Anadolu Selçuklularının İktisadi Yükselişi
13. yy’m ilk yansında, özellikle I.Keykubâd döneminde Anadolu zengin bir dönem yaşadı. Bu olgu, göçlerin durulmasının, el sanatlan ve tanmm gelişmesinin, Haçlı seferlerinin ve Bizans saldmlannın yinelenmemesinin bir sonucu olduğu gibi, I.Keykâvus ve I.Keykubad’m uygu-ladıklan tutarlı iktisadi politikalann da bir sonucuydu. Gümrük bağışıklıklannın genişletilmesi, üretimi artma önlemlerin alınması, dış dünya ile ticaret ilişkileri kurulması gibi akıla yöntemler, Anadolu’ya bol para girmesini sağladı.
Anadolu bu dönemde, komşularına canlı hayvan ihraç ediyordu. Verimli topraklarda bol miktarda tahıl, pirinç ve pamuk yetiştiriliyor; Sivas ve Ulukışla’da demir, Kastamonu ve Ergani’de bakır, Kütahya ve Amasya’da gümüş madenleri işletiliyordu. Şebinkarahisar yataklarından elde edilen şap, İtalya’ya satılmaktaydı. Göçebelerin tekelinde olan halıcılık, Avrupa’ya ve Doğu ülkelerine çok miktarda ihracat yapabilecek düzeydeydi. Kent ve kasabalardaki tezgâhlarda, pamuktan, yünden tiftikten her türlü kumaş dokunuyordu. Yalnız Malatya’da 12.000 tezgâh irdi. I.Keykubâd döneminde dokunan “seta urchia” (Türk ipeği) dünyaca ünlüydü.Antal-a’nın kemhâsı, Erzincan’ın buharinleri, Mardin ve Muş pamukluları, Karaman’m hamam takımları, Denizli’nin ak-âlemlü bezleri, Ankara ve Sivas yünlüleri, her tarafta alıcı buluyordu. Konya, Sivas ve Kırşehir’de boyahane, Cenderehane ve sabunhaneler, Alaiyye’de (Alanya) şekerhane, Kastamonu’da tabakhaneler kurulmuştu. Çiniler, Kütahya’daki kâşîhanelerde üretiliyordu.
Bu üretim ve ticaret etkinliğinin yanı sıra, Ortadoğu’dan, Bizans’dan ve Avrupa’dan mal da ithal ediliyordu. Kıpçakeli’nden kürk, Rusr ya’dan keten, Mısır’dan şeker, öbür İslam ülkelerinden pahalı kumaşlar, Irak’dan cam eşya, Bizans’dan dibâ ve rumî denen lüks elbiselikler, Venedik ve Avrupa’dan medeni eşya (miğfer, zırh, mancınık, gümüş tulga, kalkan, vb.) alınıyordu. Ancak bu tür ithalat ülkede aynı tür eşyanın yapılmamasından değil, halkın alım gücünün fazlalığından ve serbest ekonomi uygulanmasından kaynaklanıyordu. Örneğin, Sivas ve Erzurum’da “harp makineleri” yapılıyor, büyük kentlerde silah üretilen “Okçular Çarşısı” benzeri sanayi siteleri bulunuyordu. Alaiyy e ve Sinop’taki tersaneler için, yöredeki ormanlardan kesilen keresteden yararlanılıyor, neft, katran, kendir, yelken vb. üreten sanayi kuruluşları bu tersanelere bağlı olarak çalışıyordu.
Ticaret ve takas kolaylıkları, Anadolu’nun her yanında pazarların kurulmasına olanak veriyordu. Bunlar, kentlerin uzağında düzenlendiğinden, “yabanlu” adını taşıyordu. Büyük ticaret kervanları ve gemilerle bu pazarlara dünyanın dört bucağından her çeşit mal, köle getirilip pazarlanmaktaydı. Yabanlulann birçoğu kısa zamanda, çarşı, han, hamam yapılmak suretiyle yeni kentlerin çekirdeklerini oluşturmuşlardır. Aynca Türkmenler’in kendi üretimlerini ve hayvanlarını pazarladıkları “Türkmen pazarlarda kentlerin yakınlarına kurulurdu.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi