JAMES, Henry (1843-1916) ABD’li romancı. Romana saygınlık kazandırmak, roman eleştirisini ve anlatım yöntemini sağlam bir temele oturtmak için çaba harcamıştır.
15 Nisan 1843’te New York’ta doğdu, 28 Şubat 1916’da Londra’da öldü. Oldukça varlıklı ve kültürlü bir ailenin ikinci çocuğu idi. Ağabeysi ünlü ruhbilimci ve felsefeci William James’tir. Henry James çocukluğunu 1855’e değin Albany ile New York’ta geçirdi. Babalan oğullarının Avrupa’yı görüp tanımalarını temel öğrenimlerinin bir parçası olarak kabul etmişti. 1855-1858 arasında iki kardeş Cenevre, Londra, Paris gibi kentlerde, bazen resmi okullarda, bazen de özel öğretmenlerle öğrenimlerini sürdürdüler. 1859’da ABD’ye döndüler. Newport’ta dönemin ünlü ressamlarından John LaFarge’dan resim dersleri aldılar. Ertesi yılı gene Avrupa’da geçirdikten sonra 1862’de Harvard Üniversitesi’ne yazıldılar. William fen, Henry hukuk öğrenimini seçti.
Henry James’in kısa öykü, eleştiri ve kitap tanıtma yazısı gibi ilk denemeleri 1865’te, dönemin saygın dergilerinden Atlantic Monthly ve North American Reviem’&a çıktı. Bu yılı, edebiyat araştırmacıları, onun kendini bilinçli ve programlı bir biçimde yazar olarak yetiştirmeye karar verdiği tarih olarak kabul ederler. Ailesinin ayrıcalıklı durumu, Henry James’in dönemin önde gelen edebiyatçılarıyla kolaylıkla tanışmasını sağlamıştı. 1869-1875 arasında üç kez daha Avrupa’ya gitti. Bu yolculuklarında Paris ve Londra’da Turgenyev, Flaubert, Zola, Ruskin, Tennyson ile arkadaşlık kurdu. Yazarlığın inceliklerini bu ünlü ustalardan öğrenme olanağım buldu. İtalya, Almanya ve Fransa’yı yakından tanıdıktan sonra, 1876’da İngiltere’de yerleşmeye karar verdi. Yaşamının sonuna değin Londra’da ve Sussex bölgesinde yaşadı.
1904’te uzun bir aradan sonra, yapıtlarının yeniden yapılacak toplu basımını denetlemek için New York’a gitti. Harvard ve Oxford üniversitelerince kendisine onursal doktorluk unvanı verildi. 1910’da kardeşinin ölümü üzerine ülkesine bir kez daha gitti. I. Dünya Savaşı’nın başlarında yansız kalmayı seçen ABD’yi protesto amacıyla, 1915’te İngiliz uyruğuna geçti. Ölmeden kısa bir süre önce Order of Merit nişanıyla onurlandırıldı. Öldükten sonra yakılarak külleri Massachusetts’deki Cambridge kentine götürüldü.
Yapıtlarındaki tema ve imgeler
Henry James’in, yapıtlarında bellibaşlı üç tema izlediği görülür: The Portrait of a Lady’deki (“Bir Lady’nin Portresi”) gibi Avrupa-Amerika karşıtlığı, The Tragic Muse (“Trajik Esin Perisi”) ve Roderick Hudson’dakı gibi sanaçının içinde yaşadığı toplumla çatışması ve The Ambassadors’daki (“Elçiler”) gibi insanın yaşayabileceği jideal toplumu gezerek araması. Bütün bu temalar onun toplumsal değerleri sürekli olarak irdelediğini gösterir. Ayrıca belli bir toplumun özelliklerini başka bir toplumunkilerle karşılaştırmak için, grupları ya da bireyleri toplumsal değerlerin nasıl etkilediğini de incelemiştir.
Henry James’in bu temaları işlerken kullandığı iki imgeden biri “masum insan”, öbürü de Amerikalı gezgindir. Masum tiplere romanlarında sık sık rastlanır. Bunlar zekâları kıt, tümüyle aptal insanlar değildir. Yalnızca dünya işlerinde fazla deneyimleri yoktur. Yaşantı zenginliği peşinde koşarlar. Genellikle de başlarına pek çok şey gelir. Görmüş geçirmiş, deneyimli tipler karşısında yenik düşerler.
Amerikalı gezgin tipine ise Avrupa-Amerika karşıtlığı çerçevesinde de bakılabilir. Avrupa’nın geleneklerine ve göreneklerine yabancı olan Amerikalı’ nın böyle bir çevrede yanlış yapması doğaldır. Ancak Amerikalı yanlışlarını ya da deneyim eksikliğini, masumluğu ve inceliğiyle kapatmaya çalışır. Avrupa’ nm eskiliği ve oturmuşluğu içinde her şey belli bir geleneğe ve göreneğe bağlanır. Ama böyle bir ortamda yapılan her hareket ya da gösterilen her tepki, basmakalıp olmaya mahkûmdır. Oysa Amerikalı gezgin, kendi genç dünyasından kaynaklanan canlılıkla büyük bir yaratıcılığa sahiptir. Henry James özellikle The Wings of the Dove (“Kumrunun Kanatları”) ve The Golden Bowl (“Altın Kâse”) gibi son romanlarında, Avrupa’nın belli bir ideali temsil eden oturmuş düzeninin karşısına masum ve yeni yetme Amerikalı’yı ciddi bir gözdağı öğesi olarak çıkarır.
Roman anlayışı
Henry James’in genelde sanat anlayışını ortaya 4 koyduğu “The Art of Fiction” (“Roman Sanatı”), “The Future of Novel” (“Romanın Geleceği”), “The New Novel” (“Yeni Roman”) adlı yazıları, Anglo-Amerikan edebiyatında roman eleştirisi alanında en önemli yapıtlardan sayılır. Ona göre sanatın amacı ne yalnızca ahlak dersi vermek, ne de yalnızca eğlendirmektir. Sanatın ya da edebiyat dallarının en yücesi olarak gördüğü romanın tek gerçek amacı, yaşamı olduğu gibi göstermektir. H.James, biçim ve yöntem kaygısının doruğuna ulaştığı The Wings of the Dove, The Ambassadors, The Golden Bowl adlı romanlarında bile tüm gücünü, doğrudan doğruya gözlemlediği yaşamı, gerçekliğini bozmadan karmaşıklığını yitirmeden okuyucuya aktarma yönünde kullanmıştır. Ayrıca yaşam ile sanat arasındaki farkın hiçbir zaman unutulmaması gerektiğine inanır. Yaşam, başı ve sonu belli olmayan bir süreçtir. Oysa roman, bir tür karmaşa olarak tanımlanabilecek yaşama “düzenleme”, “seçme”, “yoğunlaştırma” yoluyla biçim ve anlam verme işlemidir.
Bakış açısı
Bu estetik görüşler çerçevesinde Henry James’in roman anlayışı başlıca iki temel ilkeye dayanır: Roman, yaşamı gerçekçi bir biçimde yansıtmalı ve kendi içinde bütünlük gösteren, tutarlı bir yapıya sahip olmalıdır. Gerçekte birbirleriyle yakından ilgili olan bu ilkeler “bakış açısı” (point of view) denilen bir uygulama ile sağlanabilir. Henry James’in roman sanatına en büyük katkısı bakış açısı alanında olmuştur. İlk romanından son romanına dek hep kendine özgü bir anlatım yöntemi geliştirmeye çalışmıştır. Bakış açısı, roman ya da öyküde olayların, okuyucuya kimin gözünden ve ağzından ulaşacağı sorusuna ilişkin bir kavramdır. Roman bir anlatım sanatı olduğuna göre, tüm romanlarda her şeyden önce bir “anlatıcı”, bir de anlatılacak “şeyler” bulunur. Ancak anlatıcının öneminin altını çizmek gerekir. Örneğin tiyatroda olaylar izleyicinin gözleri önünde geçtiği için, sahnede canlandırılanla izleyici arasında hiçbir aracı (yani anlatıcı) söz konusu değildir. Ama baştan sona konuşma biçiminde yazılmış bir romanda bile bir anlatıcı vardır. Yalnızca anlatımdaki payı eksilmiş, olaylarla kişilerin gerisine çekilmiştir.
İzlenimci estetik
Henry James’in sanat anlayışında en belirgin nitelik yaşantıya verdiği önemdir. Bu, dış dünyada geçen olayların gösterdiği gelişmelere bağlı bir yaşantı değil, bu olayların kişilerin iç dünyasında uyandırdığı yankılardan oluşan bireysel bir yaşantıdır. Onun için Henry James, romanlarında ve öykülerinde dış dünyadaki olaylardan çok, kişilerin bilinç dünyası üzerinde durur. Bunu sanatlı biçimde gerçekleştirmek için, olayları romandaki tiplerin bakış açısından ve onların bilinç süzgecinden geçirerek sunmaya çalışır. En çok dikkat ettiği nokta, okuyucuya bunu dolaysız bir biçimde sunmak, olayı “ anlatmak ”tan çok, uyandırdığı “izlenim” ve “etki”yi göstermektir. Bu “izlenimci estetik” ya da H. James’in deyimiyle “bakış açısı” kavramı, anlatım tekniği açısından 19. yy romanıyla 20. yy romanı arasında bir köprü oluşturur.
• YAPITLAR (başlıca); Roman: Roderick Hudson, 1876; The American, 1877, (“Amerikalı”); Washington Square; 1881, (Washington Meydanı); The Portrait of a Lady, 1881, (“Bir Lady’nin Portresi”); The Bostonians, 1886, (“Bostonlular”); The Tragic Muse, 1890, (“Trajik Esin Perisi”); What Maisie Knew, 1897, (“Maisie’nin Bildiği”); The Wings of the Dove, 1902, (“Kumrunun Kanatları”); The Ambassadors, 1903, (“Elçiler”); The 1 Golden, Bowl, 1904, (“Altın Kâse”); The Ivory Tower, (ö.s.), 1917, (“Fildişi Kule”), bitmemiş; The Sense of the Past, (ö.s.), 1917, (“Tarih Duygusu”), bitmemiş. Otobiyografi: A Small Boy and Others, 1913, (“Küçük Çocuk ve Öbürleri”); Notes of a Son and Brother, 1914, (“Oğulla Erkek Kardeşinin Notları”); The Middle Years, (ö.s.), 1917, (“Aradaki Yıllar”). Inceleme-Deneme: French Poets and Novelists, 1878, (“Fransız Şair ve Romancılar”); Haw-thome, 1879. Çeşitli: The Novels and Stories of Henry James, 36 cilt, (ö.s.), 1921-1923, (“Henry James’in Romanları ve Öyküleri”).
• KAYNAKLAR: Ü. Aytür, Henry James ve Roman Sanatı, 1977; O. Cargill, The Novels of Henry James, 1961; D. Krook, The Ordeal of Consciousness in Henry James, 1962; F.D. Matthiessen, Henry James: The Majör Phase, 1944.
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi