Viyana Çevresi-Yeni Olguculuk
Çağdaş felsefede Viyana Çevresi diye bilinen ve Yeni Olguculuk olarak da nitelenen düşünce akımı Stuart Mili ile Auguste Comte’un Olguculuk’undan yola çıkarak 18.yy İngiliz Deneyciliğine değin gider. 19.yyin Deneysel Eleştiricilik (Empiriokritizismus) öğretisinden de esinlenen Viyana Çevresi’nin geliştirdiği anlayışa göre, insan yalnız kendisine verilen olayları bilebilir, bu nedenle bilimin konusu olaylardır. Olaylar doğal ortamda belli yasalara uygun olarak gerçekleşir. Bu yasaları kavramamnda koşullan vardır. Bunlan kavramak için bilimsel bir yöntem ve ölçü gerekir, bu da ancak dil ve matematiksel mantıkla sağlanabilir. Çünkü gerçeğin bilgisi, bilimsel yönteme dayanan bir düşünme eyleminin verileri olmaktan öteye geçemez. Bu durumda felsefenin yapacağı iş bilimsel düşüncenin öğelerini oluşturan dil ve mantık kavramlarını incelemek, bu incelemeden edinilen verilerle olayları açıklamaya çalışmaktır. Bilim de felsefe gibi bir mantık işidir.
Yeni Olguculuk’un ileri sürdüğü bu kuram dilin çözümlenmesine dayanır. Bir nesnenin gerçekliği dille bağlaşımlı olduğuna göre, dile yönelik bir çözümleme onunla anlatılan, varlığı bilmeye yarar. Yeni Olguculuk için önemli olan, açıklanması gereken nesnel olay değil, öznel duyumlar ve tasarımlardır. Çünkü nesnenin varlığı öznel duyum ve tasarımlan gerçekleştiren dille sınırlıdır. Bu nedenle dilde bulunmayan bir nesnenin, dilde kavramlaşmayan bir varlığın gerçekliği de söz konusu değildir. Bilim felsefesi, Mantıkçı Olguculuk gibi değişik adlarla anılan, ancak hepsinin de dayanağı dil çözümlemesi olan bu akımı kuran M.Schlick ve H.Reichenbach, RCamap, B.Russelt, Wittgenstein, Tarskf, Quine ve Ayet gibi filozoflardır.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi