İBN TUMART (1078-1130) Berberi asıllı İslam filozofu. Tanrı birliğinden kaynaklanan bir ahlak kuralı geliştirmeye çalışmış, insanın tanrısal bir varlık olduğunu ileri sürmüştür.
Güney Fas’ta Berberiler’in egemenliği altında bulunan dağlık bir bölgede doğdu, Tinmel’de öldü. Gerçek adı Ebu Abdullah Muhammed’dir. Küçük yaşta din konularıyla ilgilenmeye başladı, kendi kendini yetiştirdi. Bir süre, bilgisini artırmak düşüncesiyle Doğu İslam ülkelerinde geziye çıktı. Eş’ari ve Gazali’nin görüşlerinden etkilendi. Bu görüşlere dayanarak Kuzey Afrika ve İspanya’da hızla yayılan Maliki mezhebinin düşüncelerini sarsmaya başladı.
İbn Tumart’a göre Tanrı birdir, önsüz-sonsuzdur, ancak olgun insanda görünüş alanına çıkar. Bu olgun kişi de, tanrısal niteliklerle donatılmış olan, bilgisinin, sezgi gücünün sınırı bulunmayan “imam” dır. Tanrı kayrasıyla, her çağda, insanları mutlu kılacak, kötülüğü yeryüzünden kaldıracak bir yetkin kişi ortaya çıkar. İnsan topluluklarının bu yetkin kişiye uymaları, onun gösterdiği yolda gitmeleri, imamın tanrısal varlığından kuşku duymamaları gerekir. İmam, tanrısal yetkileri olan, bu üstün kişide yanılma yoktur, her sözünde Tanrı’nın onayladığı bir gerçek vardır. Tanrı, bu yetkin kişi aracılığıyla bütün insanlara seslenir. İbn Tumart, İslam dininin temel görüşlerini Yeni-Platonculuk ve Şiilik’in görüşleriyle birleştirerek yeni bir toplum düzeni kurmak gerektiğini, kendisine Tanrı’nın böyle bir görev verdiğini, on ikinci imam Mehdî’nin kendi kişiliğinde yeniden ortaya çıktığını ileri sürdü. 1118’e değin dolaştığı Doğu ülkelerinden Kuzey Afrika’ya dönünce, düşüncelerini gerçekleştirmek için, Merakeş’te Murabıtlar’a karşı ayaklandı, dağlara çekildi, Tinmel’de yeni bir devlet kurdu. İki yıl görüşlerini yaymak ve geliştirmek için çalıştıktan sonra öldü.
İbn Tumart’ın düşünceleri, özellikle Berberiler arasında, geniş bir ilgi uyandırmış, etkisi yüzyıllar boyunca sürmüştür.
• YAPITLAR (başlıca): Tevhid, (ö.s.), 1903, (“Birlik”).
Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi