HUGO [Saint Victor’lu] (1096-1141) Fransız, filozof. Tanrıbilime usçu bir yaklaşım getirmeyi amaçlamıştır.
Doğum yeri üzerine bilgiler kesin değildir. 11 Mart 1141’de Paris’te öldü. Saksonya’daki Hammers-ieben manastırında öğrenim yaptıktan sonra Marsilya’ da bir manastıra keşiş oldu. Buradan, Paris’teki Saint Victor manastırına gelerek, bilgisi ve öğretileriyle ün yaptı, saygı gördü. Bu manastır, 1108’de Champeaux’lu Guillaume tarafından kurulmuş ve Fransız Devrimi’nde kapatılana değin ünlü din adamları yetiştirmişti. Abaelardus’un çağdaşı olan Hugo, yine Abaelardus’un yıkıcı eleştirilerine hedef olan Guillaume’un izinden gider. Onun Yeni-Platoncu gerçekçiliğini benimseyerek Aristotelesçilik’in tehlikelerine dikkat çeker, Abaelardus’u yadsır. Ancak bu Yeni-Platoncu ve Augustinusçu eğilimlerine karşın tam bir gizemci tutumu yoktur. Ustan ve tanrıbilim dışında kalan felsefeden, tanrıbilime hizmet için yararlanmayı amaç edinir. Bilginin ve öğretilerin dizgeleştirilmesine verdiği önemle 13. yy’m yüksek Skolastik’ini hazırlamıştır.
Bilgiye önem veren Hugo, öğrencilerine öğrenilen hiçbir şeyin yararsız olmayacağını söyler. Ona göre dalınçın (contemplation) amacı bilgi olmalıdır. Bilmek, yararlı çalışmaların bir gün karşılığının alınacağının tadına, yaşam içindeyken varmaktır. Hugo, kendisini tanrıbilime vermeden önce, din dışındaki konuları en ince ayrıntılarına dek çalışmış ve yakından tanımıştır. Atomcu bir özdekçiliği savunarak, özdeğin yaratılamayacağı ve yok olamayacağını düşünmüştür. Ona göre, özdeğin yanı sıra tin de vardır. Tinin varlığının kanıtı, kendi kendinin bilincinde oluşudur.
Ona göre, bilgi şu gruplara ayrılır: 1) Gerçeği bulmayı amaçlayan kuramsal bilgi; matematik ve tanrıbilim. 2) Uygulama bilgisi; ahlak, iktisat, siyaset. 3) Mekanik bilgi; tarım, denizcilik ve tıp. 4) Mantık; dilbilim, retorik ve diyalektik. Bunlardan mantık ve matematik her türlü bilimin, kanıtın ve uygulamanın önkoşuludur. Bilgi onlarla başlar. Onlar, Trivium (Üçleme) ve Quadrivium (Dörtleme) denilen yedi temel konuyu kapsar. Mantık, dilbilim ve retoriği getirirken, matematik de aritmetik, müzik, geometri ve astronomiyi kapsar. Matematik, nicelik, sayı, çizgi gibi kavramlarla ilgilenirken bu kavranabilir gerçeklikleri Aristoteles’in soyutlama yöntemiyle, özdeksel nesnelerden ayırır. Dolayısıyla özdeksel doğa anlayışın, kavrayışın çıkış noktasıdır.
Tanrı bilgisine yükseliş, gerçek doğruyu buluş, üç aşamalıdır. İlk aşama etin gözünün nesneler dünyasını tanımasıdır. İkinci aşama usun gözünün kendini tanımasıdır. Üçüncü aşama ise dalıncın gözünün Tanrı’ya varmasıdır. Günah bu gözlet den son ikisini körleştirmiş, ancak özdeksel nesneler dünyasına açılana dokunmamıştır. Tanrı’yı tanımaya olanak verecek dalınç gözü kapandığına göre, bu amaca varabilmek için vahyiye gerek vardır. İnan, görülemeyenin bilinmesi için zorunludur. Ancak yine inan, sıradan inançtan üstün olmasına karşın, bilgi değildir. Gerçek anlamda bilgi, nesneleri oldukları gibi kavramaktır.
Hugo, Saint Victor’lu Richard’ı yetiştirmiş ve Skolastik’in dizgeleşmesinde etkili olmuştur.
• YAPITLAR (başlıca) Didascalion, t.y. (“Ders”); De sacramentis, t.y. (“Kutsallık Üzerine”) Summa sententia-rum, t.y. (“Bütün Görüşler”).
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi