POPPER, Karl (1902 – 17 Eylül 1994, Londra)
Avusturya asıllı İngiliz filozof. Bilimi, önermelerin yanlışlanabilir oluşuyla ayırt etme yöntemini ortaya atmıştır.
Kari Raimund Popper 28 Temmuz 1902’de Viyana’da doğdu. Yükseköğrenimini Viyana Üniversitesi’nde matematik, fizik ve felsefe okuyarak bitirdi. 1937’de Viyana’dan ayrılarak Yeni Zelanda’daki Canterbury University College’a gitti. 1945’te İngiliz uyruğuna geçerek London School of Economics’te öğretim üyesi, 1949’da bu kurumda mantık ve bilimse! yöntem profesörü oldu. 1964’te kendisine “Sir” unvanı verildi.
Popper’ın felsefesi Viyana Çevresi’nin temel anlamlılık ve bilimsellik ölçütü olarak kullandığı doğrulama kuramının yadsınmasına dayanır. Bilimseli anlamlı olanla özdeşleştiren Schlick ve Carnap gibi filozoflar, deneyci bir ilke diye anlamlı olmayı da doğrulanabilir ile özdeş sayarlar. Popper buna iki yönden karşı çıkar. Önce, bilimsel olmayanın anlamsız olacağını benimsemez. Ayrımı da bir anlamsızlık ayrımı olarak görmez, ikinci olarak, bilimi, bilim olmayandan ayırırken, doğrulanabilirliğin ilke olamayacağını, çünkü genellik taşıyan bilimsel önermelerin, bütün gerçekleri kapsayamayacağından, doğallanamayacağını öne sürer. Popper’ın bunun yerine önerdiği ayrım ölçütü “yanlışlanabilirlik”tir (falsifiability). Ona göre bilimsel kuramlar karşıt örnekler getirilerek yanlışlanabilir. Bu da bilimselliğin ayırıcı özelliğidir. Doğrulama, genel önermelerde olanaksız olduğu ölçüde yanıltıcıdır da.
Popper’a göre bilimsel bulgu tümevarımla olmaz. Çünkü bilimin işlevi edilgin bir izleyicilik değildir. Bulgu, imgelemi yaratıcı olarak kullanmaktan kaynaklanır. Ortaya atılan varsayımların bilimsel olmak için kimi olanaklılıkları dışlaması gerekir. Bunu yapmayanlar yalancı bilim ya da mitos olarak nitelenebilir. Bilimsel kuramların dışladığı gözlemlenebilir olanakiılıkiar ne ölçüde büyük olursa, kuramlar da o denli yanlışlanabilir ve daha yüksek olasılıkla yadsınabilir. Bilimsel sınama, dışlanan olanaklılıkları dizgesel olarak kapsayıp, kuramı yanlışiamaya çalışmaktır. Daha çok dışlayan ya da yanlışlanabilir olan bir varsayım daha az olasıdır ve evren üzerine daha çok bilgi verir; deneysel içeriği daha büyüktür, ancak üzerine bildirim yaptığı alan daha dardır. Yanlışlanma girişimlerine tutarlı ve güçlükle karşı çıkan kuramlar geçici olarak onaylanabilir. Bu onay hiçbir zaman kesin olamaz.
Popper, toplumbilimlerinde, benimsenen Tarihselcilik’i yadsır. Tarihsel gelişimin genel yasaları bulunduğu belirlenimci ve önden kestirilebilir olduğu görüşünü savunan anlayışa karşı çıkar. Ona göre bilginin ilerleme ve gelişimi tarihinkini etkiler. Ancak bilginin gelişimi yasalara uymaktan çok, beklenmedik yaratı ve imgelem kurgularından kaynaklanır, bu nedenle yasalara uyması ya da önden kestirilmesi söz konusu değildir. Bundan dolayı tarih de genel anlamda yasalara uyan bir evrim izlemez. Evrim yasaya uyan düzenli bir olay değildir. Bu, toplumun bilimi olamaycağı anlamına gelmez. Ancak bilimsel yöntem, topluma, ayrıntıdaki olguları kavramak için uygulanabilir. Toplumun genel yasaları yoktur.
• YAPITLAR (başlıca): Logik der Forschung, 1935, (“Araştırmanın Mantığı”); The Open Society and its Enemies, 1945, (Açık Toplum ve Düşmanları); The Poverty of Historicism, 1957, (“Tarihselciliğin Sefaleti”); Conjectures and Refutations, 1963, (“Tahminler ve Çürütmeler”).
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi