ROSCELINUS, Johannes (1050-1123) Fransız, filozof. Adçılık öğretisinin kurucusudur. Genel kavramların birer ad, bireylerin ise gerçek olduğu görüşünü savunmuştur.
Compiegne kentinde doğdu, 1123’te öldü. Nerede öldüğü bilinmiyor. Doğduğu kentin papaz okulunda öğrenim gördükten sonra, kendi kendini yetiştirmek amacıyla tanrıbilim, felsefe, mantık ve kilise tarihi konularında çalıştı. Bir süre Compiegne’de tanrıbilim okuttu. Üçleme konusundaki düşüncelerini açıklayınca üç Tanrı’ya inanıyor diye Soissons Konseyi’nde suçlandı, kendini savunmasına, böyle bir inancı bulunmadığını açıklamasına karşın taşlanacağından korkarak İngiltere’ye kaçtı. Üçleme ile ilgili görüşlerini savunurken Anselmus’ un üstünlüğünü ileri sürünce İngiltere’den de kovuldu, iyi karşılandığı Roma’ya gitti. İtalya’nın değişik illerinde tanrıbilim okuttu, yetiştirdiği öğrencilerden en ünlüsü filozof ve tanrıbilimci Abaelardus’tur. Roscelinus’la ilgili belgeler de, bilgiler de azdır. Bu nedenle yaşamını bütün ayrıntılarıyla bilme olanağı yoktur. Felsefe tarihindeki önemi Adçılık (Nominalisme) adı verilen öğretinin kurucusu olması nedeniyledir.
Roscelinus’a göre tek gerçek olan bireydir, ondan soyutlanma yoluyla yapılan ve nesnel karşılığı bulunmayan bir varlığın gerçekliği söz konusu değildir. Sözgelişi bireysel bir kavram olan “insan” gerçektir, ancak ondan türetilen ve bireysel karşılığı olmayan “insanlık” kavramı gerçek dışıdır. Bu görüşten yola çıkan Roscelinus, Hıristiyanlık’ın temel sorunu olan, Uçleme’yi açıklarken bireysel varlığı göz önünde bulundurur. Ona göre üç gerçek varlık, üç bireysel nesne olmadığı sürece Üçleme’ nin gerçekliği ileri sürülemez. Üçleme’nin temelini üç bireysel ve nesnel varlığın bir tek kişide toplanması oluşturur. Ancak bu, üç ayrı Tanrı vardır anlamını içermez, Üçleme’nin üç somut varlıktan türediği sonucunu verir. Bütün yaratılmış varlıklarda görüldüğü gibi Tanrı’da da gerçek olan bireylerdir, soyut ve tümel kavramlar değil.
Roscelinus’un öğretisinde töz (substantia) kavramıyla kişi (personus) özdeştir. Çünkü “töz deyince anlaşılan kişidir”, işte gerçek olan da budur. Tözü kişiden soyutlayarak açıklama olanağı yoktur. Gerçek, tözün, Üçle-me’de, tek varlık olarak anlaşılmasıdır.
Töz, Üçleme ve kişi konusundaki görüşleri nedeniyle Hıristiyan tanrıbiliminin temel ilkelerine aykırı davrandığı ileri sürülen Roscelinus’un etkisi uzun sürmüştür. Özellikle bireylerin değil de tümellerin, birey üstü olanların gerçekliğini ileri süren tanrıbilimciler için, Adçılık yıkıcı bir öğreti olarak nitelenmiştir. Roscelinus’tan yazılı yapıt kalmamasına karşın, düşünceleri, başka filozofların kitaplarında ayrıntılı olarak sergilenmiştir. Özellikle öğrencisi Abaelardus’a yazdığı töz ve Üçleme konusundaki düşüncelerini açıkladığı mektubu önemlidir.
• KAYNAKLAR: F.Picavet, Roscelinosphilosophie et de theologian, 1911.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi