derledi, felsefe ve tannbilim konusunda yapıtlar verdi. Bu rahat dönemi yalnızca altı yıl sürdü. 1779’da, büyük bir olasılıkla kontun o yıl ikinci evliliğini yapması nedeniyle, görevinden ayrılıp Birmingham’a yerleşti.
Tanrı bilime ilişkin düşünceleri ve Üniteryenliğin savunusu
İngiltere’nin belki de en liberal görüşlü kilise topluluklarından birine vaaz vermek, üstelik Lunar Society gibi çağının en aydın bilim adamlarını bir araya toplayan bir derneğin toplantılarına katılmak fırsatını bulduğu Birmingham’daki ilk yıllan Priestley’in en dingin ve en verimli dönemi oldu. Ancak, zamanla bilimsel çalışmalanna ağır basan din ve tannbilim alanındaki etkinliği, pek çok çevrede tepki uyandıran ve mezhep sapkınlığıyla suçlanan bir çizgiye varmıştı. Ailesinin Calvinci inançlanyla yetiştirilen Priestley, çeşitli aşamalardan sonra, Tanrı’nın tek olduğuna inandıklan için İsa’nın tanrısal bir varlık olduğunu (Kelâm’ı) ve Kutsal Ruh’u yadsıyan, böylece Hıristiyan-lık’ın en temel öğretilerine karşı çıkan “Uniteryenler”in en ateşli sözcüsü olmuş, akıl ve ahlakın her şeyden üstün tutulması gerektiğini, bilimsel Belirlenimcilik’i (Determinizm), Maddecilik’i ve reformları savunan vaazlarıyla, kitaplarıyla radikal ve akılcı görüşün ön saflarına geçmişti. Sömürgeciliğe ve köle ticaretine karşı çıkıp, 1789 Fransız Devrimi’ni desteklediğini de açıkladıktan sonra, Ingiltere’de siyaset ve din kurumlarmda reform yanlısı azınlığın elebaşı olarak görülen Priestley, 1791 ’de, Fransız Devrimi’ni protesto eden Kilise ve kral yanlılarının hedefi olmaktan kurtulamadı. Birmingham’ daki evi, laboratuvarı ve kitaplığı yakılıp yıkılınca bu kentten ayrılıp önce Londra’ya yerleşti, 1794’te de ailesiyle birlikte ABD’ye göç etti. Pennsylvania Üniversitesi’nden gelen kimya profesörlüğü önerisini geri çevirerek, Northumberland gibi küçük bir kasabada sakin bir yaşamı seçti ve son yıllarını, başkanlığını desteklediği Jefferson’m koruyuculuğu altında, büyük bir saygı görerek yaşadı. İngiltere’deyken, 1766’da Royal Society’nin üyeliğine seçilmiş, 1773’te de aynı kuruluşun Copley madalyasıyla ödüllendirilmişti; ABD hükümeti ise, ölümünden sonra, Northumberland’deki evini müzeye dönüştürdü.
Elektrik ve iletkenlik üstüne çalışmaları
Priestley’in bilimsel yaşamı, özellikle Benjamin Franklin’in etkisiyle giriştiği elektrik deneyleriyle başladı. Warrington’da bulunduğu yıllara rastlayan bu deneyleri sırasında çeşitli maddelerin iletkenliğini inceledi, metalleri iletkenlik derecelerine göre sınıflandırdı, odunkömürünün elektriği ilettiğini buldu ve elektrik yükleri arasındaki çekim kuvvetinin uzaklığın karesiyle ters orantılı olduğunu deneysel yoldan kanıtladı. Ardından, çok uzun yıllar ders kitabı ve temel başvuru kaynağı olarak kullanılan bir optik kitabı yazdıktan sonra, kendisine büyük bir ün, bilime de çok değerli veriler kazandıracak olan kimya çalışmalarına yöneldi. Leeds’de, evinin yakınındaki bir bira fabrikasında mayalanmak üzere büyük fıçılarda dinlendirilen malt özünden yayılan gazlar ve o aralar okuduğu Hales’in Vegetable Statics (“Bitki Statiği”) adlı yapıtı, ilgisini özellikle gazlar üzerinde yoğunlaştırmasına neden oldu. Mayalanma sırasında açığa çıkan gazm, birkaç yıl önce Black’in tanımlayıp “sabit hava” diye adlandırdığı karbondioksit olduğunu gördü ve bu gazın suda çözündüğünü açıkladı.
Yeni gazların ve oksijenin keşfi
Gazların yapısını, fiziksel ve kimyasal özelliklerini incelemek, özellikle yanma ve solunum olayı ile gazlar arasındaki ilişkiyi araştırmak üzere sürdürdüğü deneyleri, gaz olarak yalnızca havanın, Black’in keşfettiği karbondioksitin ve Cavendish’in bulduğu hidrojenin bilindiği o dönemde, amonyak, azot monoksit, azot dioksit, kükürtlü hidrojen, kükürt dioksit, hidrojen klorür, karbonmonoksit gibi pek çok yeni gazın tanınmasını sağladı. Gazları su dolu bir kapta toplayarak havanın bileşiminden ayıran Hales’in yöntemi yerine, cıva dolu kaplarda toplayarak suda çözünenlerini ayıran Priestley, solunum ve yanma olayları sırasında havanın hacminin beşte bir oranında azaldığını, deney farelerinin solunumuyla ya da yanan bir mumum çıkardığı gazlarla kirlenen havanın yeşil bitkiler tarafından “temizlenerek” yeniden solunuma elverişli duruma geldiğini açıkladı. En önemli gözlemini ise 1774 Ağustos’unda yaptı ve sülüğenin (kırmızı cıva oksiti) ısıtılması sırasında ortama renksiz bir gazın yayıldığını, bu gaza tutulan mum alevinin parlayarak daha canlı yandığmı gözlemledi. Önceleri bu gazın, birkaç yıl önce bulduğu ve “azotlu hava” diye adlandırdığı azot monoksit olduğunu sandıysa da, aynı yıl Paris’te tanıştığı Lavoisier’nin uyarısı üzerine,
yanmayı hızlandıran yeni bir gaz olduğunu anladı. Çok usta bir deneyci ve büyük bir kimyacı olmasına karşın, Stahl’ın ortaya attığı “flojiston” kuramına sıkı sıkıya bağlı kalma yanılgısına düşen Priestley, bir maddenin yanması için bileşiminde flojiston denilen bir akışkanın bulunması gerektiğine ve bu yeni gazın flojistonu olmadığı için yanıcı maddelerdeki flojistonu çekerek yanmayı hızlandırdığına inandığından, bulduğu gaza “flojistonsuz gaz” adını verdi. Bunun “oksijen” gazı olduğunu açıklayan da, flojiston kuramını yıkarak kimyada büyük bir devrimi gerçekleştiren Lavoisier oldu. Canlıların yaşam süreçlerinde temel rol oynayan yeni bir gazı keşfettiğini fark edemeyen Priestley’in, bir yıl kadar önce havanın bileşiminde yanmayı sağlayan bir gazın bulunduğuna dikkati çeken Scheele’nin ve Priestley’in bulgularını doğru olarak değerlendirip, oksijenin bir element olduğunu, atmosferin bileşiminde bulunduğunu açıklayan ve bugünkü adını veren Lavoisier’nin bu buluştaki öncülüğü uzun yıllar tartışıldı.
Priestley’in, oksijenin bulunmasıyla sonuçlanan bu önemli çalışmaları kadar değerli veriler sağlayan bir başka araştırması da, bitkilerin büyümesinde ışığın önemli bir etken olduğunu ve yeşil bitkilerin solunum sırasında karbondioksit alıp “flojistonsuz gaz” verdiğini saptamasıdır. Bu bulguları fotosentezin anlaşılmasında başlangıç noktası olurken, gazlar üzerindeki yoğun araştırmaları da kimyanın kuramsal gelişmesine hız veren önemli birer aşama sayılmıştır.
• YAPITLAR (başlıca): The Rudiments of Englisb Grammar, 1761, (“İngilizce Dilbilgisinin Temel İlkeleri”); The History and Present State of Electricity, 1766, (“Elektriğin Tarihi ve Bugünkü Durumu”); The Essay on the First Principles of Government, 1768, (“Yönetimin Temel İlkeleri Üstüne Deneme”); History and Present State of Dis-coveries Relating to Vision, Lightand Colours, 1772, (“Görme Olgusu, Işık ve Renklere İlişkin Buluşların Tarihi ve Bugünkü Durumu”); Experıments and Observations on Different Kinds of Air, 6 cilt, 1774-1786, (“Çeşitli Gazlar Üstüne Deneyler ve Gözlemler”); Miscellaneous Observations Relating to Educatîonf77&, (“Eğitim Üstüne Çeşitli Gözlemler”); History of the Corruptions of Christianity, 1782, (“Hıristiyanlığın Yoldan Çıkışının Tarihi”); Lectures on History and General Policy, 1788, (“Tarih ve Genel Siyaset Dersleri”); Heads of Lectures on a Course of Experimen-tal Philosophy, Particularly Including Chemistry, 1794, (“Özellikle Kimyayı Kapsayan Deneysel Felsefe Derslerinin Başlangıcı”); Theological and Miscellaneous Works (ö.s.), J.T.Rutt (der), 23 cilt, 1817-1831, (“Tannbilim ve Çeşitli Konulardaki Yapıtları”).
• KAYNAKLAR: T.Cooper, Memoirs of Dr. Joseph Pri-esr/ey,1805;R.E. Crook, A Bibliography of Joseph Priestley, 1733-1804, 1966; F.W.Gibbs, Joseph Priestley: Advanturer in Science and Champion ofTruth, 1965; R.E. Schofield, A Scientifıc Autobiography of Joseph Priestley, 1733-1804, 1963.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi