JÖZSEF, Attila (1905-1937) Macar, şair. Çağdaş Macar şiirinin öncülüğünü yapmıştır.
11 Nisan 1905’te Budapeşte’de doğdu, 3 Aralık 1937’de Balatonszârszo’da öldü. Bir işçi ailesinin çocuğuydu. Babası, o iki yaşındayken ABD’ye göç edince, annesi ailenin geçimini sağlamak için çamaşırcılık, bulaşıkçılık gibi işlerde çalışmak zorunda kaldı. Jözsef ilk eğitimini köyde, yanma yerleştirildiği bir aileden aldı. 1918’de Budapeşte’ye döndü; bir yandan okuyup bir yandan da çeşitli işlerde çalışarak ailesinin geçimini üstlendi. On yedi yaşında henüz okuldayken şiir yazmaya başladı. Aynı yıl Szepseg koldusa (“Güzellik Dilencisi”) adlı ilk şiir kitabı yayımlandı. 1924’te Szeged Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’ne girdi. Şiirleri siyasal bakımdan sakıncalı bulunduğu için okuldan uzaklaştırılınca bir süre Viyana Üniversitesi’nde eğitim gördü. 1926’da Paris’te Sorbonne Üniversitesi’ne devam etti. Marxizm’e ilgisi bu dönemde yoğunlaştı. 1927’de Budapeşte’ye döndü. Ruhsal bir bunalım geçirdiği için 1928’de bir süre tedavi gördü. 1930’da yasadışı Macar Komünist Partisi’ne katıldı. Bunu izleyen iki yıl boyunca yaşamı psikolojik tedavi ve siyasal kovuşturmalarla geçti. 1932’de, kısa bir süre sonra kapanan Valosdg adlı derginin yayımına başladı. Bu sırada temel görüş farklılıkları nedeniyle partiden çıkartıldı. 1937’de, sürgünde olan Thomas Mann’la dostluk kurdu. Aynı yıl geçirdiği bir dizi ruhsal bunalım sonucu kendini öldürdü.
20.yy başlarının devrimci şairleri arasında yer alan Jözsef, Macar edebiyatında Modern Okul’un öncüsü olan şair Endre Ady’den çok etkilenmiştir. Ffalk şiirini, Dışavurumculuk (Ekspresyonizm), İzlenimcilik (Empresyonizm), Gerçeküstücülük (Sürrealizm) etkileriyle ele almış, özgün bir üslup geliştirmiştir. Şiirlerinde modern yaşamın karmaşık sorunlarını ifade etmiş, ama her zaman bunları aşan bir umudu vurgulamaya yönelmiştir. Yaşamın temel güzelliğine ve uyumuna duyduğu inancı, bir yandan toplumsal gelişim yasaları çerçevesinde, bir yandan da başkaldı-ncı bir duyarlılıkla dile getirmiştir. Bu dönem Avrupa şiirinde ağır basan çözümsüzlük duygusuna karşılık, Jozsef’in şiirinde açığa vurulan bir yalnızlık ve acının üstesinden gelmeye çalışan bir bakış, aşka, insancıllığa, düzene, aklın zaferine duyulan bir özlem vardır.
Jözsef dışavurumcu ve gerçeküstücü öğeler kullanmakla birlikte gerçeklik tonunu kaybetmemiş, ele aldığı konular bakımından da melankolik gerçekçi denebilecek bir tutum ortaya koymuştur. Konularını genellikle yoksul insanların yaşantısından seçmiştir. İşçi mahallelerinin yorgun insanları, solgun köy manzaraları, şiirinin belkemiğini oluşturur. Birçok şiirinde anlattığı annesi, onun için işçi sınıfının simgesi olmuştur.
• YAPITLAR (başlıca): Szepseg koldusa, 1922, (“Güzellik Dilencisi”); Nem en kiâltok, 1924, (“Bağırmamalıyım”); Ninesen apâm sem anyâm, 1929, (“Ne Babam Var Ne Anam”); Dönstd a töket, 1930, (“Kökleri Kesmek”); Külvdrosi ei, 1931, (“Yaz Geceleri”); Medvetânc, 1934, (“Ayıların Dansı”); Nagyon faj, 1936, (“Çok Acı Veriyor”).
Türk Ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi