SAPPHO (İÖ 7.yy-6.yy) Eski Yunanlı lirik şair. Kendinden sonraki birçok Yunan ve Latin şairini etkilemiştir.
Sappho’nun yaşamı konusunda kesin bilgiler olmamakla birlikte, değişik kaynaklar onun Midilli (Lesbos) Adası’nda, Eresos ya da Midilli kentinde doğduğunda birleşiyor. Soylu ve varlıklı bir ailenin kızı olan Sappho’nun babası Skamandronimos’un Atina ile Lesbos arasındaki bir savaşta öldüğü sanılıyor. Gene değişik kaynaklara göre Sappho, Kerkolas adlı Androslu bir tüccarla evlenmiş ve bu evlilikten doğan kızına annesi Kleis’in adını vermişti.
Sappho’nun Midilli Adası’nda Melankhros, Mirsi-los ve Pittakos adlı tiranlar döneminde yaşarken, önce Mirsiios zamanında bu adadaki Pirha kentine, Pittakos zamanında da Sicilya’ya, Siracusa’ya ailesiyle birlikte sürgüne gönderildiği biliniyor. Şiirlerinde adları geçen Anaktoria, Atthis, Gongyla, Mnasidika, Megara ve Anagora gibi genç kızlar, Sappho’nun yetişmelerine yardım ettiği, şiir ve müzikle ilgilenen bir çevrenin insanlarıdır. O dönemin geleneklerine göre özgür bir ortam içinde eğitim gören genç kızların, evlenmeden önce, daha deneyimli ve bilgili bir kadının önderliğinde yetişmeleri olağan sayılıyordu. Ancak, Sappho’nun şiirlerinde bu genç kızlarla ilgili duygusal bağları dile getiren bölümler, ahlak anlayışı değişik olan çağlarda, sapık bir aşk ilişkisinin belirtileri olarak yorumlanmıştır.
Aiol lehçesiyle yazan Sappho, lir eşliğinde bir tek kişi tarafından söylenen şiirlerinde destan türünde olduğu gibi bir öykü anlatmamış, kişisel duygularını dile getirmiştir. Sappho’nun, bireysel duyarlığın ilk sözcüsü olması dışında, getirdiği biçimsel yemlikler bakımından da önemli bir öncülüğü vardır. Onun kendine özgü şiir biçimlerinden “Sappho dörtlüğü” diye tanımlanan kalıp, 11 heceli 3 dize ile 5 heceli 1 dizeden oluşur. Bu kalıp daha sonra Latin şairi Catullus’un da kullandığı bir biçim olmuştur.
İskenderiyeli dil bilginleri Sappho’nun şiirlerini dokuz kitapta toplamışlarsa da, daha sonraki yüzyıllarda, özellikle Hıristiyanlık’m bağnazlık dönemlerinde bu şiirler yasaklanmakla kalmamış, eski ve ünlü kitaplıkların yıkılmasıyla ortadan kaldırılmaya çalışılmıştır. Sappho’nun bugüne ulaşabilmiş şiirleri bu nedeıiie başka şair ve yazarların alıntılarına ve 19.yy’da ele geçen çoğu eksik papirüs yazmalarına dayanmaktadır.
Dokuz kitapta toplanan şiirlerin en büyük özelliği aşk temasını daha önce benzerine rastlanmayan bir yoğunluk ve yalınlıkla dile getirmeleridir. Bu temanın yanı sıra büyük bir doğa sevgisinin bu şiirlere yansıdığı görülür. Sappho’nun şiirlerini İtalyanca’ya çeviren Quasimodo, kişisel yaşantıyı yalın bir dille anlatan bu şiirleri, gizli duygulan açıklayan birer mektuba benzetmiştir. Sappho’nun düğünler ve Aphrodite’ye tapınma törenleri için yazdığı koro şiirlerinde bile bu kişisel sesin ağır bastığı görülür.
Sappho’nun bugüne ulaşan 500’ü aşkın şiirinden anlaşılabilir 700 dize vardır. Bunların da ayrı ayrı kitaplardan kalmış olması Sappho’nun yapıtlannın sağlıklı bir değerlendirmesini yapmayı güçleştirmekte, tarihin değişik dönemlerindeki öznel yorumlar bu yüzden tehlikeli bir yaygınlık kazanmaktadır.
• YAPITLAR (başlıca): Şiirler, (ö.s.), 1937, (Texte etabli et traduit par T.Reinach avec la collaboration de A.Puech).
• KAYNAKLAR: A.Erhat ve C.Bektaş, Sappho Üzerine Konuşmalar ve Şiir Çevirileri, 1978; D.L.Page, Sappho and Alcaeus, 1955.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi