PUDOVKİN, Vsevolod (1893-1953)
SSCB’li sinema yönetmeni ve kuramcısı. Filmleri ve kuramsal görüşleriyle sinema sanatını yönlendiren yaratıcılardan biri olmuştur.
Vsevolod İlaryonoviç Pudovkin 21 Şubat 1893’te Penza’da doğdu, 30 Haziran 1953’te Moskova’da öldü. Ailesiyle birlikte yerleştiği Moskova’da kimya ve fizik okudu. I.Dünya Savaşı yüzünden eğitimine ara vererek orduya katıldı. 1915’te yaralanarak tutsak düştü. 1918 başında tutsak kampından kaçmayı başardı. Moskova’ ya dönüp kimya eğitimine devam etti. Bu sırada, yaşamında izlediği ilk film olan Griffith’in Intolerance’ ından (Hoşgörüsüzlük) çok etkilendi ve 1920’de VGİK’ya (Vsesoyuzneyi Gosudarstvenyi İnstitut Kinematografıi-Devlet Sinema Teknik Okulu) girdi. Bir yandan öğrenimini sürdürürken bir yandan da oyuncu, senaryo yazarı, sanat yönetmeni, yönetmen yardımcısı olarak filmlerde görev aldı. 1922’de Kuleşov’un kurduğu sinema laboratuvanna katıldı.
Yönetmen olarak kişiliğinin belirdiği ilk filmi 1925’teki Şakmatnaya goryaçka (“Satranç Ateşi”) oldu. Başkalarıyla ortaklaşa yönettiği bu filmde, ünlü satranç şampiyonu Capablanca’nın çekimlerini başka yapay çekimlerle birleştirerek satranç üzerine kısa bir güldürü ortaya çıkarmıştı. 1926’da yaptığı Mekanika golovnovo mozga (“Beynin Mekaniği”) ise bilim adamı Pavlov’un deneylerini konu alan bir belgeseldi. Aynı yıl Maksim Gorki’den uyarladığı Mat (“Ana”), sinema yeteneğini ortaya . koyduğu ilk büyük filmi oldu. 1917 Ekim Devrimi’nin onuncu yıldönümü nedeniyle yaptığı Konyets Sankt-Petersburga (“St.Petersburg’un Sonu”) ve iç savaş sırasında İngilizler’in, esir bir partizanı düzmece han olarak Moğol tahtına çıkarmalarını anlatan Potomok Cingis-Hana (“Cengiz Han’ın Varisi”) Pudovkin’i, Ayzenştayn ve Dovçenko’yla birlikte Sovyet sinemasının üç büyük yaratıcısından biri durumuna yükseltti.
Sesli sinemanın doğuşu Pudovkin’in sinemasını da etkiledi. 1932’deki ilk sesli filmi Prostoi sluçai (“Basit Bir Olay”) ilgi görmedi. Hamburg’daki liman işçilerinin direnişini anlattığı ve Hitler’in iktidara gelişiyle biten Dezertir (“Kaçak”) adlı filmi ise, propagandanın dolaysız yapılması görüşünde olan eleştirmenlerce olumlu karşılanmadı.
1935’te ağır bir trafik kazası geçiren Pudovkin bir süre sinemadan uzak kaldı. Daha sonra ülkesinde geçerli anlayışa uygun tarihsel filmler yaptı. İlk filmlerinin düzeyine ulaşamayan bu yapıtlar içinde yalnız Suvarov ilginç yanlar taşıyordu. Pudovkin iki kez Stalin Ödülü kazandı ve Lenin Nişanı’yla onurlandırıldı.
Pudovkin’in filmlerindeki temel aracının, Ayzenş-tayn’daki gibi, kurgu olduğu görülür. Ancak Ayzenştayn çatışma ve çelişki yaratmak için farklı çekimleri bir araya getirirken, Pudovkin kurguyu uyumlu bir bütün yaratmak için kullanmıştır. Ayzenştayn’m kahramanları kitlelerdir; Pudovkin’inkiler ise bireyler, zaman zaman da kitleleri simgeleyen idealize edilmiş kişilerdir. Pudovkin anlatıya ve karakter çalışmasına ağırlık vererek izleyicisiyle duyguya dayanan bir bağ kurmuştur. Oyunculukla ilişkisini hiç kesmemiş, kendi filmlerinde sürekli küçük roller almış ve en son olarak 1944’te Ayzenştayn’ın Ivan Grozniyi’sinde (“Korkunç İvan”) oynamıştır. Oyuncu yönetimine özel bir önem vermiştir. Kişilerinin yorumuna gösterdiği özen, filmlerine bir yumuşaklık kazandırmış, izleyicinin kendini film kahramanlarıyla özdeşleştirmesini sağlamıştır. Yapıtları halktan geniş ilgi görmüştür.
Pudovkin, Ana filminin çekimi sırasında yazmaya başladığı kuramsal düşüncelerini ve VGIK’da verdiği derslerin notlarını 1926’da Kinorejissör i kinomaterial (“Sinema Yönetmeni ve Sinema Malzemesi’VSinemanın Temel İlkeleri) adıyla bir kitapta toplamıştır. Bu kitapta sinema sanatının temel özelliklerini, çok özgün ve gelişmiş bir biçimde olmasa da, açık ve sistemli bir düzende ortaya koymuştur. Pudovkin’e göre tek tek çekimler birer sözcüğe benzerler ve ancak cümle haline getirildiklerinde bir anlam kazanırlar. Film, sadece çekim değil, bir dizi görüntünün anlamlı bir biçimde bir araya getirilmesidir. Film yönetimi, olayları olduğu gibi saptama değil, uygun plastik malzemeyi seçme işlemidir. Gerçek olayla bunun perdeye yansıtılmış biçimi arasındaki farklılık sinemayı sanat yapan temel öğedir. Pudovkin kitabında daha sonra, sinema sanatının temel aracı saydığı kurguyu üç türe ayırarak ayrıntılarıyla inceler. “Yönetmen ve Oyuncu” başlıklı bölümde yer alan görüşlerini, 1934’te yayımlanan Aktyor v filme (“Filmde Oyuncu”) adlı incelemesinde daha da genişletmiştir.
YAPITLAR (başlıca): Film: Sakmatnaya goryaçka, 1925, (“Satranç Ateşi”); Mekanika golovnovo mozga, 1926, (“Beynin Mekaniği”); Mat, 1926^0 Ana”); Konyets Sankt-Petersburga, 1927, (“St.Petersburg’un Sonu”): Potomok Cingis-Hana, 1928, (“Cengiz Han’ın Varisi”); Prostoi Sluçai,1912, (“Basit Bir Olay”); Dezertir, 1933, (“Kaçak”); Minin i Pozharski, 1939, (“Minin ve Pozharski”); Suvorov, 1941; Vo imya rodini, 1943, (“Vatan Adına”); Admiral Nakimov, 1946; Tri ustreçi, 1948, (“Üç Karşılaşma”); Zukovski, 1951. Kitap: Kinorejissör i kinomaterial, 1926, (“Sinema Yönetmeni ve Sinema Malzemesi’V Sinemanın Temel İlkeleri, 1966); Aktyor v filme, (“Filmde Oyuncu”).
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi