REMAK, Robert (1815-1865)
Alman nöroloji ve embriyoloji bilgini. Sinir sisteminin anatomik yapısı, embriyondaki hücre katmanlarından doku ve organların oluşumu ve sinir hastalıklarının elektrikle tedavisi konusunda değerli çalışmalar yapmıştır.
26 (ya da 30) Temmuz 1815’te Posen’de (bugün Polonya’daki Poznan) doğdu, 29 Ağustos 1865’te Kissingen’de öldü. 1833’te, tıp öğrenimi yapmak amacıyla Berlin Üniversitesi’ne girdi ve çağının büyük tıp bilginlerinden Johannes Müller’in öğrencisi oldu. Anatomi ve fizyoloji derslerini veren Müller’in yönlendirmesiyle, sinir dokusunu mikroskopla incelemeye başlayan Remak, 1838’de, bu çalışmalarının sonuçlarını içeren Observationes anatomicae et microscopicae de systematis nervos’ı structura (“Sinir Sisteminin Yapısına İlişkin Anatomik ve Mikroskopik Gözlemler”) başlıklı teziyle doktora derecesini aldı. Yahudi olduğu için Prusya’da kendisine öğretim görevi verilmeyeceğini bilmesine karşın, okulu bitirdikten sonra da Müller’in laboratuvarından ayrılmadı ve serbest hekimlikle, özel derslerle geçimini sağlayıp, üniversitede kadrosuz ve ücretsiz olarak araştırmalarını sürdürdü. Nitekim, sinir dokusu üzerindeki ayrıntılı ve titiz araştırmalarıyla nörolojiye çok değerli katkılarda bulunmasına karşılık, üniversitede göreve atanması için yaptığı tüm başvurular geri çevrildi ve ancak 1847’de, Müller ve Humboldt’un çabalarıyla, Berlin Üniversitesi’ nde ücretsiz olarak ders verme hakkını kazanabildi, 1859’da da asistan olarak kadrolu öğretim görevlileri arasına katıldı.
Remak’ın akademik yaşamda yükselip onurlandırılmasını engelleyen koşullar, araştırmalarının önemini ve özgünlüğünü hiç gölgelememiş, özellikle nörolojiye yaptığı katkılar admı çağının büyük bilginleri arasına katmaya yetmiştir. Sinir dokularının incelenmesinde misroskopu büyük bir başarıyla kullanan Remak’ın doktora tezi, sinir sisteminin anatomik yapışma ilişkin çok değerli bilgileri içerir. Bazı sinir tellerinin çevresini bir kılıf gibi saran ve yalıtkan görevini üstlenen, proteinli, yumuşak, beyaz, yağsı maddeyi (miyelin) tanımladığı bu tezinde, beyin-omurilik sistemindeki sinir tellerinin miyelinli, sempatik sinir sistemindeki tellerin miyelinsiz olduğunu, çevresinde miyelin kılıfı bulunmadığı için beyaz değil, gri renkte gözüken sempatik sinir tellerinin gangliyon hücrelerinden çıktığını açıkladı. 1839’da insan kalbindeki gangliyon hücrelerini (Remak gangliyonlan) bulan ve merkezi sinir sisteminden bağımsız olan kalp atışlarının belli düzeydeki özerkliğini bu gangliyonlara bağlayan Remak, 1844’te, aksondaki çok ince sinir telciklerini (nörofibrilleri) ve kurbağa kalbinde, sağ karıncığın arkasındaki boşluğun (sinüs venosus) sempatik gangliyon hücrelerini, 1847’de mide çeperindeki sempatik sinirlerin oluşturduğu gangliyon ağlarını ilk kez tanımladı.
1845’ten sonra embriyoloji gözlemlerine ağırlık vererek, civciv embriyonunda, sonradan endoderm (içderi) diye adlandırılacak olan en içteki hücre katmanından yalnız sindirim sisteminin değil, solunum sisteminin, karaciğer ve pankreasın da epitelyum dokusunun oluştuğunu açıkladı: 1851’de mezodermim (ortaderi) iki ayrı katman değil tek bir katman olduğunu, tüy, kıl, saç ve tırnak gibi dış oluşumlar ile duyu organlarının ektoderm’den (dışderi) kaynaklandığını gösterdi. Ayrıca, doku oluşumuna yol açan hücre bölünmesi süreçlerini inceleyen Remak, 1858’de sinir sistemi bozukluklarının tedavisinde ilk kez elektrik akımından yararlanmayı önererek ve klinik uygulamasını başarıyla yaparak elektroterapinin de öncüsü olmuştur.
• YAPITLAR (başlıca): Observationes anatomicae et micros-copıcae de systematis nervosi structura, 1838, (“Sinir Sisteminin Yapısına İlişkin Anatomik ve Mikroskopik Gözlemler”); Unterschungen über die Entzvicklung der Wir-beltiere, 3 cilt, 1850-1855, (“Omurgalıların Gelişimi Üzerine Araştırmalar”); Galvanotherapie der Nerven und Muskelkrankheiten, 1858, (“Sinir ve Kas Hastalıklarının Galvanik Akımla Tedavisi”).
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi