RAGIB PAŞA [Koca] (1698-1763)
Osmanlı sadrazamı ve Divan şairi. Barışçı bir siyaset izlemiş, Nabî tarzındaki şiirleriyle tanınmıştır.
Mehmed Ragıb Paşa İstanbul’da doğdu, 15 Mart 1763’te aynı kentte öldü. Defterhane kâtiplerinden Mustafa Şevki Efendi’nin oğluydu. Babasının yanında yetişti. Ayrıca medrese öğrenimi de gördü. Döneminin aydınları ile dostluk kurdu. Lale Devri’nin ilk yıllarında Defterhane’de görev aldı. Bir yandan da İstanbul kitaplıklarındaki değerli kaynaklan inceledi ve geniş bir kültür edindi.
Yazım ve anlatım yeteneğinin üstünlüğü ile dikkati çekerek 1724’te İran’dan alınan toprakların tahriri (yazımı) göreviyle Revan Valisi Arifi Ahmed Paşa’nın mektupçuluğuna atandı. Bölgedeki çalışmaları dört yıl kadar sürdü. Bu arada Tebriz valisine danışmanlık yaptı. 1727’de Revan defterdarı oldu. Ertesi yıl İstanbul’a döndü. 1729’da reisülküttab vekili sam ile tımar yazımı için Hemedan’a gönderildi. 1730’da Bağdat defterdarlığına atandı. Burada 1733’e kadar kaldı. İran hükümdarı Nadir Şah’ın Osmanlılar’a açtığı savaş sırasında, birkaç kez yapılan görüşmelerde delege olarak bulundu. O yıl İstanbul’a dönerek maliye tezkirecisi oldu. 1736’da açılan Doğu seferine ordu deftardarı göreviyle katıldı. Erzurum’da iken geri çağrılarak bu kez Batı cephesine (İsakçı’ya) cizye muhasebecisi olarak gönderildi. Uç ay sonra sadaret mektupçuluğu görevine getirildi. İran, Avusturya ve Rusya ile sürdürülen diplomatik görüşmelere katıldı. 1739’da Belgrad Antlaşmasfmn Osmanlı devleti lehine maddeler içerecek biçimde hazırlanmasında rolü oldu. Bu başarısından ötürü 1740’ta reisülküttablığa getirildi.
Dört yıl süren bu görevinden sonra 1744’te vezirlik rütbesi ile Mısır valiliğine atandı. Mısır’da, Kölemen beylerini sindirdi. Yeni düzenlemelerde bulundu. 1748’de Aydın muhassıllığına, 1750’de Rakka, 1754’te Haleb valiliğine getirildi. 1757 yılı başında Şam valiliğine atanmasından birkaç gün sonra ikinci bir fermanla İstanbul’a çağırıldı ve III. Osman tarafından sadrazamlığa getirildi. 3 Ekim 1757’de tahta çıkan III. Mustafa da Ragıb Paşa’yı bu görevde tuttu. III. Ahmed ve Nevşehirli İbrahim Paşa döneminde yetişmiş bir bürokrat ve diplomat oluşu ve yenilik yanlısı olması nedeniyle sadrazamlığı genel bir hoşnutluk uyandırmıştı. 1758 yılı başında III. Mustafa’nın dul kızkardeşi Saliha Sultan Ta evlendi. Padişah, barışçı, toplayıcı, düzenleyici bir siyaset sürdürmeye çalışan Ragıb Paşa’ya istemeyerek de olsa ayak uydurdu. Ancak bir süre sonra savaştan yana olduğunu açıklamaktan çekinmedi. Ragıb Paşa, Avrupa devletlerinin birbiriyle çarpıştığı bir dönemde savaşa girişilirse düşmanların birlik olup karşı saldırıya geçeceklerine inandırarak onu bu isteğinden caydırttı.
Beş yıllık istikrar döneminde özellikle mali konularda olumlu uygulamalar başlatıldı. Bütçe gelirlerini artırıcı önlemler alındı. İşlerliği olmayan vergiler kaldırıldı. Gerçekçi bir vergi politikası güdüldü. III. Mustafa, Ragıb Pa-şa’nın bu tür çabalarım içtenlikle destekledi. Ekonomiye egemen olan Yahudi sarrafların gücü bir ölçüde azal-tılabildi. Dolaşımdaki altın ve gümüş paralar yenilendi ve ilk esaslı para reformu gerçekleştirildi. Bir yandan da ordu ve donanmayı yenileştirme çalışmalarına girişildi.
Topçu sınıfının kurulması, kapatılan Humbarahane yerine askeri okulların açılması, teknik öğretimin başlatılması gibi önemli yenilikler, sadrazamlığı döneminde gerçekleştirildi. Sakarya-Sapanca-İzmit Körfezi arasına bir kanal açılması projesi ise sonuçsuz kaldı. Sert ve tutucu bir siyaset izleme yanlısı olan III. Mustafa ile arası giderek açıldı. Bu sırada Ragıb Paşa da muhaliflerinin birçoğunu İstanbul’dan uzaklaştırdı.
Avusturya, Rusya ve İran’a karşı tutarlı bir siyaset izleyen Ragıb Paşa, Yedi Yıl Savaşları ile uğraşan Prusya Kralı II. Friedrich ile iyi ilişkiler kurdu. 176l’de Rusya tarafından önerilen ortak savunma antlaşmasına yanaşmayarak ticari bir antlaşma ile yetinmeyi yeğledi. Avusturya’ya karşı ise, güçlülükten kaynaklanan bir sindirme politikası güttü. Lehistan sorunları yüzünden sıkışık durumdaki Rusya ile uzlaşmak kolay olduğu gibi Kerim Han Zend’ın egemen olduğu İran ile de herhangi bir sorun çıkmadı.
Ragıb Paşa, III. Mustafa’nın İstanbul’da başlattığı geniş imar çalışmalarına, Koska yangın alanının şenlendirilmesine yardımcı olarak katıldı. Burada kendi parası ile okul, kütüphane ve çeşme yaptırttı. Kütüphanesinde değerli yazma eserleri topladı. Valiliklerinde bulunduğu eyaletlerde de benzer çalışmaları oldu.
Ragıb Paşa’ nın Divan edebiyatında da önemli bir yeri vardır. Nabî Mektebi denen ve şiiri manzum fikir cümleleri sayan yaklaşımın 18. yy’daki en güçlü temsilcisidir. Divan’mı oluşturan çoğu gazel türündeki şiirlerinde tasavvuf ve hikmet (felsefe) ağırlığı görülür. Dizelerinde halk deyimleri ve atasözleri sıklıkla yer almıştır.
Onun bazı dizeleri de halk arasında birer atasözü niteliği kazanmıştır.
• YAPITLAR (başlıca): Divan-ı Ragıb, 1836, (Münşeatla birlikte); Sefinetü’r-Ragıb, 1839; Mecmua-ı Ragıb Paşa, (Murad Molla Kütüphanesi, No: 1468); Tahkik ve Telfik, (İstanbul Üniversitesi Merkez Kütüphanesi, Türkçe Yazmalar, No:110).
• KAYNAKLAR: Ahmet Refik, Alimler ve Sanatkârlar, 1980;B.S.Baykal, Ragıb Paşa-Büyiik Friedrich, 1939; M.Uraz, Ragıb Paşa, 1941.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi